en çok zarar gördüğüm senelerdir...
tiple ilgili, ders notuyla ilgili, aileyle ilgili, maddiyatla ilgili geçilen dalgalar ve kimsenin kalkıp da hiçbir şey dememesi çok üzüyordu
çocuklarınıza iyiliği, sevgiyi, empatiyi öğretin lütfen
devamını gör...
yürümekten bile korkmama sebep olmuş zorbalıklardır. en büyük sebebi okulumu değiştirmiş olmamdı.
devamını gör...
çocukların da acımasız olduğunu, masum olmadıklarını gözler önüne seren zorbalıklardır.
devamını gör...
orta üç, sıra arkadaşımın hoşlandığı çocuk başka bir kızla ilgileniyor. tuvalette kızın o gün öğleden sonra annesine yalan söyleyip o çocukla bir arkadaşının doğum gününe gideceğini duydum. sıra arkadaşım ile plan yaptık. doğum günü partisi olan evin numarasını bulup partinin tam ortasında kızın annesiymiş gibi arayıp telefona istedik. ertesi gün kızın tüm okulda bunu kimin yaptığını aramasını zevkle izledik. şimdi bakıyorum da insan küçükken daha acımasız oluyormuş. partiye giden başka tanıdıklarımızdan günün nasıl da zehir olduğunu zevkle dinlemiş, aşırı mutlu olmuştuk. zorbalık mıydı evet kesinlikle öyleydi. utanıyor muyum hem de çok.
devamını gör...
hatırlatma şu nalet günleri.
devamını gör...
çocukların komik ya da eğlenceli sanıp kırıcı davranmaları durumudur. bazen çok acımasız olabiliyorlar. neyin doğru, neyin yanlış, neyin komik, neyin kötü olduğunun tam ayırdına varamayabiliyorlar. burada aileye çok iş düşüyor. çocuklarını kibar, sevgi dolu, iyi, anlayışlı, kimsenin kalbini kırmamaya özen gösteren bireyler olarak yetiştirmelidirler. tabi böyle yetiştirdiğiniz çocuğunuzun okuldan eve ağlayarak gelmesi mümkündür. ama ötekinden daha iyidir diye düşünüyorum.
devamını gör...
kısa boylu bir arkadaşımız vardı, erkekler bir olup çöp kutusuna atmışlardı onu.
devamını gör...
merhamet duygusu yaşıtlarına göre erken gelişmiş çocukların kalbinin defalarca kırılması ile sonuçlanır
devamını gör...
herkesin çok savunduğu "türk aile yapısı"nın muhteşem ürünleri, geleceğimiz, aydın ve çağdaş yarınlarımız (!) olduğunu sandığımız çocukların bir anlık gülme dozunu karşılamak için insanları yermesi ve değiştiremeyeceği özellikleri üzerinden eğlenmesidir. her ne kadar yetiştirilememe, eğitimsizlik ve ahlaksızlıktan kaynaklanıyor olsa da kişisel gelişimsizlikten de sebepli olsa gerek. nitekim böyle kişilerin öğretmenler tarafından bile uyarılmadığı, kimi zaman çoğunluğun bu zorbaya destek çıktığı "ahlak yapımızda" buna engel olmak anca cahile laf anlatmak kadar "kolay"dır.
devamını gör...
7. sınıftaydım. sınıfta herkes ya kiloma laf söylerdi, ya saçıma, ya gözlüğüme, ya kıyafetime. hiç arkadaşım da yoktu. her beden dersinde giyinmeye utanırdım. giyinmediğim için beden öğretmeni de sürekli eksi verirdi. hiç sevmezdim o adamı. her beden dersinde çantamdaki eşyalar çalınırdı, kitaplarım yırtılırdı, kitaplarıma küfürler yazılırdı. bir keresinde beni kazan dairesine bile kilitlediler. ama sorsan hepsi sözde çocuk. ben çocukların saf ve masum olduğuna inanmıyorum. öyle bir şey yok. ben bir başkasına zorbalık yapıyor muydum? yapmamam gerektiğini biliyordum. sınıfın geri kalanı bana zorbalık yapıyor muydu? hayır. bizim bildiğimiz şeyi bilmiyor olmaları açık açık masum olmayışlarını kanıtlar zaten. tatsız mevzular. ileride çocuğum olursa, okulda bir kılına bile dokunanı kendi ellerimle elimden gelen cezayı aldıracağım ben.
devamını gör...
yazsam intihar mektubuna dönüşebilecek bir başlık açılmış. tam o zamanda yapılan zorbalıklar hayatımı şekillendirmiş, berbat etmiş, sorunlardan sorunlara koşmama yol açmıştır.
devamını gör...
kilo oranının metabolizmayla alakadar olduğunu bir türlü anlamayan veletlerden -yaşına rağmen anlamayan bir sürü insan hala var gerçi- duyduğum kürdan, çubuk kraker gibi bilumum benzetmelerden ötürü hala dar bir kıyafet giyemem, görünce koşarak uzaklaşırım kiloma laf etmesinler diye. çocuklarınıza insanların fizikleriyle alay etmenin komik bir şey olmadığını öğretin.
devamını gör...
ortaokulda gözlüklü bir deli çocuk vardı. ne zaman okulun etrafında dolaşsam karşıma çıkıyor ve beni tokatlıyordu. kâbuslarım oldu çocuk. okula bile gitmek istemiyordum. bu tokat işi abartısız yirmi kez falan oldu. birgün dayanamadım tüm gücümle bir tekme attım. çocuk yere düşüp ağlamaya başladı. meğer bundan kurtulmak ne kadar kolaymış. bazen kaba kuvvet de işe yarıyormuş.
devamını gör...
zorbalık yapana zorbalık yapmak.
devamını gör...
ortaokul ve lise yıllarımı işkenceye çeviren ama şimdi gülüp bu kadar zayıf olduğum ve ciddiye aldığım, üzüldüğüm için kendime kızdığım zorbalıklardır. saçımın kısalığından, konuşma tarzıma, siyasi görüşüme kadar varoluşumla insanlara batmışım anlaşılan. çocuklarınızı merhametli, kibar, farklılıklara saygılı yetiştirin ebeveynler.
devamını gör...
sınavdan erken çıkıp okul kantinini soymak.. çocuk aklı işte kimse para çalışmıştı
devamını gör...
sırf bu yüzden kendi aileme bilene güvenmiyorum. en zor günlerimde yanımda olmadılar.
devamını gör...
hep dayak yerdim. kimse sevmezdi beni sınıfta. ama gerçekten sevmezdi.

ahhh, good ol' days...
devamını gör...
dostlarım tüm suç ; alfalara boyun eğer zavallılarındır. eğer onlar güçsüzlerin yanında olsalardı , alfaları dizginlebilirdik ve okulun bahçesinde efendi efendi kitap okuyan insanlar haline getirebilirdik . ama onlar güçlünün yanında güçlü taklidi yapma gibi bir sahtekar yolu seçtiler. ve tüm hayatları her hayat simülasyonunda onlara boyun eğmekle geçiyor. acınası ...
devamını gör...
tüm erkekleri döverdim(onlar beni kışkırttığı için,sanırım mazoşistlerdi).
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ortaokulda yapılan zorbalıklar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim