rusya ukrayna savaşının türkiye'ye etkileri

kabak kılıçdaroğlu'na patlayacaktır.

nato nun yanında kore de gösterdiğimiz kahramanlığı gösterme zamanı. ab ye tam üyelik karşılığında ödenebilecek bir bedel.

enerji fiyatları ki özellikle doğalgaza korkunç zamlar kapıda. ondan daha kötüsü türkiye, ukrayna ve rusya'ya buğday konusunda muhtaç. e iki ülke de buğday stoğu yapıp ihracatı düşürecek. bir ekmeği 50 liraya yeriz artık! atatürk boşuna mı yerli üretim, yerli tarım, yerli fabrika diye diye didindi adamcağız... üretimi ve tarımı yok edersen ilk krizde böyle aç mı kalıcam diye korkarsın işte!

türkiye'nin ekonomisinin batışıdır.

hükümetin planı yaza kadar doları sabit tutmak, yazın turizm gelirleriyle durumu düzeltmek, sonbaharda da baskın seçim yapmaktı.

şimdi turizm an itibariyle batmış vaziyette. ruslar ve ukraynalılar asıl para kaynağı uzun zamandır. ikisini de kaybettik.

şimdi bu mevcut kriz avrupa'yı da etkilediği için muhtemelen onlar da turizmde ''zaten malın çok, turist az. 10 tl lik malı 8 e 7 ye sat'' diyecekler. yani belki yüzde 30 kadar ancak kazanabileceğiz turizmden. bu da 2022'de gene yüzde 80 90 enflasyon demek oluyor.

bir savaşımız eksikti zaten... bu noktada tek temennim savaşın daha da büyümemesi, ya putin, ukrayna ile yetinmezse ne yapacağız? ortalık bu sefer daha da karışır.. şu noktada canını seven güneş sisteminden kaçsın demekten başka çare yok gibi gözüküyor.

bir turizmci olarak bu corona şarlatanlığının patladığı sene 2020 de açlıktan mobilya kemirecek zamanlar yaşadım. 2021 de biraz olsun kazandım. keşke diyebilseydim ki bastım paraları leyla'ya bi daha mı geleceğiz dünyaya? öyle olmadı. enflasyondur dolardır etimizi kemiğimizi kuruttu. yaş 40'a iki kaldı. bu sene ne olursa olsun kenarda bir kefen parası kadar birikim yapmaya yemin etmiştim. o da putin reisin testisleri yüzünden olamayacak gibi. olsun yine de reisimin testisleri sağolsun. ama biraz yavaş yiğidim. şimdiden korkudan ciğerimizi söktün.

bu savaşa olabilecek en basiretsiz hükümet ile girmemiz.

silkmeseler bari....

ekonomi ayvayı yedi kafası çalışanlar ve akp ye yanlayanlar hariç herkes çok fena etkilenecek.

yetmediği gibi doğalgaz a okkalı bir zam kapıda bonus olarak bu yaz turist gelmeyeceğini varsayarsak o parayı halktan çıkartacaklar.

çünkü japonya da vergi mukellef oranı % 30 iken bizim ülkemizde % 16-17 bandında. işte bu yüzden dolaylı vergilere abaniyorlar insanların iş kurabilmesini kolaylaştırmak yerine.

bu sitenin iq ortalaması cidden komik.

savaş ne getirir?
ölüm, kıtlık, açlık ve sefalet.

rusya'ya enerji, tarım ve turist olarak en büyük müşterilerinden biri biziz.

bu şu demek.
enerji olmazsa en basitinden fabrikalar çalışmaz. çalışmazsa ne olur? biliyorsunuz.

iki ülkeden de tarım ürünleri ithal ediyoruz. en basiti buğday. savaş durumunda buğdayı stok yapıp satmazlarsa pahalılaşır ve bizde bunu başka pazarda bulabilirsek daha pahalıya alacağız. buda ekmek daha pahalı olacak demek.

ülkemize en çok turist gelen iki ülke. en basitinden. seniz dövize ihtiyacın var. turist demek döviz demek. bundan mahrum kalırsan döviz gelirin azalacak buda iç piyasada dövizin pahalı olması ve sizin döviz bulmak için daha yüksek faizden borçlanmanız demek.
buda geleceği borç ödeyerek geçirmek ve doğmamış çocuğu bile borçlandırmak demek.

hepsi bir birinden bağlantılı.
yurtta sulh cihanda sulh.

doğal gaz ve buğday fiyatları zamlanacaktır. ülkenin en önemli döviz kaynağı olan turizm çökecektir. bunun yanı sıra bu ülkelere yaptığımız ihracat da azalacaktır.

güney afrika'da çekirge istilası olsa değer kaybeden para biriminin olduğu ülkeye olası etkilerdir.
çok detaya girmeye gerek yok.
bunlar henüz iyi günler.

ağzı olan konuşuyor. türkiye'nin buğday ihtiyacı falan yok. ihracata dayalı buğday ithalatımız var.
ülkemizde yıllık 20 milyon ton buğday üretiliyor. 22 milyon ton da tüketimimiz var. ancak; çeşitli ülkelere yoğun miktarlarda makarna, un, bisküvi, kurabiye ve buğday ürünleri ihracatımız var.
olağanüstü bir durumda ne ukrayna, ne de rusya'ya hiçbir şekilde tarım ürünü bağımlılığımız yok. meksika gibi yoğun buğday üreten alternatif ülkeler de mevcut.
sorun kesinlikle buğdayda değil.
bizim asıl sorunumuz doğalgaz. malesef doğalgazda tüm avrupa ülkeleri gibi biz de rusya'ya bağımlıyız. bize yapılacak ambargo baskısında avrupa ile birlikte hareket edebiliriz. mutlaka bu işten zarar görürüz ancak orta vadede rusya bu işten çok daha fazla zarar görecek. ruslar nefes alamayınca putin'de mecburen adımlarını fütursuzca atamayacaktır.

başımızda akp olduğu için, diğer ülkelere göre 10 kat daha ağır atlatacağımız durumdur.

hem ekonomik hemde siyasi olarak.

çünkü gelecek planı olmayan, stratejisi olmayan, liyakat sahibi kimsenin olmadığı, metin özkan !!, mühacit birinci gibilerin olduğu bir parti var.

şuan açın bakın. dolar hangi para birimleri karşısında, ne kadar yükselmiş. evet, yine rekor şekilde en çok bizim para birimimiz karşısında yükselmiş.

mesela endonezya rupisi, kenya şilini bugün ortalama yüzde 1 değer kaybederken, türk lirası yüzde 7 değer kaybetti. (bkz: adalet ve kalkınma partisi)

bilenin de bilmeyenin de atıp tuttuğu etkilerdir. ab ye tam üyelik kanşılığında oraya gitmemiz ödenecek bir bedelmiş. sanki fırındah ekmek aldık onun bedelini ödüyoruz. kendi canınız acımadıkça ölen kalan kolu bacağı kafası kopan zerre umrunuzda değil maaşallah.

ab'ye girmek için bedel ödenmesi gerektiğine inananlar önden gidecekse neden olmasın. işte o zaman tam destek.

dolar 14,50 tl, euro 16,02 tl ve gram altın da 911 tl oldu. bir iki hafta içinde gelecek olan doğalgaz ve elektrik faturalarının hepimize kol gibi gireceği gerçeği kabak gibi ortada. hazırda bekleyen akaryakıt zamlarıı da var.

ve evet, savaş çok güzel ya. o onun uçağını düşürdü, diğeri karşı tarafın tankını imha etti diye klavye başında naralar atmaya devam

tahıl ihtiyacı yok diyen var. kendi kendimize yetermişiz. sısısısıs

gübreyi bile ithal ediyoruz. gübre bak. hani tarım için gerekli olan, tarımsal ilacı osu busu değil. gübre baya baya.

bilin bakalım gübre nereden ithal ediliyor. abi tarımla alakalı gram bilginiz yok anlıyorum da elinizin altında internet var.

az kafa lütfen.

bir taraf seçersek ukrayna ve rusya'dan sonra bu savaşta en çok şey kaybedecek ülke biziz. bu savaşın iki bloğu var ve biz son zamanlardaki dış politikamızdan ötürü bu iki bloğunda yıllardır arasındayız. öncelikle ilk blok: bu blokta ukrayna ve onu destekleyen nato var. her ne kadar nato bizi pek sevmesede nato'da bulunmamız bize bir koruma sağlıyor ve iyi kötü batıyla hala ilişkimizin kopmamasının ana nedeni. bir diğer taraftan son zamanlarda yüzümüzü döndüğümüz pek çok arap ülkeside bu nato'nun en büyük gücü olan abd'nin adamları. o yüzden nato'yu kaybedersek araplar ve avrupalıları kaybederiz. ülkedeki pek çok şirket araplara aitken buda pek mantıklı değil. diğer blok ise rusya ve onun destekçileri olan çin, iran, azerbeycan, kazakistan vb ülkeler. bu ülkeleri kaybetmeyi göze almamızda pek mümkün değil. bununda sebepleri başlıca bu ülkelere enerji bakımından muhtaç olmamız ve enerji olmadan sanayi gibi pek çok sektörümüzün duracağı ülkede kıtlık, yoksulluk gibi sorunların baş gösterecek oluşu. bir diğer etken, ülkenin en önemli gelir kaynağı olan turizmde en büyük müşterimiz rusya'yı kaybetmemiz durumunda buradaki gelirimizin neredeyse %80'ini kaybetmekle karşı karşıya kalacak oluşumuz ve son olarak türk devletleri ve kardeş ülkemiz azerbeycan ile olan ilişkilerimiz ve ortaklıklarımızda bundan nasibini alacak oluşu. yinede bu kötü olasılıklar bile türkiye'nin batum'u, halep'i, atina'yı alması için bir engel değil.

kriterdergi.com/dosya-insan... arkadaşlar onu bunu boş verin burayı okuyarak kendinizi aydınlatabilirsiniz.