oğuz atay’ın tutunamayanlar kitabı hariç başarısı olmaması

bir tane kitap yazabilmiş koca ömrü boyunca. onun dışında hiçbir işi ile anılmıyor. şimdi bu adama başarılı bir romancı demek doğru olur mu ? romancı dediğin adam en az 5 başarılı kitabı bitirmiş ve can yayınevi’nden ürününü bastırmış olmalıdır.

içinde bulunduğu yaşam şartlarını vs. bilmediğim için yorum yapamam. çünkü bir çok sebepten ötürü üretememiş veya ürettiğini yayınlayamamış olabilir. zira tutunamayanlar ın bile hatırı sayılır bir bölümünün, edisyon sırasında romandan çıkarıldığını hatırlıyorum. şunu da açıkça söyleyeyim ironi midir anlamadım ama can yayınevi bir mertebe ya da prestij göstergesi değildir. hiç bir yayınevi değildir.

bir insanın adı öldükten 40 yıl sonra hâlâ capcanlı yaşıyorsa o insan başarılıdır. 5 kitap bastırmasına gerek yoktur. kaldı ki kendisi üniversitede ders vermiş, doçent unvanı almıştır.

ha bir de ölümünden 40 yıl sonra bile konuşulacak bir adam olmuş ama sözlükte üç beş kelime yazdığında kendisini yazar olarak tanımlayan birileri tarafından başarısız görülmüştür. en büyük başarısı da budur sanırım..

tehlikeli oyunlar ve bir bilim adamının romanı adlı eserleri de olan oğuz atay için yapılmış yanlış bir tespittir. ilk bu ikisi aklıma geldi. google araması yapmaya üşendim. zaten adam 43 yaşında vefat etmiş.

(bkz: aferin şimdi mikrofonu ver abilere bakim)

"ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba"

( 1934 - 1977)

tutunamayanlar - 1971/1972 *
tehlikeli oyunlar - 1973
topografya - 1975
korkuyu beklerken - 1975
oyunlarla yaşayanlar - 1975
günlük - ölümünden sonra yayınlandı - 1987
eylembilim - ölümünden sonra yayınlandı 1998,
türkiye'nin ruhu - öldüğü için tamamlayamamıştı.

söyleyeceklerim bu kadar.

hasbel kader bana anabritanika ya da meydan larus ya da hayat ansiklopedisinde bir başlik açsalar altına iki cümleden başka bir şey yazamazlar.
tutunamayanlar için koca bir cilt yazabilirle.
adam daha neyi başarsın.

ciddi ciddi cevap verilmiş… ömer üründül aklıma geldi messi için attığı 3 gol dışında pek bir numarasını göremedik demişti bir maçta.