karanliktakimum yazar profili

karanliktakimum kapak fotoğrafı
karanliktakimum profil fotoğrafı
rozet
karma: 36621 tanım: 2424 başlık: 415 apolet: 9 takipçi: 145
Alçaklığın,hainliğin,ikiyüzlülüğün,puştluğun,kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır. Esas olan,sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden,el etek öpmeden yaşamaktır…. Nazım hikmet

son tanımları | başucu eserleri


cem yılmaz chp başkanı olsa bu kadar gülmem

en güzel tepki, saçmalayanı görmezden gelmektir. mesela bu başlığı gördüm ama ilk tanımı göremiyorum. o kadar etkili işte, oradan hesap edin.
devamını gör...

şişli kayyumunun kent lokantalarını kapatması

yakında kayyum atanan esenyurt belediyesi’nin yaptığı icraatleri(!) yapacak kayyumdur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mesnetsiz öz güven

herhangi bir dayanağı olmayan öz güvendir ve çok geniş bir yelpazede değerlendirilebilir.

bilgi açısından ele aldığımızda; sadece görünen medya ve haberlere dayanarak, gerçekliği sorgulamadan, kendi savunduklarının tamamen doğru ve diğer görüşlerin tamamen yalan olduğunu iddia etmek de, kendi bilgi dayanağı sağlam olmadığından ve karalı bir şekilde kendisinin ‘zeki’ diğerlerini ‘aptal’ olarak nitelemek bir nevi mesnetsiz öz güvendir.

ayrıca sözlükte de karşılaştığım üzere ( nick vermeyeceğim elbet), kendisi üstün olmadığı halde kendisinin üstün nitelikler taşıdığını savunmak da mesnetsiz öz güvenin güzel bir örneğidir. aslı şudur ki, mesnetsiz öz güvenin altında büyük bir öz güven eksikliği yaşanır. kişi övülmeye, karşı taraf tarafından beğenilmeye o kadar açtır ki, karşıdan böyle bir karşılık almadığında o boşluğu kendisini överek, üstün ilan ederek doldurur. en acınası nokta ise tam olarak budur.

çünkü eski mesleğim gereği birçok insanla tanıştım ve gördüm ki, altında sağlam dayanağı olan hiç kimse kendisini övme gereği duymamıştır. bilgide de, görünüşte de, davranışta da mütevazilik her zaman prim yapar.
devamını gör...

chp'nin markaları boykot çağrısının etkisi

mantıklı bir ‘ilk atılımdır’. gereksiz olduğunu düşünen, boşa kürek çektiğini düşünenlere;
zamanında almanya’da ekmek fiyatı arttı diye başlayan protestolarla ve boykotla ekmek fiyatını düşürdüler. aynısı başka ülkelerde benzin fiyatlarında da yaşandı. yani işe yarıyor. ama bizde genelde ‘aman herkes alıyordur ben alsam ne olur?’ zihniyeti hakim olduğu sürece haliyle başarısız olur böyle bir girişim. ama sanırım yeterince organize olamıyoruz. yine bu da demin söylediğim zihniyetten kaynaklanıyor. sen bu zihniyettensen zaten git lüpür lüpür iç kahveni ne diyeyim.
devamını gör...

birinin beyin özürlü mü troll mu olduğundan emin olamamak

ikisi de şeyli değnek olan kısım. cahilse kötü, para için yapıyorsa daha da kötü.

ayrıca, her paylaşım altına duyar kasmanın bence anlamı yok. beyin özürlü ile zihinsel özürlü arasındaki farkı anlamayıp, eleştirmek mantıksız. yazar bariz şekilde ‘tek başına fikir sahibi olabilmeyi, araştırmayı bilmeyen’ kişileri kastetmiş. saçma eleştiri olmuş kanımca.
devamını gör...

cumhurbaşkanı adayı olamayacak kişiyi oylamak

amacın ‘cumhurbaşkanı adayı olamayacak kişiyi oylamak’ olmadığını, yapılan haksızlığa tepki olduğunu anlayamayan kişi beyanı.

tamamen haksız şekilde gözaltına alınan birine karşı tepkidir bu. bu tepki, ‘aaaa darbeci askerler’ haberleri çıkmışken, ergenekon olayında haksız yere tutuklanan askerlere de verilmişti. o zaman haksız olanı savunanlar sonra acaba ‘haksızlık ettik’ deme yüreğini göstermişler miydi? şu da bir gerçektir ki ‘ayarını bozduğun terazi bir gün seni de tartar’. o zaman sana yapılan haksızlığa susmalı mıyız?

söz meclisten dışarı. birkaç gündür gözlemlediğim kadarıyla gerçekten troller burayı da basmış. o yazar bu yazar demeyeceğim; herkes kendimi bilir nihayetinde. ama para için haksızlığı savunan biri benim gözümde açıkçası insan bile değildir. insan dediğimiz varlığın bir duruşu olmalı. para için fikrini satan birinin zerre değeri yok gözümde.
devamını gör...

cennette kadınlar için 500 katlı avm var

erkekler için o kadar mükafat varken kadınlar için de bir ödül uydurulmasından kaynaklıdır. zaten böyle mükafatlar olmasa fakir haline şükretmeyi bırakır, daha da fenası ödül olmasa kimse müslüman olmazdı. yani bu ödül safsataları tamamen müslümanlığı ellerinde bir nevi kukla oynatır gibi oynatan bir kısım münafıkların elinden çıkmadır.

halbuki madem insani zaafları bir kenara bırakın diyorsa tanrı, öteki tarafta maddi ve insani menfaatler sunar mıydı?

bence öteki taraf var ama bildiğimiz yani insani olarak arzu ettiğimiz/ kafamızda canlandırdığımız gibi değil. saf huzur/ saf enerji. elde edeceğimiz tek şey bu.
devamını gör...

başörtü yasaklansın diyen zihniyet

bir görüş. baş örtme eylemi çok eskilere dayanmamaktadır. bu geleneği yazılı olarak sümer tabletlerinde görürüz ve orada da tanrı kızları adı verilen ve sarayın giderleri için fuhuş hizmetinde bulunan kadınlar , dışarı çıktıklarında diğerlerinden ayırt edilmek için başlarını örtmek zorunda kaldıkları yazılır. bu sonradan günümüz dinlerine nasıl empoze edildi bilinmemektedir. kuran’da 25 peygamberin adı geçmekte ve inanılana göre şu ana kadar 124 bin peygamberin dünyaya geldiği düşünülmekte. geçmişte her ne kadar insanların farklı coğrafyada olduklarından farklı inanışlar geliştirdiği düşünülse de destanları ve farklı coğrafyaların mitolojileri incelendiğinde biribirlerinden etkilendikleri, farklı kültürdeki insanların inanışlarını kendi kültür potalarında eriterek kendi inançlarına empoze edildiği görülmektedir. 4 melek kavramı gibi, adem ile havva gibi bildiğimiz kavramlar şekil ve isim değiştirerek birçok tarihi inanışta yer almaktadır. demem o ki, başörtüsü eğer gerçekten dini bir zorunluluksa geçmişten bir şekilde mutlaka ya tabletler ya da destanlar vb yoluyla bize aktarılırdı. ama incelediğim hiçbir kültürde allah’ın emri olarak kadınların başlarını örtmesi mevzusu geçmemektedir. bu nedenle de başta söylediğim empoze olayına giriyorum. şu an ise çoğunlukla siyasi niyetle kullanılmakta. bununla ilgili rahmetli yaşar nuri’nin de bir yazısı var:

bu ayette kullanılan ‘‘zinet: süs’’ sözcüğü, bir kelime eklenerek ‘‘zinet yerleri’’ şekline dönüştürülmekte ve kadının bütün vücudu bir ‘‘avret’’ yani örtülmesi gereken yer ilan edilmektedir. oysa ki, diyor beyaz, ayette, zinet yerinden söz edilmiyor. doğrudan doğruya ve açık bir biçimde ‘‘zinetlerini’’ yani süslerini apaçık yapmasınlar (la yübdine zinetehunne) deniyor. kadın vücudunu tümüyle örtüye büründürmek isteyen zihniyetler ayete açık bir ekleme yaparak anlamı ve allah'ın muradını kaydırıyorlar. ayet, kadının süslerini teşhiri yasaklıyor ki iniş sebebi olan hz. aişe'nin gerdanlığı da zaten bunu gösterir. ayetin sonundaki halhal zineti de maksadın takılar olduğuna ayrı bir kanıttır. (s. 273 - 276)


kadınlar süslerini gizlesin derken, şu anda görülen o ki siyasi islam tayfası mal varlığı ile övünme derdinde.
devamını gör...

büyük defter kanıt üçüncü yalan

agota kristof’un , savaşın çirkin yüzüyle karşılaşmış ikiz erkek çocuğu anlattığı üçlemesi.

babaları savaş sırasında kaybolmuş ve haber alamadıklarından, onları çok seven anneleri tarafından, anneannelerine bırakılan iki çocuğun hayatı anlatılmakta. anneleri onlara daha iyi bir hayat sunmak adına, kötünün iyisi diyerek annesine bırakmıştır çocukları. anneanneleri de cadı olarak anılmakta, ‘yok artık!’ denecek şekilde davranır çocuklara. ama ikiz çocuklar çok zekidir ve çalışkandır. anneannelerinin kötülüklerine rağmen yeni ortamlarına ayak uydurabilmişlerdir.

çocuklarda(!) empati duygusunun olmadığı, yaşadıklarından, yaşattıklarından suçluluk duymadıkları anlaşılır yazarın kaleminde. ama sevgiye bu kadar duyarsızken , evlerinde sevgiyi(spoiler olacak, detayını vermiyorum) saklama çabaları tezatlık oluşturur.

kitapta çocukların başından geçen tüm çirkinlikleri okuduğumuzdan, bazı bölümler minnoş kalpler için rahatsız edici olabilir. sonunda şaşırtmayı da bilen, savaşın içinden çıkmış yazarın elinden buram buram gerçeklik kokan okunacak bir kitaptır.
devamını gör...

sevişilinebilizite

merhaba hoş buldum sevgili yazar. sabah sabah entrynizle güldürdünüz beni*)
devamını gör...

babanın ölmesi

yeri doldurulamayacak bir boşluk bırakan kayıp. hastaydı, bekliyorduk, kim sorarsa kendimizi hazırlamıştık ama insan böyle bir şeye kendini hazırlayamıyormuş, anladım. babamı kaybedeli bir ay oldu. ben babam ölünce anladım büyüdüğümü. insan yaş aldıkça değil, babası ölünce büyüyormuş.
devamını gör...

normal sözlük

uzun bir süredir üye olduğum, çok değerli insanlarla tanıştığım, içimi döktüğüm, yazdığım,saçmaladığım sözlük. bir süredir uzak olsam ve hatta daha da uzak kalmaya devam edecek olsam da buna bir nevi sözlük detoksu diyeceğim. günde ciddi bir süreyi burada geçirdiğimi farkettiğimde ve kalan hayat süremi hesap ettiğimde bir süre ara vermenin iyi olacağını düşündüm. bu yazı da muhtemelen son yazım olacak buradaki. bu nedenle uzun tutacağım ve muhtemelen de bazı konularda tepki toplayacağım ama gerçekten umurumda değil.

madem son yazım bu, bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. çünkü gerçekten haksızlığa gelemiyorum ve kendini savunamayan insanlar için car cur yazılması sinirimi bozuyor artık. mod hesapları gizlendikten sonra bir süre moderatörlük yaptım ve burada yazacaklarımı tüm dürüstlüğümle yazıyorum.

ufak bir olayla başlayayım: bir gün kafamda gezen saçma sapan düşünceler içinde ( ki dalıp gittiğimde eşim çok ciddi şeyler düşünüyorum zanneder) , ‘acaba sarımsak nasıl ekiliyor acep?’ diye bir düşünce geçti. aradan 1 saat geçti veya geçmedi, facebook’a girer girmez karşıma sarımsak nasıl ekilir videosu çıktı. şimdi ben facebook düşüncelerimi okuyor diye ortalığı velveleye versem, muhtemelen tımarhaneye tıkarlar. demem o ki, mesajlarınız okunmuyor efendim. evet okunmuyor, vallahi de billlahi de okunmuyor. yani biz buna tesadüf diyoruz ve hayatımızda birçok defa tesadüflerle karşılaşmışızdır. hem özür dilerim ama kimse sizin saçma sapan mesajlarınızla ilgilenmiyor. komplo teorilerine ilginiz varsa, kabala diye bir topluluk varmış; bir bakın isterseniz, ilginizi çeker belki.

