biyografi / dram
10 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

8 bölümden oluşan ve her bölümü farklı büyülü hikayeden oluşan ; her kadının mutlaka izlemesi gereken ve izleyenlerin mutlaka kendilerinden bir şey bulacakları muhteşem dizi.

dizinin ana konusu kadın olmak ve her bölümde farklı bir hayata /düşünce yapısına/ karaktere sahip kadının gözünden kadın olmanın nasıl olduğunu anlatıyor. masalsı bir dille anlatılan kadın, anlayabilen için subliminal mesaj veriyor. dizide kadın , kimi zaman mutsuz bir ev hanımı, kimi zaman başarılı bir yazar, kimi zaman hayattaki en önemli unsur güzelliği olan biri, kimi zaman öldürülmüş bir kadın, kimi zaman herkese yetmeye çalışan bir anne, kimi zaman ne istediğini bir türlü bulamamış ve çevresinin sevgili bulması konusunda baskı gören bir kadın, kimi zaman babası öldürülen ve adalet arayan bir kadın. dizinin verdiği mesajı her kadının anlayabileceği muhakkak,çünkü hayatımızın her döneminde bir şekilde böyle yargılara hedef olduk; kimi zaman görünmez olduk, kimi zaman rafı süsleyen bir süs eşyası olduk. diziyi o kadar çok beğendim ki, başucu kitabım gibi başucu dizim olacağı kesin.

yapımcılığını bildiğim kadarıyla (emin değilim) nicole kidman yapmış ve zaten bir bölümünde de oynuyor. bölümlerin isimlerini yazdığımda dizinin ne kadar ilginç olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz:
1- the woman who disappeared- çok satanlar arasına girmiş ve öldürülen babasının da dahil olduğu bir hayat hikayesi yazan başarılı siyahi bir yazar, kitabını filme (!) çevirmek isteuen kişilerle tanışmak için seyahate çıkar. ama onun duyguları ne kadar önemlidir ve konuştukları? vardır ama onu kimse göremez ve duyamaz.

2- the woman who ate photographs- demans hastası annesinin bakımını üstlenen kadın, annesini almak için yola çıkar. dönüş yolculuğunda gizlice albümdeki fotoğrafları yer ve bir anlık o anıları yaşar.

3- the woman who was kept on a shelf- annesi tarafından güzelliğin zekadan daha önemli olduğu empoze edilen kadın zengin bir adama aşık olur. adamın isteği ise onu çalışma odasında rafa koymak ve sürekli onun güzelliği izlemektir. başta işler iyi gitse de bir süre sonra bu güzel gidişat bozulur. kadının güzelliğinden başka bir şeyi kullanması gerekir: aklını.

4- the woman who find bite marks on her skin- doğum esnasında kan kaybeden ve ölümün eşiğinden dönen başarılı bir iş kadını var. hem ilk çocuğuna hem bebeğine hem işine hem kocasına zaman ayırmaya çalışıp bin parçaya bölünür. vücudundaki bu yaralar da o zaman çıkmaya başlar.

5- the woman who was fed by a duck- bana göre en iyi bölümdü ve hatta ilişki rehberi olması açısından harika mesajları var. mcat’e hazırlanan genç bir kadın, parkta konuşan bir erkek ördekle tanışır. hayatı hakkında güzel tespitleri ve tavsiyeleri olan bu ördeği eve getiren kadın, bir süre sonra ördek tarafından manipule edilmeye başlar.

6- the woman who solved her own murder- tek başına kamp yapmaya giden kadın kampta öldürülür. cinayetini çözmek de kendisine kalır.

7- the woman who returned her husband- 37 yıllık evli bir kadın, kocasının bencilliğinden sıkılır ve mağazaya kocasını iade eder. hatayı her zaman başkalarında mı aramalıyız? özellikle sonlarda eşiylr mağazada sohbet bu sorunun cevabını veriyor. keyifli bir bölüm.

8- the woman who loved horses-babası öldürülen ve hayatta tek önem verdiği şey atı olan bir kadının hikayesini anlatıyor.

umarım tavsiyeme uyup da izleyen ve kendi izlenimlerini paylaşacak yazarlar da olur. başlığın açılışı benden gerisi sizden. iyi seyirler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"roar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim