osmanlı devleti bir cihan imparatorluğu mudur sorusu
başlık "napoleon bonaparte" tarafından 08.05.2023 00:41 tarihinde açılmıştır.
1.
bu konuda yapılan tartışmaları ne yazık ki çoğunlukla duygusal olarak ele alınmış yorumlar olarak buluyorum. kimisi osmanlı'nın her yere her şeye gücünün yettiğini dünyanın en iyi devleti olduğunu düşünür , kimisi de sırf osmanlı düşmanlığından (kimsenin düşmanlık taşıyıp taşımaması yazarın pek şeyinde değil) bir zamanlar belli yerlere gelmiş bir devletin kudretini hafife alır.
bu konudaki görüşüm şu yönde: osmanlı özellikle fatih'in istanbulu fethiyle bir imparatorluğa dönüştüğü zaman cihan imparatorluğu payesine eriştiğini söylemek mümkün. çünkü adamın zamanına baktığınız zaman adam 20 devletle aynı anda savaş halinde olmuş ; karada timurculuk oynayan (yazar bunu uzun hasanı sevmediği için değil sadece uzun hasan'ın timurculuk oynayarak yaptığı komediyi eleştirir.) #2516702uzun hasan'ın güçlü ordusunu yenecek , avrupa'da sırbistanı, arnavutluğu , baş kaldıran vlad'ı , venedik donanmasının gözü önünde mora ve envai çeşit ege adalarını fethedecek güçte olduğunu ispatlamıştır. zira bu süreç osmanlı'nın macar topraklarına oturduğu zamanlarda en ihtişamlı haline ulaşacak , bundan sonra ise adeta yüzyıllar süren istikrarlı bir düşüş yaşanacak ve imparatorluk 1453'ten lağvedildiği 1922 yılına kadar uzun bir yaşam sürücektir. şimdi burada iki ele alınması gereken iki problem var : cihan imparatorluğu fikrini niğbolu'ya varna'ya kadar indirmek mümkün mü ; cihan imparatorluğu payesi 3.murat'tan öteye gidebilir mi ?
ilk olarak elbette niğbolu ve varna osmanlı'nın gücünü ve duruşunu ortaya koyan iki önemli savaştır. ama kanımca bu savaşların kazanılmış olması osmanlıyı cihanda çok büyük söz sahibi olmaya itmekten ziyade , bu topraklardaki en az bir kaç yüzyıllık mevcudiyetinin garantisi , deklaresidir.
ikinci olarak ise ; devletin cihan imparatorluğu payesini 3.murattan fazla öteye götürmeyi çok doğru bulmuyorum. en azından her koşul için . elbetteki en az bi 4.murata kadar bir osmanlı fetihlerinden vs. bahsedilebilir. ama 2.bayezidin başlattığı cahilleşme süreci halefleri tarafından da maalesef devam ettirilmiştir. ve bu çöküşün aslında apaçık ortada olmasına rağmen devletin ulaşabileceği en son noktaya geldiğinden ötürü kazandığı zaferler bunun hep önüne geçmiş dolayısıyla bazı çöküşün ayak sesleri a ancak çok sonradan zafer naralarının sesi kesildiğinde duyulmaya başlamıştır.
bugün elbette osmanlı hakkında çok farklı propagandalar yürütülmektedir. lakin yazarın görüşü ; duygusal bir bağ yaratıp düşünceleri bununla ifade etmekten ziyade bilgiyle , ilimle , mantık alametleriyle gerçek kavranmalı , buna göre fikir beyan edilmelidir.
