fizik biliminde aynştayn ne ise devrim ve sosyoloji biliminin teorisi ve pratiğinde de lenin odur. ve benim incelediğim tarihi kişilikler içerisinde geçen yüz yılda yaşamış yüreği en çok halkların özgürlüğü için çarpan tepeden tırnağa insan büyük komünist önderdir.
geçen yüz yılda leninist fikirlerin polonya sınırlarını aşmadığını düşünenler büyük cehalet içindedirler. 2. dünya savaşından 91'de sovyetler'in çözülüşüne kadar avrupa'da proletaryanın da içine dahil olduğu bir refah devletleri kurulduysa, bunda kapitalistlerin sovyet fikirlerin avrupa'yı da saracağı korkusu yatar. nedense bizim almancılarımız kahir ekseri anti komünistlerdir. gerçi büyük bir paradoks olarak avrupa'da oylarını sol partilere, türkiye'de ise sağ partilere atarlar. fakat almancı dostlarımız da bilsinler ki servetlerinde lenin'in de emeği ve değeri vardır.
biz türkiye halkları da lenin'e şükran borçluyuzdur. ulusal kurtuluş mücadelemizde sovyetler'den gelen kasa kasa altın ve silahın bahsi nedense pek açılmaz.
bunun yanında 1917 yılındaki lenin önderliğinde yapılan bolşevik devrimin hemen ardından, çarlık rusya'sının işgal ettiği bütün topraklardan çekilme emrini lenin vermiştir.
ara sıra keçi sakalı bırakınca kel kafamdan dolayı sanırım beni de lenin'e benzetirler. kalan 28 tel saçımı geriye tarayınca da atatürk'e benzetiyorlar. umarım bir gün yüreğimin cesaretini de benzetirler.
insanlığın büyük ve güzel önderini sevgi ve hürmetle yad ederim.

stalin, lenin'in çok kötü bir öğrencisidir. özü itibariyle kötü bir insan değildir. türk veya herhangi bir halka düşmanlık besleyecek bir kişi ise hiç değildir.
fakat sovyetlerin asıl çöküş yılları kanaatimce stalin'in yönetiminde olduğu yıllarda başlamıştır. ağır sanayi hamleleri işçiyi emeğe yabancılaştırmıştır. ülke bir işçi devleti olmaktan çıkıp, devlet kapitalizmi olan bir sisteme evrilmiştir.
bunun yanı sıra, 2. dünya savaşı sonrasında kapitalist blokla yaptığı anlaşmalar, dünyada olabilecek bütün devrimlerin canına ot tıkamıştır. stalin'in bu anlaşmalardaki amacı, tek ülkede sosyalizmi korumak ve yaşatmaktır. oysa, troçki'nin de işaret ettiği üzere kapitalizm ve komünizm aynı dünyada yaşayamaz. biri birinin sonunu getirir.
fakat unutulmasın ki, 91 yılında çözülen ve yıkılan komünizm değildi. sovyetler birliği denen devlet kapitalizmi tabiatı gereği çökmüştü.
devamını gör...
kızıl nelson'un karar mercii olduğu versus.
devamını gör...
rivayete göre lenin, kendisinden sonra sovyetler'in başına stalin'in geçmesini istememiştir.
devamını gör...
lenin halk için stalin kendi için yaşar.
devamını gör...
lenin tekte alır bu versusu.
stalin lenin'in kurduğu komünist partinin sekreteri değil miydi?
bir artısı varsa lenin'in yanında yetişmiş olmasıdır.
devamını gör...
lenin'in alacağı versus.
devamını gör...
lenin bir sistemi inşa etmiş stalin bir sistemi otoriter hale getirmiştir. burada lenin.

leninin kurduğu sistem otoriterleşmeye müsaittir bunu da mükemmelen stalin uygulamıştır. burada da stalin
devamını gör...
lennon'un alacağı olsun.
devamını gör...
bugünkü rusya'da lenin fazla popüler değilken stalin daha çok kan dökmesine rağmen rus halkınca başarılı bir lider olarak görülüyor. bunun sebepleri nelerdir ?
chatgpt:

bu çok ilginç ve rusya tarihine özgü bir çelişkidir. lenin ile stalin’in günümüzdeki popülerlik farkı birkaç katmanda açıklanabilir:

1. lenin’in mirası ile stalin’in mirasının algısı

lenin: rusya’da “devrimin babası” olarak anılsa da, sovyetler’in çöküşünden sonra pek çok kişi onun 1917’de çarlık rusya’sını yıkıp imparatorluğu dağıtmasını, ardından da iç savaşı ve kaosu başlatmasını ülkenin parçalanmasının sorumlusu olarak görüyor.

