film, dünya edebiyatının baş yapıtlarından olan ‘çavdar tarlasındaki çocuklar’ romanının yazarı j.d. salinger’ın hayatını konu ediyor. yazarın hem kariyeri hem gençlik yılları hem de kendisine ağır bir travma yaşatan ikinci dünya savaşı sırasında cephede verdiği mücadele anlatılıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sekülerlesen çılgın hafız" tarafından 05.07.2021 13:53 tarihinde açılmıştır.
1.
danny strong tarafından yazıp yönetilen, kenneth slawenski'nin ''j.d salinger a life raised high'' adlı eserinden uyarlanan amerikan yapımı filmdir. türkçe'ye çavdar tarlasındaki çocuklar olarak çevrilen catcher in the rye adlı romanın yazarı j.d salinger'in romanı yazma hikayesi ve devam eden süreci anlatmaktadır. filmin baş rollerinde nicholas hoult ve kevin spacey gibi ünlü isimler yer alıyor.
romandaki holden karakterini ve olayları kendisinden yola çıkarak yazdığını bilenler ve filmi bunu bilerek izlemeye başlayanlar ayrıntıları direk farkedecektir.(kibrit yakmayı sevmesi, parti ve davetlerdeki insanları sahtekar bulması vs.) bilmeyenler içinse önce kitabı okumalarını tavsiye ederim. film içerisinde kitaptan alıntılar ve çok ince anektodlar da mevcut. j.d salinger'i hiç tanımayan birisi filmi izleyerek hayatı hakkında fikir sahibi olabilir.
yazdığı gibi yaşayan çok fazla yazar-şair olduğunu sanmıyorum. dehanın ve bu dehanın getirdiği başarının sıradan karakterler için imkansız olduğunu düşünüyorum. tolstoy-kafka-bukowski-nietszche hiçbiri normal bir hayat sürüp aynı zamanda büyük şaheserler yaratmamışlardır. kimisi kumar kimisi alkol kimisi melankoli bağımlılığının pençesinde sürüklenip gitmişlerdir. bu noktada j.d salinger yolun henüz başında biraz da takınçlı bir şekilde tüm bu keşmekeşten ve şöhretten kaçarak inzivaya çekiliyor ve yayınlamayı bırakıyor. filmde özellikle bu kısımlarda empati yaparsanız baş role hak verirsiniz, en azından ben verdim.
genel olarak izlemekten keyif aldığım bir film oldu. ne çok sıkıcı ne çok akıcı bir şekilde ilerleyen 7/10 kalitede bir film olduğunu düşünüyorum. ama başta da bahsettiğim gibi bence filmi izlemeden önce kitabı mutlaka okumalısınız. aşağıya filmde geçen ve çok beğendiğim iki cümleyi bırakacağım. şahsi görüşüm olarak 1. cümle dehanın bir insanı nasıl gerçek bir yazara dönüştürdüğünü ispatlarken 2. cümle ise j.d salinger'in nasıl gerçek bir yazar olduğunun kanıtı.
elinde ister tüfek ister kalem olsun; zihnin hep hikayeler üzerinde çalışıyor.
editör-muzbalığını ayrı yazmamız gerekmez mi
salinger- hayır.
editör- neden
salinger- öyle yazarsak mantıklı olur çünkü.
romandaki holden karakterini ve olayları kendisinden yola çıkarak yazdığını bilenler ve filmi bunu bilerek izlemeye başlayanlar ayrıntıları direk farkedecektir.(kibrit yakmayı sevmesi, parti ve davetlerdeki insanları sahtekar bulması vs.) bilmeyenler içinse önce kitabı okumalarını tavsiye ederim. film içerisinde kitaptan alıntılar ve çok ince anektodlar da mevcut. j.d salinger'i hiç tanımayan birisi filmi izleyerek hayatı hakkında fikir sahibi olabilir.
yazdığı gibi yaşayan çok fazla yazar-şair olduğunu sanmıyorum. dehanın ve bu dehanın getirdiği başarının sıradan karakterler için imkansız olduğunu düşünüyorum. tolstoy-kafka-bukowski-nietszche hiçbiri normal bir hayat sürüp aynı zamanda büyük şaheserler yaratmamışlardır. kimisi kumar kimisi alkol kimisi melankoli bağımlılığının pençesinde sürüklenip gitmişlerdir. bu noktada j.d salinger yolun henüz başında biraz da takınçlı bir şekilde tüm bu keşmekeşten ve şöhretten kaçarak inzivaya çekiliyor ve yayınlamayı bırakıyor. filmde özellikle bu kısımlarda empati yaparsanız baş role hak verirsiniz, en azından ben verdim.
genel olarak izlemekten keyif aldığım bir film oldu. ne çok sıkıcı ne çok akıcı bir şekilde ilerleyen 7/10 kalitede bir film olduğunu düşünüyorum. ama başta da bahsettiğim gibi bence filmi izlemeden önce kitabı mutlaka okumalısınız. aşağıya filmde geçen ve çok beğendiğim iki cümleyi bırakacağım. şahsi görüşüm olarak 1. cümle dehanın bir insanı nasıl gerçek bir yazara dönüştürdüğünü ispatlarken 2. cümle ise j.d salinger'in nasıl gerçek bir yazar olduğunun kanıtı.
elinde ister tüfek ister kalem olsun; zihnin hep hikayeler üzerinde çalışıyor.
editör-muzbalığını ayrı yazmamız gerekmez mi
salinger- hayır.
editör- neden
salinger- öyle yazarsak mantıklı olur çünkü.
devamını gör...
