öldükten sonra yok olacağımız gerçeği
başlık "ımsherlock" tarafından 13.08.2022 14:10 tarihinde açılmıştır.
1.
yüksek ihtimalle kaçınamayacağımız bir gerçek. insan ne kadar öleceğine inanamasa da bir gün gerçekleşeği olaydır. dünyaya iyi şeyler verin.
insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.(peygamber sözümüz.)
insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.(peygamber sözümüz.)
devamını gör...
2.
çoğu zaman enerjinin korunumu yasasıyla reddedilen gerçeklik. pekala bilincin enerji olduğu çıkarımına nasıl ulaşıldı? bilincin aktivitesi belli bir enerjiye muhtaçtır fakat bu, bilincin maddesel olduğu anlamına gelmemektedir.

bu, ilkel hücreler. atalarımız. misyonu-bugün olduğu gibi-hayatta kalmak ve üremek. üreme işini bölünerek yapıyorlar. hayatta kalmayı da işbirliği ile çözmüşler. birkaç hücre, bir araya geldiğinde gıdaya daha hızlı ulaşacağını keşfettiğinde bilinç ilk kez olmasa da somut şekilde kendini göstermeye başlar. bir araya gelen hücrelerin dış kesimi besine ulaşmak için gezinirken, iç kesimlerde kalan ve diğer hücrelere tutunmak dışında hiçbir iş yapmayan o ortadaki hücreler bizim gibi boş boş oturmak yerine, diğer hücreler arasında iletişimi sağlamıştır. bu aktivite, ilkel nöronların atasıdır. daha çok data öğrendikçe daha çok iletişim kurulmuş, organizma büyüdükçe sinir hücreleri, beyin oluşumu ve büyümesi gerçekleşmiştir.
(bkz: self organization)
(bkz: mitokondri)
yani ortada bir tutam ışık veya adına bilinç denilen bir misket falan yok. görünmez enerji de yok, bu başlı başına zırvalık. enerji olmadığında bilinç de yoktur. yapay zekaya sahip bilgisayar gibi. fişi çektiğinizde yapay zeka uçup başka yere gitmez. bilinç enerji değildir. aktivitedir. enerji yalnızca evrenin her yerinde olduğu gibi bu aktivitenin güç kaynağıdır.
yaşadığınızı bilirsiniz çünkü yaşam fonksiyonlarınızı her an denetleyen ve tehlikede olup olmadığınızı kontrol eden birkaç milyon nöron sürekli hareket halindedir. eğer bu nöronlara yaşam bilgisi gelmezse nöronlara işyükü kalmaz, enerjisi tükenir. varlığınızı kanıtlayan tek şey bu aktivitedir.
tüm bunları 400 yıl önce üç kelimeyle özetleyen fransız bir dahimiz de mevcut;
(bkz: cogito ergo sum)

bu, ilkel hücreler. atalarımız. misyonu-bugün olduğu gibi-hayatta kalmak ve üremek. üreme işini bölünerek yapıyorlar. hayatta kalmayı da işbirliği ile çözmüşler. birkaç hücre, bir araya geldiğinde gıdaya daha hızlı ulaşacağını keşfettiğinde bilinç ilk kez olmasa da somut şekilde kendini göstermeye başlar. bir araya gelen hücrelerin dış kesimi besine ulaşmak için gezinirken, iç kesimlerde kalan ve diğer hücrelere tutunmak dışında hiçbir iş yapmayan o ortadaki hücreler bizim gibi boş boş oturmak yerine, diğer hücreler arasında iletişimi sağlamıştır. bu aktivite, ilkel nöronların atasıdır. daha çok data öğrendikçe daha çok iletişim kurulmuş, organizma büyüdükçe sinir hücreleri, beyin oluşumu ve büyümesi gerçekleşmiştir.
(bkz: self organization)
(bkz: mitokondri)
yani ortada bir tutam ışık veya adına bilinç denilen bir misket falan yok. görünmez enerji de yok, bu başlı başına zırvalık. enerji olmadığında bilinç de yoktur. yapay zekaya sahip bilgisayar gibi. fişi çektiğinizde yapay zeka uçup başka yere gitmez. bilinç enerji değildir. aktivitedir. enerji yalnızca evrenin her yerinde olduğu gibi bu aktivitenin güç kaynağıdır.
yaşadığınızı bilirsiniz çünkü yaşam fonksiyonlarınızı her an denetleyen ve tehlikede olup olmadığınızı kontrol eden birkaç milyon nöron sürekli hareket halindedir. eğer bu nöronlara yaşam bilgisi gelmezse nöronlara işyükü kalmaz, enerjisi tükenir. varlığınızı kanıtlayan tek şey bu aktivitedir.
tüm bunları 400 yıl önce üç kelimeyle özetleyen fransız bir dahimiz de mevcut;
(bkz: cogito ergo sum)
devamını gör...
3.
yok olmak için illa ölmeye gerek yok. yaşarken bile yok oluyor bazı insanlar.
devamını gör...
4.
anlaşılması güç gercek..
devamını gör...
5.
e tabi beden çürüyecek ama insanlara bıraktığımız izlerle anılmaya devam edeceğiz. bu durum da bizi anan insanlar ölünceye kadar devam eden kısa bir süreç.
devamını gör...
6.
yok olmuyoruz, görmezden geliniyoruz; bir pislikmişiz gibi üzerimizi toprakla örtüyorlar.
devamını gör...
7.
amatör uzman olarak yorumum:
öldüğün an bilincin sıfırlanacak.
öldüğün an bilincin sıfırlanacak.
devamını gör...
