sabah uyanınca sözlük yazarlarının yaptığı ilk iş

cama çıkıp tek elimle hava durumu kontrolü yaparım. sonra koşa koşa hazırlanma maratonu.

genetik faktörlü yüksek tansiyon sebepli, en yaşlı özelliğim olan limonlu su eşliğinde tansiyon hapımı içmek.

iki bardak suyumu içerim.sonra koşturmaca başlasın.

sabahtan sabaha değişir.
pazar sabahı uyanırsam en az 45 dk yatakta gündem takip ederim, twitter falan.
öbür günler kalkarım alarmı kapatır telefona bakarım
şarjı 85 in altındaysa şarja takarım.
sonra istisnasız her sabah duş alırım.
önce suyun sıcaklığını ayarlarım
su ılık olduğunda kendimi içine atarım
iki sabunum vardır
biri genital bölgem için
öbürü yüzüm için
karıştırmamak için renkleri farklıdır her zaman.
ilk ayılmak için bi yüzümü yıkar sabunlarım
sonra genital bölgemi sabunlarım.
koltuk altımı da sabunlarım
sabunlarken çok köpürürse anlarım ki koltuk altı kıllarımı artık kesmem gerekiyor.
permatiğin çift bıçaklısını kullanırım bu durum için.
haa kış aylarında havanın soğuk olması sebebiyle bazen insiyatif alıp koltuk altı ve genital bölgedeki kılları kesmem çünkü sıcak tutar.
neyse
sonra vücudumu bi güzel sabunlarım
ine ucu kadar bile bir yer kalmıyacak şekilde yıkanırım.
ateist olduğum için niyet etmem abdest almaya
ama bu yaptığım hemen hemen boy abdesti nitelikleri taşır.
bilerek burna 3 kere değil 4 kere su çekerim yine ateist olduğumdan mütevellit.
kahve ve sigara içmediğim için dişlerim iyi durumdadır.
dişlerimi çoğu zaman fırçalamam ama duş başlığı ı tazikli moda alıp ağzıma adeta eylemcileri kovalayan toma misali su sıkarım.
su doğada bulunan en iyi çözücüdür.
bütün tortuyu falan temizler.
sonra kurulanma faslına geçerim.
bornozumu giyerim önce
sonra iki havlum vardır
bir apışaram için bir kafam için.
kurulanır ve saçlarımı saç kurutma makinasıyla kuruturum.

henüz çalma vakitleri gelmemiş yaklaşık 10-15 adet alarmı kapatmak

iki bardak su, buz gibi suyla duş, kahve ve sigara, sonra işbaşı, haftanın altı günü böyle, yedinci gün de saat 10'da uyanıp iki bardak su, buz gibi suyla du-*

kedilerim ile sevişiyoruz..

oğlana* mamasını verip hemen peşine tuvalet işlemleri için parka götürmek...

gözüm kapalı bir şekilde kahve makinasını çalıştırmak. nasıl yapabiliyorum ben de çözemedim.

ne yapayım işte yorgana tekme yastığa pıçak

telefona bakıyorum ya :/ rezil bir şey ne diyim.

bu zorunluktan kurtulalı bir iki yıl oldu.. sabah uyanmak zorunda değilim.. yazlar daha eğlenceli tabii ama kışta filan uyanıpta napıcan modları..

şekeri ölç, ilacını iç. :(

tuvalete gidip tef-i hacet yapmak ve yüzümü yıkamak.

önceden ilk işim sigara yakmaktı ama artık sıralamayı böyle yapıyorum.

koşarak pencere ya da balkon kapısını açıyorum ben ilk. sonra çiş falan işte ulan her şeyi yazar olduk buraya

bu gün işten bir haber cikarmı diye düşünmek, muhtemelen gece yatarken bitmediği için..

bir kere en önemlisi uyanır uyanmaz telefona bakmamak, ilk bir saat bakılmamalı zaten.
ben balkona çıkıp, biraz nefes egzersizi yapıp

"ben bu dünyanın devr-i devranını
izzet-i nefsini..
yansın bu ibneler
su veren itfaiyenin hortumunu.."

deyip güzel güzel başlıyorum güne

sozluge girip entry girmek.

sadece bugun, oglen saat 3 ama ben 100 entry girmisim.

yüzümü yıkamak abi