2.
dünyaca ünlü yazar j. d. salinger'ın anlatıldığı film gerçekten etkileyici ve ilham verici. yazar olmak isteyen, bir şeyler -birkaç satır dahi olsa- karalayan, yazı yazmanın ruha etkisinin farkında olan biri için gerçekten etkileyici ve ilham verici.
film bir hayat hikayesi anlatırken biyografik bir sıralama yerine psikolojiyi de işin içine katarak sizi karaktere, yazara çekiyor. sadece yaşananları görmekle kalmıyor, izlerken yaşamış kadar oluyorsunuz. konu ile ilgili kimselerin kesinlikle izlemesi gerektiğini düşünüyorum. biraz spesifik bir kitlesi olduğu düşüncesindeyim fakat insana bir şeyler katabilecek bir yapıt. iyi seyirler
film bir hayat hikayesi anlatırken biyografik bir sıralama yerine psikolojiyi de işin içine katarak sizi karaktere, yazara çekiyor. sadece yaşananları görmekle kalmıyor, izlerken yaşamış kadar oluyorsunuz. konu ile ilgili kimselerin kesinlikle izlemesi gerektiğini düşünüyorum. biraz spesifik bir kitlesi olduğu düşüncesindeyim fakat insana bir şeyler katabilecek bir yapıt. iyi seyirler
devamını gör...
3.
bir danny strong filmidir.
filmin başrollerinde jerome david salinger rolünde nicholas hoult ve whit burnett rolünde kevin spacey oynamaktadır. filmin senaryosunu da yönetmen danny strong yazmıştır. bu senaryo kenneth slawenski'nin j. d. salinger: a life raised high isimli biyografik kitabından sinemaya uyarlanmıştır.
jerome david salinger çoğu dahi yazar gibi dengesiz bir insandır. önce kitapları yayımlansın diye her yola başvurur, sonra da yayımlanmasın diye. bu kitapta bu dengesiz dahinin hayatını anlatan bir film. bir başyapıt değil ama içinde jerome david salinger var. bu da izlemek için yeterli bir sebep bence.
normandiya sahilindeki çıkartma esnasında da, dachau kampında donmuş ve yanmış insanları gördüğü anlarda da, ismini bile hatırlamadığı bir akıl hastanesinde elleri bir şeyler yazamayacak kadar titrerken de yanında bir kitap vardır.
oona o'neill'ın charlie chaplin çalımı ile iyice yerle bir olan bu adam yanında çavdar tarlasında çocuklar kitabını taşır onca zaman. ve adım adım holden caulfield'e dönüşmesini izleriz film boyunca. keşke yazmasaydım dediği o ölümsüz 'phony'ye.
jerome david salinger tüm eksiklik ve dengesizliklerine rağmen büyük bir edebiyat dehasıdır ve benim çok yakın bir arkadaşımı dünyaya armağan etmiştir.
filmin başrollerinde jerome david salinger rolünde nicholas hoult ve whit burnett rolünde kevin spacey oynamaktadır. filmin senaryosunu da yönetmen danny strong yazmıştır. bu senaryo kenneth slawenski'nin j. d. salinger: a life raised high isimli biyografik kitabından sinemaya uyarlanmıştır.
jerome david salinger çoğu dahi yazar gibi dengesiz bir insandır. önce kitapları yayımlansın diye her yola başvurur, sonra da yayımlanmasın diye. bu kitapta bu dengesiz dahinin hayatını anlatan bir film. bir başyapıt değil ama içinde jerome david salinger var. bu da izlemek için yeterli bir sebep bence.
normandiya sahilindeki çıkartma esnasında da, dachau kampında donmuş ve yanmış insanları gördüğü anlarda da, ismini bile hatırlamadığı bir akıl hastanesinde elleri bir şeyler yazamayacak kadar titrerken de yanında bir kitap vardır.
oona o'neill'ın charlie chaplin çalımı ile iyice yerle bir olan bu adam yanında çavdar tarlasında çocuklar kitabını taşır onca zaman. ve adım adım holden caulfield'e dönüşmesini izleriz film boyunca. keşke yazmasaydım dediği o ölümsüz 'phony'ye.
jerome david salinger tüm eksiklik ve dengesizliklerine rağmen büyük bir edebiyat dehasıdır ve benim çok yakın bir arkadaşımı dünyaya armağan etmiştir.
devamını gör...