polislerin ceza yazma merakı

sebebini bilmediğim meraktır. hemen fotoğrafı çekip basıyor cezayı.

devletin kasasının boş olmasından dolayıdır.

amirleri madalya takacak o yüzdendir.

otorite mastürbasyonudur, başka hiçbir şey değildir.

her polisin içinde bir john wick yatar zira kuralsız hayat patates hayattır.

her yetkiye sahip kişinin içindeki ceza yazma - verme merakı diyebiliriz.

yoksa nasıl dönecek değirmenin suyu??

hepsinde durum aynı değil ama kolluk kuvvetinin verdiği bi ego var. yahu yazsan ne olur yazmasan ne olur.

yanlış insana ceza yazma merakı desek daha doğru olur. bi keresinde çevirdiler şehir içinde verdim ruhsat, bir baktık muayene bitmiş ceza dedi, tamam dedim. yazarken önümüzden içki içerek çakallar geçti araba ile, polisle göz göze geldikleri bakmadı bile tekrar polis. aslında benim ceza yemem de yanlış değilmiş, neyse öyle işte anladınız konunun özünü.

birde azarlayarak yazarlar.

sebepsiz yere saga cekti benle arkadaşımı polisin biri. sonra elini kaldırıp gec dedi iceride kadin arkadasimi görünce. tam hareket ettim ki, arabanın arkasına tiklatti, seslendi

- ben git dedim mi.

neyse durduk efendim, arkadaşım var, bozuşmak gozalti durumuna gelmek istemiyorum, yoksa işsizim uğraşırım, sorun olmazdi.

neyse durduk.
genç bir polis geldi, camı indirdim. kardeş dedi, kusura bakmayın onun, siz hatta onu cimere şikayet edin dedi. gidebilirsiniz, temizdi onlar derim dedi.

olay bundan ibaret.

hayatında kontrole vs takılmamış arkadaşım bildiğin korktu, hayatı kaydı gözlerinin önünde, hissettim.
polisin tepkisi yüzünden...

hayır yani ne bu havalar?

o kadar suçlu, hırsız, p.st var dışarıda onlara ses etmiyorsunuz da biz efendiyiz diye bizi çileden çıkarmaya gerek var mı?

zaten hırsızlık, olay vs olunca ortalıkta yoksunuz.

la tv çalındı evden, 2 saat sonra geldiler.
karakol ile ev arası 5 dakika üstelik...

neyse herkes her şeyi biliyor ama neyse...