son olarak osmanlıyı sevip sevmemek her kişinin kendi görüşünde olsada bu topraklarda yaşayan hiç kimse şu sözü aklından çıkarmamalı ve kabul etmelidir: volendo e non volendo, sapendo e non sapendo; siamo tutti osmanisti. (istesekte istemesekte , bilsekte bilmesekte ; hepimiz osmanlıyız)
bu konudaki görüşüm şu yönde: osmanlı özellikle fatih'in istanbulu fethiyle bir imparatorluğa dönüştüğü zaman cihan imparatorluğu payesine eriştiğini söylemek mümkün. çünkü adamın zamanına baktığınız zaman adam 20 devletle aynı anda savaş halinde olmuş ; karada timurculuk oynayan (yazar bunu uzun hasanı sevmediği için değil sadece uzun hasan'ın timurculuk oynayarak yaptığı komediyi eleştirir.) #2516702uzun hasan'ın güçlü ordusunu yenecek , avrupa'da sırbistanı, arnavutluğu , baş kaldıran vlad'ı , venedik donanmasının gözü önünde mora ve envai çeşit ege adalarını fethedecek güçte olduğunu ispatlamıştır. zira bu süreç osmanlı'nın macar topraklarına oturduğu zamanlarda en ihtişamlı haline ulaşacak , bundan sonra ise adeta yüzyıllar süren istikrarlı bir düşüş yaşanacak ve imparatorluk 1453'ten lağvedildiği 1922 yılına kadar uzun bir yaşam sürücektir. şimdi burada iki ele alınması gereken iki problem var : cihan imparatorluğu fikrini niğbolu'ya varna'ya kadar indirmek mümkün mü ; cihan imparatorluğu payesi 3.murat'tan öteye gidebilir mi ?
ilk olarak elbette niğbolu ve varna osmanlı'nın gücünü ve duruşunu ortaya koyan iki önemli savaştır. ama kanımca bu savaşların kazanılmış olması osmanlıyı cihanda çok büyük söz sahibi olmaya itmekten ziyade , bu topraklardaki en az bir kaç yüzyıllık mevcudiyetinin garantisi , deklaresidir.
ikinci olarak ise ; devletin cihan imparatorluğu payesini 3.murattan fazla öteye götürmeyi çok doğru bulmuyorum. en azından her koşul için . elbetteki en az bi 4.murata kadar bir osmanlı fetihlerinden vs. bahsedilebilir. ama 2.bayezidin başlattığı cahilleşme süreci halefleri tarafından da maalesef devam ettirilmiştir. ve bu çöküşün aslında apaçık ortada olmasına rağmen devletin ulaşabileceği en son noktaya geldiğinden ötürü kazandığı zaferler bunun hep önüne geçmiş dolayısıyla bazı çöküşün ayak sesleri a ancak çok sonradan zafer naralarının sesi kesildiğinde duyulmaya başlamıştır.
bugün elbette osmanlı hakkında çok farklı propagandalar yürütülmektedir. lakin yazarın görüşü ; duygusal bir bağ yaratıp düşünceleri bununla ifade etmekten ziyade bilgiyle , ilimle , mantık alametleriyle gerçek kavranmalı , buna göre fikir beyan edilmelidir.
son olarak osmanlıyı sevip sevmemek her kişinin kendi görüşünde olsada bu topraklarda yaşayan hiç kimse şu sözü aklından çıkarmamalı ve kabul etmelidir: volendo e non volendo, sapendo e non sapendo; siamo tutti osmanisti. (istesekte istemesekte , bilsekte bilmesekte ; hepimiz osmanlıyız)
devamını gör...
2.
sondan baslayayim. osmanli degiliz. osmanli hanedan adidir. sepetlenenlerin disinda osmanli yok. ben hicbir ingilizin "windsor torunuyum" ya da rus'un "romanof torunuyum", avusturyalinin "habsburg torunuyum" dedigini gormedim. siz, bu topraklarda once roma, sonra emevi ve abbasi (kismen) akabinde selcuklu ve mogol, ardindan osmanli hanedanlari tarafindan yonetilmis milletlere mensupsunuz.
romalinin bile romaliyim deme hakki var. roma, cumhuriyetti cunku. vatandaslari vardi. osmanli'nin kulu vardi, tebaasi vardi, reayasi vardi.
ki devlet bile kendine osmanli dememis, devlet-i aliye demis. size ne oluyor kuzum alla'sen?
osmanli, hakim oldugu cografyada, daha ucunci padisahtan itibaren turk kani yariya inmis, roma ardili bir turk hanedanidir o kadar. hakim oldugu topraklarin yuzde doksaninda dilini birakamayacak kadar zihinsel olarak da tembeldir ayrica. ımparatorluk, hele cihan liginde ingilizdir, fransizdir, ispanyoldur, biraz portekizdir. simdi de abd'dir. hepsi dilini yaymistir. somurgecilik deyip asagilamayin. zeka ve organizasyon, teknoloji isidir o.
