ölümün bir başka varoluş biçiminin başlangıcı olma olasılığı

sıfırdır. ancak gübre olarak diğer yaşamlara destek olabilirsiniz.

doğum öyleydi. ölüm de öyledir. annenin içindeki dünyada 9 ay kaldık ve doğarak "rahim evremizi" bitirdik. bi kere öldük yani.

benzeridir.

bi de bilinir, uyku ölümün küçük kardeşidir. her gece ölüp sabahları diriliyoruz. rem uykusu var, dip uyku var...4 çeşit uyku var.

ki içerikleri hakkında "teoriler" var! tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz uykunun. ıçlerinde öyle uçuk kaçık olanları var ki, bi de laboratuar ortamında denenmiş, ama aynı zamanda görülmüş ki, herkes aynı şekilde uyumuyor!...

demek ki bu soruya hiçbi cevap veremeyiz.

yalnız kuran'da "kabir hayatı " yoktur. sonradan dirilme vardır. o dirilme 1 trilyon yıl sonra mı olur, 8 trilyar yıl sonra mı, onu bilemeyiz. yalnız dirildigimizde bilmeyecekmişiz ne kadar ölü kaldığımızı.

başka da bir bilgimiz yok.

spekülatif bir sorunsal bu, çözebileceğimiz bir konu değil. o yüzden çok da kafa yormamak lazım.

(bkz: azrail'in fetöcü çıkması) *

almayayım canım, bende baş ağrısı yapıyor teşekkürler.

doğrudur.

öleceksiniz ve sonra atomlarınız diğer canlıların bir parçası haline gelecek. eşkıyanın da dediği gibi: korkma sadece toprağa gideceksin. sonra toprak olacaksın. sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin. oradan özüne ulaşacaksın. çiçeğin özüne bir arı konacak. belki, belki o arı ben olacağım.

bunu tartışmak hoşgörü dinlerine göre ters valla alırlar kellenizi ha ona göre.

sadece ölecek olmak bu kadar zor bir durum mu..

daha fizik bağlamında doğru düzgün tanımını yapamadığımız bilinç açısından ziyadesiyle naif bir faraziye. maddesel olarak ise ölümün bir tanımı zaten bu, bizi oluşturan maddenin form değiştirmesi.

bad boy bubby filmindeki şu muhteşem ateist vaazı buraya bırakayım bu vesileyle:

we're all just complicated arrangements of atoms and subatomic particles - we don't live. but our atoms do move about in such a way as to give us identity and consciousness. we don't die; our atoms just rearrange themselves.

there is no god. there can be no god; it's ridiculous to think in terms of a superior being. an inferior being, maybe, because we, we who don't even exist, we arrange our lives with more order and harmony than god ever arranged the earth.

monologun tamamı:

ölünce herşey o an için bitiyor ve yok oluyorsun. yani ruhlar falan yok. ama sonra tekrar yaratılacaksın ve cennetliksen sonsuz bir yaşama başlayacaksın:

emre1974tr.blogspot.com/201...

emre1974tr.blogspot.com/201...

mümin terbiyecilerinin* koyduğu 'cennetlik' kriterleri yerine getirmek neredeyse olanaksız. milyonda bir olasılık gibi görünüyor. bu bok böceklerine inanırsak.

ölümün tek yok oluş biçiminin başlangıcı olma netliği.

reenkarnasyondur dediğiniz.
bu insanın kendini değerli görmesinin bir neticesi.
böyle bir şey yok.
ölüm sondur.

burada kastedilen varoluş biçimi sanırım saf bilinç gibi bir şey. bunu bilmiyorum ama baktığımız zaman azot döngüsü ile bizim sahip olduğumuz atomlar dönüşüp şekil değiştirir ve yeniden varoluşuna başlar. belki bitki olarak belki arı olarak.

gidenlerin her biri memnun ki yerinden..