gelelim diğer konuya. her şeyi çok bildiğini zanneden biri vardı sözlükte. uçsa da yine yazmayacağım nickini. sözlükte sürü lideriydi ve etrafında sürü üyeleri vardı. doğada da böyledir değil mi? kendi başına bir halt başaramayacak kişiler, ‘güçlü(!)’ gördükleri sürü liderinin etrafında toplanırlar; çünkü o lider olmasa bir hiçtirler. allah kimseyi , lideri olmadan bir halt olamayacak ve bu nedenle liderinin düşman bellediğine düşman olacak, dost bildiğine dost diyecek, yanlış da olsa her fikrini koşulsuz şartsız kabul edecek kişinin acizliğine düşürmesin.

sıra gelsin moderasyona. aralarında bazı konularda sürtüşme yaşasam da ve benleyken ve benden sonra bazı kararlarını onaylamasam da kesinlikle çalışmaktan çok keyif aldığım çok değerli insanlar. hepsi sevecen, pozitif insanlardı. haklarını helal etsinler.

bunun dışında zaman ayırıp beni okuyan , okuyup bana çok şey katan yazarlara sevgilerimi ve saygılarımı sunarım.

son olarak bana ‘eğer akp’liysen cumaya gideceğim, eğer chp’liysen içmeye gideceğim’ diyen ve ölümünden büyük üzüntü duyduğum , ölümü kendisine konduramadığım ve bu nedenle elimin veda mesajı yazmaya gitmediği sevgili @alaz… insan böyle anlarda ölümden sonra yaşam olduğuna inanmak istiyor. umarım ölümden sonra yaşam vardır ve orada çok mutlusundur.

herkese keyifli sözlükler.
devamını gör...

yalnızca hayvanlar

orijinal ismi aynı adlı romandan uyarlanan (seules les bêtes) 2019 yılı fransa yapımı gizem türünde film. türünün tam anlamıyla hakkını veren ve son ana kadar olayları çözmeye çalıştığımız ve bu türde izlediğim en başarılı filmlerden biri.

film bir kadının (evelyne) arabasının yol kenarında bulunması ve kendisinin kayıp olmasıyla başlıyor. tam olarak başlangıç değil ama olayların başlangıcı diyeyim işte. filmde 6 kahramanın gözünden, evelyne’nin kaybolma sürecinin nasıl şekillendiğini, basit görünen olayların onun kaybolmasına nasıl neden olduğunu öğreniyoruz.

filmde 6 ana karakter var:
alice: eşiyle mutsuz bir birlikteliği olan bir sigortacı rolünde. aynı zamanda eşini joseph ile aldatıyor.
joseph: annesi öldüğünden beri iyice içine kapanan, insanlar ile iletişimden hoşlanmayan biri.
evelyne: evli olan ama aynı zamanda eşcinsel olan bir kadını canlandırıyor.
marion: evelyne’nin aşk yaşadığı garson kız.
michel: alice’in eşi. kendisiyle ilgili çok detay vermeceğim, olayda kilit rol onda çünkü.
armand: dolandırıcı.

filmin işlenişine gerçekten bayıldım. genelde bu tür filmleri yapmak zordur çünkü çoğu zaman öngörülebilir sonuçlar. ama film gizemini son saniyesine kadar koruyor. kilit nokta x karakter derken y karakteri çıkıyor. film zaten sondan başa doğru ilerliyor ve başta basit görünen alelade bir sahnenin aslında çok şey ifade ettiğini fark ediyorsunuz.

benden 10 numara 5 yıldız. böyle iyi filmler çıktı da izlemedik mi? iyi seyirler.
devamını gör...

infinity pool

2023 yılın başlarında çıkan , kanada yapımı bilim kurgu/korku türünde film. film tür olarak böyle sınıflandırılsa da, alışık olduğumuz korku öğeleri yok. korkutmuyor, germiyor ama gerçekten rahatsız ediyor.