osmanli, roma'nin ardili, akdeniz,havzasinin dogusuna sikismis bir turk roma'sidir. eski sistemi surdurdukleri, ilk isyanlarin yine turklerden, celali ile gelmesinden bellidir. ankara savasi'nda yildirim'i sirp askerinin canla basla savunup anadolu'nun satmasindan, fatih'in candarli'yi ortadan kaldirmasindan bellidir.
romalinin bile romaliyim deme hakki var. roma, cumhuriyetti cunku. vatandaslari vardi. osmanli'nin kulu vardi, tebaasi vardi, reayasi vardi.
ki devlet bile kendine osmanli dememis, devlet-i aliye demis. size ne oluyor kuzum alla'sen?
osmanli, hakim oldugu cografyada, daha ucunci padisahtan itibaren turk kani yariya inmis, roma ardili bir turk hanedanidir o kadar. hakim oldugu topraklarin yuzde doksaninda dilini birakamayacak kadar zihinsel olarak da tembeldir ayrica. ımparatorluk, hele cihan liginde ingilizdir, fransizdir, ispanyoldur, biraz portekizdir. simdi de abd'dir. hepsi dilini yaymistir. somurgecilik deyip asagilamayin. zeka ve organizasyon, teknoloji isidir o.
osmanli, roma'nin ardili, akdeniz,havzasinin dogusuna sikismis bir turk roma'sidir. eski sistemi surdurdukleri, ilk isyanlarin yine turklerden, celali ile gelmesinden bellidir. ankara savasi'nda yildirim'i sirp askerinin canla basla savunup anadolu'nun satmasindan, fatih'in candarli'yi ortadan kaldirmasindan bellidir.
devamını gör...
3.
birileri sürekli bir şeyleri yanlış anlıyor. arkadaşlar, osmanlı bir hanedan, fakat geldiği yer önemli. hangi boydan, hangi soydan gelmiş o önemlidir. ayrıca uzun hasan timur'un halefi olduğunu alenen belli etmiştir. uzun hasan'ın şanssızlığı fatih gibi bir adamın devrine denk düşmesidir. fatihten epey korkmuştur. hatta annesini trabzon seferi öncesi istanbul'a gönderdiği bilinir. çünkü biliyor ki trabzon'dan sonra hedef kendisi. istiyor ki hem baş kaldırayım hem bana dokunmasın. dikkatli takip ederseniz eğer kaynakları, timur da aynısını istiyor zamanın da. bayezid'den çekiniyor, savaşmakta pek istemiyor. ama doğu da rüzgar gibi esen adam aleme(!) çekindiğini belli etmekte istemiyor. nihayetinde askerleri isteksizdi ta ki savaşa kadar. çünkü açık ara o günün dünyasında en çekinilen bey bayezid idi. adam haçlıları yerde sürüdü. hatta timur'un ordusunun çekinmesinin sebebi de budur. timur'a savaşa girişmemesi konusunda generalleri uyarılarda bulunmuştu. e tabi timur gibi adamı pes ettirmek zor, zaten geldi anadolu'nun içinden geçti.
