1.
hayatta o an yaşadığımız şeyin bize hissettirdiği aslında ileri de neye sebep olacağı noktasında hiçbir şekilde belirleyici değil. şu an içinde bulunduğumuz olumsuz bir durum belki de ileride başımıza gelecek iyi bir olayın hazırlığı olabilir. aynı şey tam tersi için de geçerli. şu an güzel gelen bir durum belki ileride başımıza gelecek kötü bir olayın zeminini hazırlıyor olabilir.
nova etkisi bir diğer adıyla “iyi şans tragedyası” olarak bilinir ve yaşamımızda karşılaştığımız olayların belirsizliğini çevremize göre değerlendirmeyi ifade eder.
nova etkisini en güzel özetleyen cümle, kültürümüzdeki "her şerde bir hayır vardır" sözüdür. veya "hayır bildiklerimizde şer, şer bildiklerimizde hayır vardır" durumu gayet iyi özetler. olaylar yaşanırken içinde bulunulan anda doğru değerlendirilemeyebilirler. resmin tamamı için zamana ihtiyaç vardır.
piyangodan büyük ikramiyeyi kazanan kendi halinde orta halli yaşam süren ve nispeten mutlu bir adam "hayır" olarak görecektir kazancını. mutlu olacaktır. fakat bir sebeple o piyango nedeniyle öldürülürse aslında bu durumun onun için sanıldığı gibi hayırlı olamadığı ortaya çıkmış olur.
benzer şekilde bir kaza sonucunda hastaneye kaldırılan biri bunu şanssızlık olarak yorumlayacaktır, fakat hayatının aşkıyla o hastanede karşılaşırsa bakış açısı değişir.
aslında evlilikler de nova etkisinin en iyi örnekleridir. tanıştığınız güne şükretmekle lanet okumak arasındaki değişim swh
kısaca başımıza gelen bir durum şanssızlık veya şans olarak kesin bir şekilde yorumlanamaz. şanssızlık olarak değerlendirilen bir olay ilerleyen bir zamanda avantaja dönüşebilir ya da şanslılık denilen bir olay ile karşılaşıldığında ise dezavantaj sağlayabilir.
devamını gör...
2.
eric, günlerden bir gün, her zaman yaptığı gibi köpeği nova ile gezmeye çıkar. nova bir tavşan görür ve kovalamaya başlar. eric ne kadar koşsa da, nova'yı yakalamayı başaramaz. "ne kadar da şanssızmışım, yanlış zamanda yanlış yerde bulundum, hep bu yüzden köpeğim kayboldu" diye düşünür. köpeği nova'yı bulmak için her yere ilanlar asar. bir kaç gün sonra kapısı çalınır. eric kapıyı açar. o da ne! kapıda güzeller güzeli, dünyalar tatlısı bir kadın! venessa! eric hemen "çok canın acıdı mı?" der. anlamaz venessa "neden?" diye sorar. "cennetten düşmüşsünüz de" der eric. güler venessa. ah be venessa, böyle klişeye de düşülür mü be kızım. eric güldü verecek diye düşünür. pis eric! "köpeğinizi getirdim" der venessa. eric o kadar büyülenmiştir ki venessa'dan köpeğini bile göremez olmuştur. neyse teşekkür eder eric. venessa ile kaynaşırlar ve aralarında büyük bir aşk yaşanır. eric sonra " yav, iyi ki nova'yı kaybetmişim, bu sayede hayatımın aşkını buldum, ben çok şanslıymışım" diye düşünür. günlerden başka bir gün, eric venessa ile sinemaya gidecektir. seansın başlamasına az kalmıştır ve henüz eric venessa'yı evinden almamıştır. son gaz basar tesla'sıyla. kırmızıda geçer, kaza yapar. 4 takla atar tesla. canım tesla, yazık oldu güzelim arabaya. hemen hastaneye kaldırırlar eric'i. eric, "ne şanssızmışım, yanlış zamanda yanlış ışıkta geçtim kaza yaptım" diye düşünür. i̇ncurable dreamer "bu yaşta tesla arabası var ne şanslı bu eric" diye düşünür. doktor, "yazar kardeş, sen bir karışma, hikaye bitmedi" der. neyse testler yapılır, doktor eric'e döner ve "sana bir iyi bir kötü haberim var der. eric "önce kötüyü söyle "der. doktor "beyninde tümör var" der. peki iyi haber ne diye sorar eric. doktor" bu tümörü tespit etmek çok zor, genelde hastalar, tümör çok büyüdükten sonra sağlık sorunu yaşar ve hastaneye gelir ama tümör büyüdüğü için kurtaramayız. sen kaza yaptığın için, yaptığımız taramalarda bu tümörü tespit ettik ve akşamki ameliyatla alacağız, hayatını bu kazaya borçlusun " der. akşam başarılı bir şekilde ameliyat olur ve kurtulur. eric " ne şanslıymışım, hayatımı o kırmızıda geçmeme, o kazaya borçluyum " diye düşünür. daha sonra yaşadığı bu iki olayı arka arkaya düşünür. aslında ilk başta şanssızlık olarak gördüğü şeylerin, daha sonra şans olduğunu anlar. olumsuz bir durumla karşılaşıldığında hemen karalar bağlanmamalı, onun başka bir olumlu şeyin gerçekleşmesi için olması gerektiği düşünülmeli, der kendine. bu düşünce yapısına nova etkisi denir. bizim kültürümüzde de kısaca "her şerde bir hayır vardır" denir. hikayeye biraz eklemeler yaptım ama özü aynı, beğenmişsinizdir umarım.))