iç savaş (1918–1922) sırasında büyük kıtlık, yüz binlerce ölüm ve “kızıl terör” lenin dönemine atfediliyor.

lenin’in “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” politikası, sovyetler birliği’nde milliyetçi cumhuriyetlerin doğmasına yol açtı ve bu da 1991’deki çözülmenin kökeni olarak görülüyor.

stalin: halkın gözünde çok kan dökmesine rağmen, devleti toparlayan ve süper güç haline getiren lider imajına sahip.

sanayileşme, kolektivizasyon ve ağır sanayi yatırımları ülkeyi geri bir tarım imparatorluğundan güçlü bir sanayi devletine çevirdi.

en önemlisi: ıı. dünya savaşı’nda (büyük vatanseverlik savaşı) nazilere karşı zaferin simgesi stalin oldu. rusya’da savaş hafızası ulusal kimliğin temel taşlarından biridir. stalin, bu zaferle “ülkeyi kurtaran lider” konumuna yükseldi.

2. sovyet sonrası dönemde ideolojik yeniden değerlendirme

1990’larda rusya’nın kaotik serbest piyasa deneyimi, yoksulluk, mafya ve oligarkların yükselişi, devletin zayıflaması halkta güçlü bir lider özlemi yarattı. bu ortamda stalin’in “güçlü devlet adamı” imajı cazip hale geldi.

lenin ise “devleti yıkan, düzeni bozan, parçalanmanın tohumu eken” kişi olarak görülmeye başladı. putin dönemi de bu algıyı pekiştirdi: putin, sürekli “devletin devamlılığı ve gücü” vurgusu yapar, bu da lenin’in değil stalin’in mirasıyla uyumludur.

3. propaganda ve tarih yazımı

stalin döneminde propaganda, onu “halkların babası” ve zaferin mimarı olarak yüceltti. bu kültürel miras hâlâ toplumun belleğinde güçlü.

lenin’in kişiliği ise daha soyut: entelektüel, ideolog, teorisyen. halk kitleleri açısından stalin’in “somut başarıları” (zafer, sanayileşme, devletin gücü) daha elle tutulur.

4. rus siyasi kültürü

rusya tarihinde “güçlü, sert ama başarılı hükümdar” imajı çok önemlidir (örneğin korkunç ivan, petro). halk, acımasızlığı göze alabilen ama devleti ayakta tutan lideri olumlu hatırlamaya meyillidir.

lenin bu geleneğe uymaz; o bir devrimciydi, devlet kurucu ama aynı zamanda devleti parçalayan bir figür gibi algılanıyor. stalin ise “çarlara benzeyen güçlü lider” modeline oturuyor.

özetle:
bugünkü rusya’da lenin, devletin parçalanmasının ve kaosun sorumlusu gibi algılanırken; stalin, kanlı yöntemlerine rağmen devleti güçlendiren, savaşı kazandıran ve rusya’yı süper güç yapan lider olarak hatırlanıyor. bu, hem rus siyasi kültürünün “güçlü lider” beklentisiyle hem de putin döneminde şekillenen tarih anlatısıyla doğrudan bağlantılıdır.
devamını gör...
stalin'in kendini lenin ile karşılaştırmada görmesi bile -döneminde dahi- bir onur... çünkü daha çok lenin'in ve devrimin yan adamlarından lev troçki ile karşılaştırmaya tabi tutulur ki bu da hoşuna gitmez, araları açıktır ve troçki'nin sürgünü, istanbul'a sığınması meselesi, bu konuya açıklık getiriyordur kanımca...*

stalin'in rusya tarihindeki konumu, cumhuriyetten çok meşruti monarşiye yakın. lenin'se tam cumhuriyetçi ve tam devrimden beslenir. rusya halkı ise sosyo-kültitel yapısı gereği monarşiye, cumhuriyetten daha yakındır. bu yüzden stalin'e daha yakın lenin'e mesafelidirler. lenin bana göre rusya tarihinin ve rusların hâlâ anlamlandıramadığı bir konumda. bugün bile rus halkı, putin'i seviyorsa ve faaliyetlerini içten içe onaylıyor ve tüm dünyaya karşı da putin'in arkasındaysa bu durum, rusya'nın bahsi geçen sosyal ve kültürel arka planından ileri gelmekte... rus halkı, lenin'i anlamamıştır bana göre. yakın vadede anlayacak gibi de görünmüyor.*
devamını gör...
dünyayı yeni kutuplara bölen siyonist projenin elemanları. esasta ikisi de yahudi soyundan gelir.
bölgede ne kadar islam topluluğu varsa katlederek köleleştiirmişlerdir.
devamını gör...
gorbaçov. sscb'yi bitiren yiğit adam.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"lenin vs stalin" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim