nike'ın türkiye'deki internet alışverişini durdurması

sevindiğim bir haber olmuş, darısı diğer küresel markalara. yeter da onları sömürttüğümüz.

akp.nin ilan ettiği "türkiye yüzyılı" etkisi, tanınmış marka ve kuruluşlarca da kabul görmeye başladı..!!

yemin ederim kadıköy(istanbul) osmanağa caminin arka çıkışında ki sokakta nike şeyinin ayakkabılarının çakması orijinal nike'den daha sağlam.
bu firmanın ayakkabısı sponsor olduğu maratoncu yarışmada koşarken maraton esnasında ayağında parçalanmıştı .

adidas'ın yanında beş para etmez marka.

gün geçmiyor ki yeni bir rezillik ile karşılaşmayalım..

nike 1-2 dakika önce öğrendiğim radikal bir karar ile, online alışveriş seçeneğini türkiye'ye kapattı. sebebi ise; yurt dışından gelen ürünlere koydukları verginin miktarı. artık avrupa ve amerika bile nasıl bir garip düzende olduğumuzun bilincinde ve gümbür gümbür, net şekilde veto yiyoruz. sayelerinde an itibariyle mini bir iran'ız. hayırlı olsun.

referans:
x, pusholder

(bkz: nike’ın türkiye’deki internet alışverişini durdurması)

akşam üzeri, bir kullanıcı daha başlık açar artık. sısıs

nike alan varmış hala. bu ülke düzelmez aga.(bkz: swh)

nike para verinmez. pazar kalitesinde ayakkabıları.

3.dünya ülkesi olduğumuzun tescillendiği bir olay daha. son günlerde instagrama erişim engeli gelmesi, roblox'un yasaklanması, altındağ'da hayvanların eziyet görerek öldürülmesi ve son olarak da gümrük zamları nedeniyle özel şirketlerin aldığı bu kısıtlama kararları. artık çok fazla olmaya başladı, en ufak tercih hakkımız kalmayana dek devam edecek bu durumlar ve bazıları "nike zaten kötüydü", "instagram detoksu yapmış olduk iyi oldu" gibi cümleler kurarak bu yasakçı zihniyeti meşru kılmaya devam ediyor, artık insanların bu haline hayret etmemek elde değil.

gayri ihtiyaridir. kapatmasa ne olacaktı!? 30 euro üzeri ithalatı kişilere yasaklamış hükümet!! alamayacak zaten hiç kimse. bin küsür tl'den aşağıya kaç tane ürünü var nike denilen markanın??

yarın bir gün eğil bakayım derse biri, ne güzel spor yaptık, diyecekler herhalde. kimse de hiçbir şeyi yadırgamıyor.

aklıma ihracatçılar yurt dışındaki müşterilerine ürün numunelerini posta ile göndermesi diyerek ekpres kargo devi dhli türkiyeye gelmeye ikna eden rahmetli özal geldi.gerçek bir vizyonerdi.mukadesatçıydı,muhafazakardı ancak liberal demokrasiyi de özümsemişti, ve devlet adamı kimliği vardı.bu verdigim örnek aslında aradaki zihniyet farkıdır.her türlü çin mallarına gümrük duvarlarını anlarım, hepsi devlet destekli ve haksız rekabet koşulları söz konusu.ancak kişisel tüketime yönelik e-ticareti durdurma amaçlı kasıtlı vergi adında yaptırımlar getirmenin hiçbir açıklaması olamaz.kaldı ki e-ticaret kısıtlamaları çok farklı sektörleri olumsuz etkiliyecek.yerli ve yabancı kurye firmaları, ve belkide e-ticaret için yatırım kararı alan lojistik firmaları gibi.

dogru karar. batiyoruz.

malum 30 öyğo kararını savunmak için 40 takla atanların da hakkını seçimden beri savunmayı bıraktım.
neden mi?
bak abicim, yurtdışından skechers aldım bir süre önce. çifti 30 dolares. yanında bir çift bot aldım %50 indirimle. kupondu, carttı curttu kız bir hesapladı toplamı 52 dolara geldi.
dolar 100 tl olsa 5200 yapıyor.*
bir de hediye kuponu verdiler üzerine.
gene bir süre önce burada üretilen bir çift spor ayakkabıya 3k verip 1-2 ayda parçalanınca geri göndermeye kalktım, kullanıcı hatasıymış. öyle diyolla..
tüketici heyeti vasıtasıyla aldık hakkımızı ama sinir bozukluğu kar kaldı yanımıza.
bu yasakları -çünkü bu bir ticari yasaktır- savunan ve savunmaz gözüküp gene savunanların gözü bunca zaman açılmadıysa bundan sonra açılmaz.
burada blesk isimli yazara çakılmış bir selam vardır. siz üzerinize alınmayın canımlarım.*

kalkıp 1 tane bile kendi flagship mağazasını açmadı nike üzerinden çok sipariş vermiştim zamanında harbiden türkiye fiyatlarının da baya altında aldığım ürünleri oldu.

şimdiyse ; ağam ben iptalim

amerikan ajanlarının amerikan mallarının yasaklandıği gibi garip şeyler iddia ettiği başlık.
orda ebay var, git ebayden sipariş et. orda bi sürü mağza var git nike'nı avmdeki magazadan al.
magazadan vergi toplayan devletin postayla alış verişlerdende vergi istemesinin nesi yasaklama oluyor?
bunun 150 dolardan 30 dolara indirilmesi hatalı zaten 50 100 dolar falan posta masrafı ödüyosun.
100 dolar ve altı denilse iyi olurdu, turkiyede satılmayan seyleri siparis eden kisiler için boşuna kağıt doldurma eziyeti çıkacak.
ıtiraz edenlerin nickleride bayağı manalı;
kelenderis, poetika, cordarone, dyonisos (bunlar yunan ajanı oluyo galiba)
kafasıkırık kopek, neandertal, ayı, kokoreç, kafasızyazar, aptalherif (bunlarda yerli troll galiba)

e türkiye konkordato ilan etmesi gerekirken etmedi. nike doğrusunu yapmış. diğerleri de önlem alacaktır, ya da almıştır zaten.

nedense dünya devletleri türkiye'nin "şahlanışına" ağzını bırakıp götüyle güldü !! bu da o götten gülmenin bir etkisi.

böyle durumları kötü bulmuyorum. yine bana belki alakasız şeyler diyenler olacak ama açıklayayım.

ülke insanımızda birçok tanımda da dile getirdim, marka bağımlılığı çok fazla mevcut. nike marka ayakkabı kalitelidir yahut değildir, ben standart bir ayakkabı alıyorum, mümkün oldukça dikkatli kullanıyorum, çok bariz bir sıkıntı yaşamazsam 2-3 yıl gidiyor. nike ayakkabı ya da genel ayakkabılar üzerinde söyleyeyim, marka ve gösteriş bağımlılığı adına bunu kullanan çokça insan var hatta iphone telefon da öyle. yahu benim telefon da 2-3 yıl götürüyor senin iphone telefon da. hatta bazıları bozulmadan, iphone markanın yenisi çıkar çıkmaz hurra alıyor. neden, çünkü diyecek ki "bakın ciğerimi sattım ama yine de iphone aldım." apple firması gerçekten türkiyede insanların ne koşullarda iphone aldığını bilse madalya falan takabilir yani. geçen sevdiğim bir aktörün youtube videosuna denk geldim, neyse orada diyor ki, ben telefonu değiştirmek için bozulmasını beklerim. yahu bakın adamın imkanı da var, ancak bozulmasını beklerim diyor. bizde yok, hafif çizik olsa at gitsin, yenisini al, aylarca taksit öde falan.

marka bağımlısı yahur gösteriş meraklısı olmak adına kendinize bunu yapmayın rica ediyorum, gerçekten komik oluyor, aşın biraz böyle şeyleri ya. asıl aşması gereken de bizleriz yani.

bu belirttiğim durum, markayı bu amaçla kullananlara, her önüne gelen üzerine alınmasın. hamilelik izni konusundaki gibi olmasın sonra, ben ne diyorum, insanlar anlamak istediği gibi anlıyor.

biraz olsun aynı dili konuşup, anlamayı becerelim.

türkiye'de distribütör'lüğünü yapan markaların bizi daha fazla dolandırmasına sebep olacak karardır. ortalama kalitede ve ulaşılabilir olması gereken ürünlerin ülkeyi içine soktukların soyutlanma durumunda birilerinin tekelinde çok daha yüksek fiyatlara satılmasını besleyen uygulamalar sonucu, bu ülkede temel ihtiyaçlarımızı dahi kalitesiz, özensiz, çoğunlukla sağlıklı olmayan ürünlerle ve çok yüksek fiyatlara sağlıyoruz.
ingiltere'de çok beğendiğim orası için ortalama sayılan bir giyim markasının, türkiye'de lüks giyimin ve statünün göstergesi olan bir mağazalar zincirinde 2-3 yıl öncesine ait outlet ürünlerinin, markanın kendi sitesinden sezon ürünlerinin kargo vergi vs. dahil fiyatının neredeyse 2 katı olması bu konuda aklı selim herkese garip gelecektir.
bu tarz hayatı zorlaştıran, faydasının kime olduğu belli olmayan vergi ya da sizi dünyaya ve ulaşılabilir olan her şeye kapatmaya yarayan kararların savunulmasında; kötü niyetin yanı sıra akıl sağlığının artık daha fazlasını kaldıramadığı için kabule geçmesi olma ihtimalini de göz ardı edemiyorum.

nike firması internet üzerinen yaptığı açıklama ile türkiye'de gümrük kanununda yapılan değişiklikleri sebep gösterek online satışları durduğunu açıkladı dün akşam. buna başka firmalarda eklencek muhtemelen.
söz konusu değişiklik, eşyaların doğrudan avrupa birliği ülkelerinden gelmesi halinde alınacak verginin %30’dan %60’a çıkartılması sanırım.
bir ülke nasıl yönetilemez hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
buradan