devamını gör...
3.
the tragedy of good luck diye de adlandırılan fenomen, başımıza gelen iyi şeylerin kötü, kötü şeylerin de iyi bir yere çıkabileceği bir tür ‘her şerde hayır, her hayırda da bir şer vardır’ durumudur.
köpeğinin adı nova olan bir adamın hikayesiyle anlatılmaya çalışılan bu etkinin, başımıza gelen kötü şeylere dair, iyi bir şeye de sebep olabilir rahatlatması/fikriyle, etkisinin azaltılmasına ithafen olsa da ben birbirine ilintili iyi ya da kötü şeyler yerine, birbirinden bağımsız tesadüfi bir şans/şanssızlık olması fikrini daha rahatlatıcı buluyorum. iyi bir şey yaşamak için kötüye, kötü bir şey yaşamak için de iyiye bağlantı kurmak sonsuz bir döngü hissine sebep oluyor.
köpeğinin adı nova olan bir adamın hikayesiyle anlatılmaya çalışılan bu etkinin, başımıza gelen kötü şeylere dair, iyi bir şeye de sebep olabilir rahatlatması/fikriyle, etkisinin azaltılmasına ithafen olsa da ben birbirine ilintili iyi ya da kötü şeyler yerine, birbirinden bağımsız tesadüfi bir şans/şanssızlık olması fikrini daha rahatlatıcı buluyorum. iyi bir şey yaşamak için kötüye, kötü bir şey yaşamak için de iyiye bağlantı kurmak sonsuz bir döngü hissine sebep oluyor.
devamını gör...
4.
bana sıkça amor fati kavramını hatırlatan ve gündelik hayatta hemen hemen her eylem ve işte karşımıza çıkan etki. eğer başıma gelen bir hadisenin ya da yaptığım seçimlerin evren içindeki etkisini tamamı ile öngöremiyorsam yaşadığım hayatın da kontrolü büyük ölçüde bana ait değildir. bu nedenle olumsuz şeyler yaşasam bile bu yaşadıklarım gelecekte başka bir pozitif olaya vesile olabilirler. haliyle ne yaşarsam yaşayayım ya da hangi seçimi yapmış olursam olayım bunu olumlamam gerekir. çünkü herkes en nihayetinde ölümle sonlanacak bir yaşamı sürdürmektedir. ve hayatla ilgili olumlu -olumsuz bilebileceğim tek gerçek de budur.
devamını gör...
5.
nova etkisi dezavantaj sanılan durumun aslında bir şansı doğurabileceğini belirten etkidir.
tüm hikaye eric’in köpeğini yürüyüşe çıkarması ile başlar. yürüyüş esnasında bir tavşan çalıların içinden dışarı fırlar ve tavşanı gören nova tasmasından kurtulup tavşanı kovalamaya başlar, eric her ne kadar nova’nın peşinden koşsa da onu yakalayamaz ve nova kaybolur.
eric büyük bir hüsran yaşar, günlerce her yerde nova’yı arar. gitmediği yer, çalmadığı kapı kalmaz, ancak nova’yı bulamaz. ve bu süre zarfında ise eric “keşke o gün dışarı çıkmasaydım ve nova da kaybolmasaydı.” diye söylenir durur.
aradan uzun zaman geçer ve bir gün eric’in kapısı çalar, kapıyı açtığında karşısında kucağında nova ile güzel bir kadın durmaktadır. eric kadına teşekkür eder ve tanışırlar, kadının ismi ise vanessa’dır. nova’nın bulunması eric ve vanessa’nın arasında çok güzel bir aşkın başlamasına vesile olur. tüm bunların ardından eric “iyi ki o gün nova’yı yürüyüşe çıkarıp kaybetmişim böylece vanessa ile tanıştım” der.
bir gün eric vanessa’yı iş çıkışında almak için yola çıkar, yolda karşıdan gelen bir araba eric’e çarpar ve eric hastaneye kaldırılır. yapılan muayenelerden sonra doktor eric’e beyninde hasar olabileceğini ve olup olmadığını anlamak için ise birtakım testlerin yapılacağını söyler. bu sözlerin üzerine eric: “eğer nova’yı kaybetmeseydim vanessa hayatıma girmezdi ve bunlar da başıma gelmezdi” der. testler yapıldıktan ve sonuçlar geldikten sonra doktor eric’e bir iyi bir kötü haberinin olduğunu, beyninde bir tümör olduğunu ancak bu tümörün kaza ile alakası olmadığını ve eğer o kazayı yapmamış olsaydı uzun süre bu tümörün farkedilmeyeceğini ki tedavi konusunda çok geç kalınacağını söyler. o noktada eric “nova’nın kayboluşu benim en büyük şansım” der.
tüm bunlardan sonra eric bir operasyon sayesinde tümörden kurtulur, vanessa ve nova ile mutlu, huzurlu bir hayat yaşamaya devam eder.
bu hikayeden çıkarılacak dersler vardır ama temelde, hayatımızda yaşadığımız olayların şans mı şanssızlık mı getirdiğini bilemeyiz, en kötü olay en iyisini getirebilir ve yaşadığımız bir kaza
hayatımızın kalanı için mucize olabilir.
bu duruma ise tüm bu süreci başlatan köpeğin yani nova’nın adı verilmiştir.
tüm hikaye eric’in köpeğini yürüyüşe çıkarması ile başlar. yürüyüş esnasında bir tavşan çalıların içinden dışarı fırlar ve tavşanı gören nova tasmasından kurtulup tavşanı kovalamaya başlar, eric her ne kadar nova’nın peşinden koşsa da onu yakalayamaz ve nova kaybolur.
eric büyük bir hüsran yaşar, günlerce her yerde nova’yı arar. gitmediği yer, çalmadığı kapı kalmaz, ancak nova’yı bulamaz. ve bu süre zarfında ise eric “keşke o gün dışarı çıkmasaydım ve nova da kaybolmasaydı.” diye söylenir durur.
aradan uzun zaman geçer ve bir gün eric’in kapısı çalar, kapıyı açtığında karşısında kucağında nova ile güzel bir kadın durmaktadır. eric kadına teşekkür eder ve tanışırlar, kadının ismi ise vanessa’dır. nova’nın bulunması eric ve vanessa’nın arasında çok güzel bir aşkın başlamasına vesile olur. tüm bunların ardından eric “iyi ki o gün nova’yı yürüyüşe çıkarıp kaybetmişim böylece vanessa ile tanıştım” der.
bir gün eric vanessa’yı iş çıkışında almak için yola çıkar, yolda karşıdan gelen bir araba eric’e çarpar ve eric hastaneye kaldırılır. yapılan muayenelerden sonra doktor eric’e beyninde hasar olabileceğini ve olup olmadığını anlamak için ise birtakım testlerin yapılacağını söyler. bu sözlerin üzerine eric: “eğer nova’yı kaybetmeseydim vanessa hayatıma girmezdi ve bunlar da başıma gelmezdi” der. testler yapıldıktan ve sonuçlar geldikten sonra doktor eric’e bir iyi bir kötü haberinin olduğunu, beyninde bir tümör olduğunu ancak bu tümörün kaza ile alakası olmadığını ve eğer o kazayı yapmamış olsaydı uzun süre bu tümörün farkedilmeyeceğini ki tedavi konusunda çok geç kalınacağını söyler. o noktada eric “nova’nın kayboluşu benim en büyük şansım” der.
tüm bunlardan sonra eric bir operasyon sayesinde tümörden kurtulur, vanessa ve nova ile mutlu, huzurlu bir hayat yaşamaya devam eder.
bu hikayeden çıkarılacak dersler vardır ama temelde, hayatımızda yaşadığımız olayların şans mı şanssızlık mı getirdiğini bilemeyiz, en kötü olay en iyisini getirebilir ve yaşadığımız bir kaza
hayatımızın kalanı için mucize olabilir.
bu duruma ise tüm bu süreci başlatan köpeğin yani nova’nın adı verilmiştir.
devamını gör...