konusu kısaca şöyle:
başarısız bir yazar olan james ve babası yayınevi sahibi olan zengin eşi em kurgusal bir ülkeye tatile gelir. burada adları gabi ve alban olan bir çiftle tanışırlar. çift , daha önce de buraya geldiklerini ve onları otel dışında bir yere götürmeyi teklif ederler. ülke tekin bir yer olmadığı için, otelden çıkış yasaktır. ama çift bir şekilde yolunu bulur ve dörtlü araba kiralayıp dışarı çıkar. dönüş yolunda arabayı kullanan james bir yerliye çarpıp öldürür. ertesi gün polisler james ve eşini götürür ve james’e ülkelerinde böyle suçların cezasının kısasa kısas olduğunu ve ölen adamın en büyük oğlunun onu öldüreceğini söylerler. kurtulmak için tek yol ise, ülkeler arası yapılan anlaşma gereğince, bir bedel karşılığında klonunu üretip , onun infaz edilmesidir. ama bu klon , james ile aynı duygulara, aynı anılara ve aynı acılara sahip olacaktır.

bundan sonrası tamamen spoiler:

filmin en etkileyen kısmı, bir insana suç işleme özgürlüğü verirsen , ahlakını ne derece kaybedenileceğini göstermesi. bunu her sene, sırf eğlence için yapan ve kendi klonunun ölümünü izleyen ve bundan zevk alan insanları görüyorsunuz. bilerek suç işleyip, klon da olsa , suç işlememiş bir insanın ölümünü izleyip bundan zevk almak yozlaşmanın ne kadar derinleştiğini gösteriyor. her ne kadar james hala ahlaken pişmanlık gösterse de yine de grupla hareket etmeye devam ediyor.

sonundaki kendi klonunu öldürmesi ise metafor. gabi’nin dediği gibi, yeniden doğması için eski kendisini öldürmesi gerekiyor. eski kendisi de ‘köpek’ olarak nitelendiriliyor. boynunda tasması olan bir klon. bu da aslında meteliksiz olan james’in zengin karısının köpeği olması ona bağımlı olmasını ifade ediyor.

film, değişik bir konu arayanlar için merhaba diyor. iyi seyirler.
devamını gör...

yetenekli bay cage

nicolas cage’in kendisini oynadığı 2022 yapımı film.

kariyerine fazlasıyla odaklanmış ve bu süreçte kızını ihmal etmiş olan cage, parasal sıkıntılar da çektiğinden, kendisine gelen ve zengin bir adamın davetlisi olması teklifini kabul eder. javi (pedro pascal) , cage’in sıkı bir hayranıdır ve hayali yazdığı senaryodan çekilecek filmde cage’in oynamasıdır. ikili arasında sıkı bir dostluk kurulurken, cage’in karşısına çıkan cia ajanları her şeyi ters yüz edecektir.

kısaca konusu bu. filmde cage’in sürekli film çekmesinin de öz eleştirisi var. filmde nicolas cage olarak değil de nick cage olarak yer alması bu gerçeği değiştirmiyor. genelde fantastik ve aksiyon filmlerinde yer alan cage, bu filmde dostluk temasıyla hareket ederken, film sonlarına doğru yine aksiyona evriliyor. yani yine alışın olduğumuz cage filmlerinden biri oluyor. film keyifli mi? evet. kesinlikle izlediğiniz zamana değiyor.
özellikle javi karakterine bayıldım. sırf onun için bile izlenir. demi moore da sonra 10 sn kadar görünüp sürpriz katıyor filme.

izleyecek olanlara, beklentinizi yüksek tutmadan iyi seyirler.
devamını gör...

güne bir görsel bırak

bence gayet mantıklı bir hareket.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

the whale

brendan fraser’ın muhteşem dönüşü olan film. dram filmlerinden haz etmesem de, izlediğim filmden ufak parçalar filmi merak etmeme neden oldu. o ufak parçalarda bile fraser’ın oscar kazanacağını biliyordum. bunun başlıca nedenleri: fraser’ın harika bir performans gösterdiği ve diğer önemli neden de hollywood’un fraser’a bunu borçlu olmasıydı.

film tek mekanda geçiyor. eşini bir erkek öğrencisi için terk eden bir öğretmen ve ölüme yaklaşmasıyla kızıyla arasınu düzeltme çabası diyebiliriz kısaca konusuna. film , moby dick kitabıyla ilgili yazılmış bir makaleyle başlıyor. ishmael hayatı boyunca moby dick’i öldürmek istemişti ama onu öldürdüğü zaman kendisinden de bir parça ölecekti. bu kısa söz aslında filmin tamamen ana fikrini oluşturuyor. filmde de charlie hem ishmael hem de moby dick olarak görüyor kendisini.