e şimdi bu sebeple fatihte, timur uzantısı olan uzun hasan'ı hemen indirmek istemiyor. fatih, timurlulara ters bir adam. yalnızca timurlulara da değil, fakat en çok onlara. hatta elçi yolluyorlar fatih'e, işte haracı vermediniz, almaya geldim vesaire diye. fatihten önce osmanlılar haraç veriyordu timurlulara. fatih bunun üzerine sinirlenip, sen yoluna git, bahar günü ben bizzat gelip surlarının önünde haracını öderim, tarzında gönderme yapmıştır. yani haracı vermemiştir. işte bu uzun hasan'ın kozudur. uzun hasan bu olayı sahipleniyor, ve bir süre sonra (istanbul'un fethinden sonra, annesini saraya göndermeden önce, takribi 1455-56. o zamanlar istanbul harabe olduğundan ve henüz toparlanmamasından dolayı fatih edirne de kalmaktaydı.) buraya bir daha elçi yollatıp "uzun hasan timur'un gölgesi, 20 yıllık haracınızı vermemişsizin almaya geldik" gibisinden fatih'i yolmaya geliyor bu elçiler. ama hakikaten uzun süredir haraç verilmemiş timurlulara. fatih kuduruyor, yerinde duramıyor, "kanı bozuk tahta kurusu dalaksız ciğersiz onunki bunun ki" diye uzun hasana giydirip, elçiye "sana zeval gelmez, kalk s***ir git, zamanını beklesin." diyerek tehdit ediyor. uzun hasan korkuyor tabii, üstüne gelsin de istemiyor bir yandan. yani uzun hasan timurculuk yapmıştır, hemide alenen.
soruya gelirsek, tabii ki evet. bazıları kabul etmese de böyledir. abartmaya lüzum yok, ayrı mevzu. peki niye cihan imparatorudur? bunun için aslında bir kaç sebep olması gerekir. işte aldığınız toprakların tamamen sizin himayenizde değişmesi, artık ırkınızın parçası olması, orta çağ dünyasında gücü elinde tutmanız... gibi bir çok sebep var. fakat osmanlı'nın cihan olmasının asıl sebebi fatihtir. fatih, gerçekten de türk dünyasının en büyük hükümdarıdır. aynı vakit, dünya üzerinde hüküm sürmüş en büyük ve en kudretli imparator olarak anılır(ıı. ramses ve iskender ile birlikte). bu, böyle kabul edilir. timur veya cengiz han diyecekler olabilir, timur ve cengiz han bir imparator örneği değildir. askeri stratejist örneğidir. timur ya da cengiz han'ın kurduğu imparatorluklar ne kadar süre ayakta durdu? nereyi aldı? bu sebepler önemlidir. ve her iki soruda da olumsuzluk görülür. dünya üzerinde kabul görmüş üç imparator örneği vardır, iskender, sezar ve fatih sultan mehmet. bu üçü birbiriyle bağlantılıdır. fatih'in renkli kişiliğini hiç bir devirde bulamazsınız bu çok net. kendi renkliliğiyle imparatorluğu yüzlerce yıl yaşatmıştır. fatihten sonra ki dönemlerin tamamı, oryantal ve orijinallik açısından, ne yazık ki rezalettir. askeri başarılar bir yana, fatih döneminde ki imparatorluk, hiç bir şekilde görülememiştir. hele ki oğlu ıı. bayezid, sanat, askeri ve gelişim bakımından tam bir felaket. inanılmaz bir duraklama, yani beckham, ronaldo, zidane ve raul dörtlüsünden babel, muğdat, eren, maçtan önce 2 tepsi lahmacun gömmüş feghouli'ye geçtiğinizi hayal edin, tam bir felaket.
osmanlı'nın bu kadar ayakta kalmasının sebebi, imparatorluğa dönüştükten sonra, fatihtir. bir şahsın, koskoca bir devletin, milletin ve hatta imparatorluğun kaderini tek başına değiştirdiği dünya tarihin de görülmüş şey değildir. cihan imparatorluğu olmasında ki sebep, fatih zamanı gelişen topluluktur. türk tarihi ömründe hiç bu kadar sıçrama yaşamamıştır. bu sayede cihan imparatoru olmuştur. dünyaya kendisinden söz ettirmiş ve yüzyıllarca korkulan imparatorluk konumunda bulunmuştur. zamanın da rakipsiz olmasının sebebi bu adamdır.
e şimdi bu sebeple fatihte, timur uzantısı olan uzun hasan'ı hemen indirmek istemiyor. fatih, timurlulara ters bir adam. yalnızca timurlulara da değil, fakat en çok onlara. hatta elçi yolluyorlar fatih'e, işte haracı vermediniz, almaya geldim vesaire diye. fatihten önce osmanlılar haraç veriyordu timurlulara. fatih bunun üzerine sinirlenip, sen yoluna git, bahar günü ben bizzat gelip surlarının önünde haracını öderim, tarzında gönderme yapmıştır. yani haracı vermemiştir. işte bu uzun hasan'ın kozudur. uzun hasan bu olayı sahipleniyor, ve bir süre sonra (istanbul'un fethinden sonra, annesini saraya göndermeden önce, takribi 1455-56. o zamanlar istanbul harabe olduğundan ve henüz toparlanmamasından dolayı fatih edirne de kalmaktaydı.) buraya bir daha elçi yollatıp "uzun hasan timur'un gölgesi, 20 yıllık haracınızı vermemişsizin almaya geldik" gibisinden fatih'i yolmaya geliyor bu elçiler. ama hakikaten uzun süredir haraç verilmemiş timurlulara. fatih kuduruyor, yerinde duramıyor, "kanı bozuk tahta kurusu dalaksız ciğersiz onunki bunun ki" diye uzun hasana giydirip, elçiye "sana zeval gelmez, kalk s***ir git, zamanını beklesin." diyerek tehdit ediyor. uzun hasan korkuyor tabii, üstüne gelsin de istemiyor bir yandan. yani uzun hasan timurculuk yapmıştır, hemide alenen.
soruya gelirsek, tabii ki evet. bazıları kabul etmese de böyledir. abartmaya lüzum yok, ayrı mevzu. peki niye cihan imparatorudur? bunun için aslında bir kaç sebep olması gerekir. işte aldığınız toprakların tamamen sizin himayenizde değişmesi, artık ırkınızın parçası olması, orta çağ dünyasında gücü elinde tutmanız... gibi bir çok sebep var. fakat osmanlı'nın cihan olmasının asıl sebebi fatihtir. fatih, gerçekten de türk dünyasının en büyük hükümdarıdır. aynı vakit, dünya üzerinde hüküm sürmüş en büyük ve en kudretli imparator olarak anılır(ıı. ramses ve iskender ile birlikte). bu, böyle kabul edilir. timur veya cengiz han diyecekler olabilir, timur ve cengiz han bir imparator örneği değildir. askeri stratejist örneğidir. timur ya da cengiz han'ın kurduğu imparatorluklar ne kadar süre ayakta durdu? nereyi aldı? bu sebepler önemlidir. ve her iki soruda da olumsuzluk görülür. dünya üzerinde kabul görmüş üç imparator örneği vardır, iskender, sezar ve fatih sultan mehmet. bu üçü birbiriyle bağlantılıdır. fatih'in renkli kişiliğini hiç bir devirde bulamazsınız bu çok net. kendi renkliliğiyle imparatorluğu yüzlerce yıl yaşatmıştır. fatihten sonra ki dönemlerin tamamı, oryantal ve orijinallik açısından, ne yazık ki rezalettir. askeri başarılar bir yana, fatih döneminde ki imparatorluk, hiç bir şekilde görülememiştir. hele ki oğlu ıı. bayezid, sanat, askeri ve gelişim bakımından tam bir felaket. inanılmaz bir duraklama, yani beckham, ronaldo, zidane ve raul dörtlüsünden babel, muğdat, eren, maçtan önce 2 tepsi lahmacun gömmüş feghouli'ye geçtiğinizi hayal edin, tam bir felaket.
osmanlı'nın bu kadar ayakta kalmasının sebebi, imparatorluğa dönüştükten sonra, fatihtir. bir şahsın, koskoca bir devletin, milletin ve hatta imparatorluğun kaderini tek başına değiştirdiği dünya tarihin de görülmüş şey değildir. cihan imparatorluğu olmasında ki sebep, fatih zamanı gelişen topluluktur. türk tarihi ömründe hiç bu kadar sıçrama yaşamamıştır. bu sayede cihan imparatoru olmuştur. dünyaya kendisinden söz ettirmiş ve yüzyıllarca korkulan imparatorluk konumunda bulunmuştur. zamanın da rakipsiz olmasının sebebi bu adamdır.
devamını gör...
4.
cihan imparatorluğundan kastın ne olduğuna göre değişir. ama gerçek olan birşey var ki klasik dönem osmanlı dünyanın en güçlü devletlerinde biriydi.
devamını gör...