oturaklı bir yazarla konuşurken tanımlardan utanmak

insan kendine bi çeki düzen vermek ister ve oturduğu koltukta toparlanma hareketi bile yapar. ama herkesin yaşadığı, görmüş geçirmişliği farklıdır. kendi durumumuz neyse ona sahip çıkıp gerekirse goygoy ve şamatanın en kralını yapmak lazım. kendi donanım ve yeteneğimizin mutlaka bir karşılığı vardır. onu yoğurup stilize etmek insanın kendisini sevmesini sağlar. bu da karşımızdaki insanı göklere çıkarmadan saygı duyma öz güvenini bizlere kazandırır.

*silindiği için yeniden atıyorum,düzenledim mod agalar.

benimle konuşurken usturuplu konuşun rica ediyorum bakın düzgün bir dille.
kahvehaneye gelmiş de okeye yancı arar gibi laf atan herkesi engelliyorum.

yapmayın artık şunu bakın ben sinirli insanım.
laf sokuyorum sonra yalan yanlış söylemlerle ağlıyorsunuz nick altımda

bir de kendimi mi aklayacağım bir hamlem de yoksun sonra kendine kankalar buluşup bullylemeye geliyorsunuz aa muhattap yok. kaçmışşş hhihi diye bir daha sallıyorsunuz ben de sizi alıyorum levent kırca tokadıyla döndüre döndüre uğurluyorum.


örgüt üyesi gibi türedikçe türüyorsunuz bir de bana yazılanlara cevap vermiyorum diye cesaret alıyorsunuz ya çok komiksiniz.
beni bilen biliyor dostlar benimle başa çıkamazsınız


mesajı bana y* kürek konuşun diye açmadım.
burada adam akıllı birini arıyorum poskes

oturaklı bir yazar sayılır mıyım bilmiyorum ancak bildiğim bir şey varsa bana mesaj atan insanların tanımlarına bakmak saatler sonra aklıma geliyor. çoğu zaman gelmiyor bile. bu yüzden insanların da benim tanımlarıma baktığını çoğu zaman düşünemiyorum. neyse işte öyle yani.

o değilde gelip profili gezip beğeni atıyorlar bazen, o zaman bir utanma geliyor bazı tanımlar için. rica ediyorum gezmeyin profilde, geziyorsanızda belli etmeyin. çünkü benim profil hayat gibi, karşınıza her türlü tarzda tanım çıkabilir.

ayak çiğ köfte başlığı açtım. şimdi gidip, felsefi bir yaşam sürmek başlığıyla uğraşacağım. ahsoka tano gibiyim şu anda.

ben buyum olum serseri, aksi, nalet ve çekilmez