8.
kesin değildir. ölüm her şey için her koşulda yok oluşu gerektirmez. belki yok olmuş her şey ölmüş sayılır diyebiliriz ancak öl ve ölü kelime kökenine bağlı olayların tamamı için geriye dönüşü olmayan bir yok oluş gerçeği tespitleyemeyiz. bazı şeyler ölir ve dirlir, bazı şeyler ölür ve dönüşür. insan ölümsüz müdür ve ölünce başka bir yaşam başlar mı, ben hiç zannetmiyorum ancak ölüm olgusu insanım varlık yokluk problematiğini aşan şeylerden biridir.
devamını gör...
9.
(bkz: adını bilen son kişi öldüğünde hiç doğmamış gibi olacaksın)
bu dünyadan yok olmak demek başka bir dünyada varolmamak demek midir?
bu dünyadan yok olmak demek başka bir dünyada varolmamak demek midir?
devamını gör...
10.
ölüm bir yok oluş değil yeniden doğuştur. vakti zamanında:
übey b. halef çürümüş bir kemik alarak resulullah’ın yanına varır. elindeki kemiği ufalar ve dökülen tozları göstererek, alaycı bir tavırla;
“bunları tekrar kim diriltecek?” diye sorar;
öldükten sonra yeniden dirilmeyi akıldan uzak görüp inkâr eder. bunun üzerine şu ayet-i kerimeler nazil olur:
“insan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? şimdi o açıktan açığa bize düşman kesiliyor.”
“kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve ‘şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?’ diyor."
“de ki, kim onları ilk başta yaratmış ise o diriltecek. o yaratmanın her türlüsünü bilir.” (yasin suresi, 36/77-79)
evet seni hiçbir örnek yokken yaratan allah pekâlâ tekrardan diriltmeyi de bilir.
übey b. halef çürümüş bir kemik alarak resulullah’ın yanına varır. elindeki kemiği ufalar ve dökülen tozları göstererek, alaycı bir tavırla;
“bunları tekrar kim diriltecek?” diye sorar;
öldükten sonra yeniden dirilmeyi akıldan uzak görüp inkâr eder. bunun üzerine şu ayet-i kerimeler nazil olur:
“insan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? şimdi o açıktan açığa bize düşman kesiliyor.”
“kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve ‘şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?’ diyor."
“de ki, kim onları ilk başta yaratmış ise o diriltecek. o yaratmanın her türlüsünü bilir.” (yasin suresi, 36/77-79)
evet seni hiçbir örnek yokken yaratan allah pekâlâ tekrardan diriltmeyi de bilir.
devamını gör...
11.
belki de yok olmayız tekrar geliriz dünyaya.
devamını gör...
12.
öncelikle gerçek/gerçeklik/bilinç nedir? sorularını sormak gerekir. bunun cevabınıda bilimsel olarak kanıtlamanız felsefi olarak mümkün değildir.en basit örneği; ya rüyalarımız gerçekliğimiz ise,uyandığımızda ise bize gösterilen şeyler:sahte bir ortam,sahte fizik yasaları, sahte bir zaman,ölmeye programlanmış hücreler.... bilim dediğimiz olay deneye dayanır, deney ise maddelere ve bunların fizik-biyoloji-kimya kurallarına bağlıdır.madde nedir? sorusu bile felsefi olarak tartışmaya açıktır. hiçlik nedir mesela? hiç düşündünüz mü?
devamını gör...
13.
öldükten sonra gömülmek, zamanla toprağa karışmak ve diğer canlılara besin olmak.. bu döngüyü düşündüğümde ölmüş olma fikri rahatsız etmiyor aksine romantik bi tarafı var gibi.
bir ağaç dikilir mezarıma ve ben bildiğim şekilde olmasa bile bir şekilde yaşamaya devam ederim.
bir ağaç dikilir mezarıma ve ben bildiğim şekilde olmasa bile bir şekilde yaşamaya devam ederim.
devamını gör...
14.
bu dünyadan yok olacağız. sonrasını yaşayıp göreceğiz. pardon ölüp göreceğiz.
ben bazen, sırf doğalım, bu dünyada cebelleşelim ve toprak olup gidelim mantığıyla var olmamızın çok da mantıklı olmadığını düşünmüyorum. oyun büyük yeğen. bu kadar çaba bir parça toprak için olamaz.
ben bazen, sırf doğalım, bu dünyada cebelleşelim ve toprak olup gidelim mantığıyla var olmamızın çok da mantıklı olmadığını düşünmüyorum. oyun büyük yeğen. bu kadar çaba bir parça toprak için olamaz.
devamını gör...
15.
hayata dair üzücü bir gerçektir. herkes aynı düşünmeyebilir tabi, herkesin felsefesi kendine kardeşim.
devamını gör...
16.
ins oldukten sonra toz olurumda agziniza yuzunuze kacarim
devamını gör...
17.
benim aklım halen sıcak su dökülen ele bir şey olmamasında. kaynar su döküldü adamın eline.
devamını gör...
18.
dindoşların zoruna giden acı bir gerçektir. cennet de cehennem de bu dünyada, başka yerde arama seni ey budala..
devamını gör...
19.
son zamanlarda kafamı kurcalayan ve beni rahatsız eden, korkutucu düşüncelerden birisidir. madem yok olacağım o zaman hayatın tadını çıkarmalıyım düşüncesiyle tabi bu negatifi baskılayarak kafayı kırmamaya çalışıyorum.
devamını gör...
20.
ölünce katılaşacağız yaşıyorken esnek olmak lazım.
devamını gör...