filmde epi topu 6-7 oyuncu var ve oyuncu seçimleri gerçekten başarılı. sadie sink’i, stranger things dizisinden tanıyoruz. o dizideki rolüne çok benzer bir rol üstlenmiş. dizide de ailesiyle problemleri olan, anne babası ayrı, dışardan sorunlu bir genç ama içerde şefkatli olan bir kızı canlandırıyor. bu arada şunu da belirtmek istiyorum: sadie’yi , millie brown’dan daha başarılı buluyorum. tabi ki sadie’yi hep benzer rollerde gördüm; farklı rollerde nasıl bir performans göstereceğini bilmiyorum.

gelelim canım fraser’a. biraz da kendini oynamış sanki. bilindiği üzere, kendisi yıllar önce bir yapımcının tacizine uğramış ve reddettiğinde bir daha kendisine oyunculuk teklifi gelmemişti. bu da onu depresyona sürüklemiş ve hızla kilo almaya başlamıştı. bu rolde bu kadar başarılı olması sanırım bundan kaynaklı. kendisi filmdeki charlie kadar obez olmasa da yine de kelli felli adam olmuştu. nerede mumya filmindeki fraser nerde şimdiki fraser. işin özü, gerçekten çok başarılıydı. adeta ağır yaşamlar’daki gerçek hikayeyi izlemiş gibi oldum. sonunda da ağlattı beni zaten.

film, dediğim gibi tek mekanda geçiyor ve ışıklandırması karanlık bir film. çok çok ağır ilerliyor. bir insanın gündelik yaşamını izliyoruz. filmi kurtaran oyunculuk performansları. ellerine emeklerine sağlık. iyi seyirler.
devamını gör...

yapı kredi'nin efe demir cinayeti

zamanında çalıştığım bankada sendika temsilcisiydim ve bu nedenle eğitime çağrıldım. o zaman eğitimde kendi bankamla beraber iş bankası ve yapı kredi bankası da vardı. o dönem bunun muhabbetini çok yapmıştık; yani yapı kredi’deki aşırı baskıyı. hatta sendika başkanı bir olay anlatmıştı:
yapı kredi personellerinin aşırı baskıdan dolayı şikayetleri sonucu , sendika başkanı ik müdürünü aramış ve bu durumdan bahsetmiş. tamam ilgileneceğiz demişler ve çözüm bulmuşlar: personel psikolojik destek hattı.
fıkra gibi ama maalesef gerçek olay. bankacılık sektöründe baskı zaten var ama gördüğüm kadarıyla yapı kredi bu konuda ilk sırada geliyor. personeller mutsuz, sürekli hedef baskısı altındalar. bu baskının hayatı nasıl etkilediğini ancak yaşayan bilir. bankacıların çoğu antidepresanlardan medet umuyor.
inanılmaz üzgünüm. keşke başka bir yolu tercih etseydi.
devamını gör...

naked cake

doğrusu naked cake olan ve pandispanyanın şeker hamuruyla örtülmediği ve krem şantiyle hafifçe sıvanarak yapılan pasta türü.
devamını gör...

barbarian

2022 yapımı gerilim filmi. korku da deniyor ama ben açıkçası korkmadım ama gerim gerim gerildim. aslında klasik korku unsurları var içinde: sessizlik içinde kalp atışı sesi, karanlık, filmin geneline hakim olan kasvetli loş ışık.

kızımız tess iş görüşmesi için gecenin köründe kiraladığı eve gelince evde birinin daha olduğunu ve evin iki kişiye birden kiralandığını fark ediyor. evdeki diğer adam ise it filminden tanıdığımız keith. neyse bir süre gerginlikten sonra gece aynı evde geçirmeye karar veriyorlar. ama evde yalnız olmadıklarını öğreniyorlar.

evde bir trajedi olduğunu biliyoruz ama genelde öcülü böcülü , ruhlu falan olur ama evde durum öyle değil. spoiler vermemek adına gerisini yazmıyorum. film hala klasik gerilim öğelerinin işe yaradığını gösteriyor bize. oyunculuklar gerçekten başarılı. özellikle tess rolündeki georgina campbell. oyuncu kadrosu iyi oluşturulmuş. ses ve ışıklandırma iyi. ama fazlasıyla ağır ilerliyor .

evde bana rahat battı, dur biraz gerileyim derseniz iyi bir seçim olacaktır. iyi seyirler.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim