pozitivist lenin
başlık "pozitivist lenin" tarafından 05.01.2021 04:18 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: pozitivist lenin
1.
neden benim nickaltımda bir şeyler yok diyerek ilk tanımın kurdelesini kesiyorum. pek fazla tanım yapmayan ben için diğer yazarlar nickaltına üç beş bir şey serpiştirirse mutlu olurum. herkese sağlıklı günler.
devamını gör...
2.
kafa yapımızın uyuştuğu alternatif evrendeki lenin, ara sıra birbirimize marx makaleleri okuruz, kendisinden aldım rusça dersini moskova'dayken.
devamını gör...
3.
petersburg lenin'i yaşatma derneğinde birlikte çaycılık yapmıştık. birgün derneğe, pos bıyıklı, iri yarı, iki diş'i altın kaplama olan bir polis ve arkadaşları geldiler. o arada ben, dernek kapısı'nın cam ile birleştiği kısma yaslanmış bir halde sigaramı içiyorum bir yandan da, anastasia'ların, irina'ların dolgun, diri g.tlerini kesiyorum. daha sigaramı bitiremeden, bizim yoldaş pozitivist lenin sesleniyor: ''içeri gel lan, sıkıntı var'' diyor. içeriye girdiğimde, polis bizim yoldaş'ın başını sıvazlıyor...hemen ardından pos bıyık polis demesin mi sizin aksanlarınız pek akdenizvari. biz de kem küm ediyoruz korktuğumuz için ama şakır şakır konuşuyoruz bu dil'i. hem de viladivostok aksanıyla. biz durumumuz'u anlatırken ikinci bir ekip aracı çağırmışlar bile diğerleri de dahil oluyor olaya. ama türk olduğumuzu öğrendiklerinde aralarında ikilem çıkıyor. altın dişli olan, bizi (bkz: gulag)'a göndermeye pek bir hevesliyken, diğerleri akdeniz sevdaların'dan dem vurup bu duruma karşı çıkıyorlar. altın diş, otoritesinin sarsıldığını düşünerek daha da hiddetleniyor. tüm bunlar yaşanırken, bizim yoldaş öyle masum bakıyor ki etrafına, sanırsın (bkz: sultan ahmet dilencisi). sonunda diğerleri de emre itaat edip, adeta çuval atar gibi bizi uaz'ın (sovyet kamyon markası) kasasına atıyorlar. olay gününün gecesini (bkz: trubetskoi) hapishanesinde geçirdikten sonra sabah erkenden bizi diğer gruplarla birlikte (bkz: moskovsky) tren istasyonunda kızıl ordu askerlerine teslim ediyorlar. tren'e binmeden önce kendimize sigara altlığı yapmak için, bize dağıtılan, fırından yeni çıkmış buğday ekmeğini kemiriyoruz. saat 2:30 civarı, güneş batmaya yakınken ''tren bin'' emri geliyor... 13 gün süren zorlu yolculuğumuz boyunca, ,yoldaşla sovyetlerin geleceği hakkında düşüncelerden düşüncelere gark oluyoruz.. bir yandan da petersburg'un taş hatunlarından ayrı kalmamızdan dolayı iç çekiyoruz... ve nihayet (bkz: norilsk) şehri'nin uzaktan tek tük, sarı, titrek ışıkları görünüyor. istasyon girişindeki (bkz: welcome to gulag) tabelası, heybetiyle bizi adeta büyülüyor... tek sıra halinde trenden inip barakalar'a kadar yürüyoruz, ancak pozitivist lenin ile yollarımız burada ayrılıyor, sarılıp vedalaşmamıza dahi izin vermiyorlar tabi. son anda 2 dal (bkz: birinci) sigara istiyorum yoldaşımdan ve vedamız böyle oluyor... çok acıklı lan amk.. burada ayrıldıktan sonra ne kömür ocağında, ne taş ocağında, ne de inşaat işlerinde gördüm yoldaş'ı. kim bilir, belki bir yolunu bulup gulag komutanın çaycısı olmuştur.. belki de sırtında taşıdığı taş küfesinin altında kalıp, ezilmiştir bir köşede.. belki .. belki.. ve sonuç adam sözlük'te yazar rıza baba.
(bkz: kaderin üstünde bir kader vardır)
(bkz: kaderin üstünde bir kader vardır)
devamını gör...