öcalan 15 şubat'ta tarihi bir çağrı yapacak

bakalım neler neler olacak merakla bekliyoruz.

buradan

bence 14 şubat'ta yapmalı. hazır bahçeli de hastayken. ona da bu özel günde açıklama yapması moral olur.

sevenleri sevdiğine kavuşturun!

kaç gündür sinirden evde bahçeli taklidi yaparak geziyorum. sinirimi başka türlü atamıyorum. taklit yaparken neler söylediğimi yazdım, sonra da sildim. çünkü net 15 yıl yatarı vardı.

beklenen bu olay ile ilgili olarak murat karayılan da bir açıklama yapmış. ben paylaşmayacağım haberi şimdi ama meali şöyle : öcalan'ın silah bırakma çağrısı yapması yetmez, onu serbest bırakmanız gerekir!

(bkz: öcalanın açıklaması temsili)

utanmadan nasıl konuşturacaklar nasıl yayınlayacaklar bilmiyorum. o vekiller o başkanlar ne tepki verecek bilmiyorum. o terörist hain ne anlatacak bilmiyorum. bildiğim tek şey bizden önce giden ve bizi mahşerde bekleyen atalarımın; mete han'ın, kürşad'ın, attila'nın, alparslan'ın, fatih'in, kanuni'nin yavuz'un ve isimlerini bırak sayılarını saymaya bile matematiğimin yetmediği şehitlerimin yüzüne bakamayacak olmamdır. hep düşündüm bahceli denen adam o kürsü de bunları söylerken aklına utanacağı o şehit analarının yüzüne nasıl bakacağı ya da vatanı için ölen şehitlerinin kemiklerinin nasıl sızlayacağını bilemedi mi diye. meğersem ne vatan onunmuş ne kanı bendenmiş.

iyi de bugüne kadar niye beklemiş. veya bekletilmiş..! niye birden bire bir çağrı yapma gereği duydu. hadi o duydu, biz niye duyduk.. hani inlerine girmiş, başlarını ezmemiş miydik. 60-70 kişi kalmışlar, dağıtmamış mıydık, ayakkabı numaralarına kadar bilmiyor muyduk..
ikide bir, bir gece ansızın gitmiyor muyduk..
apo mu taraf değiştirdi, bize mi yalan söylenmiş. sahi neler oluyor.. zavallı baççeliye kalp krizi geçirtmeyi mi beklemişler.
baççelinin kalbi bu sevince dayanabilecek mi..

kendisini meclise davet edenlerle 14 şubat'ı mı kutlayacakmış, hayırdır?
terörist başının herhangi bir çağrı yapıyor olabilmesi...
al sana ülkenin özeti.

bize çağrı yapanlara bak biri apo iti diğeri de bahçeli.

şu ülkede kafayı kırmadan iyi bu yaşa kadar gelebilmişiz.

biz bu filmi açılım süreci denilen garabet dönemde izledik. ismi geçen soysuz yine muhatap alınmış, diyarbakır’ın sur ilçesi ve diğer iller harabeye dönmüştü. soysuzlaşmayın yine.