sabretme ölçütü ne kadar olmalı sorusu

sabır gereksiz erdemlerden biridir ve fazla sabır vizyonsuzluktur. fazla sabır geç kalmışlıktır, ihmalkarlıktır, usanmaktır, boş vermişliktir, umut etmektir, acizliktir, kabullenmektir, değişmektir, değiştirmektir.

sabır temelde kişinin kendiyle olan hudutlarıdır. her geç kalmışlık bu hudutları aşmaya sebep olur. bu yüzden sabretmenin ölçütü sabırsız görünmeyecek lakin sabırlı davranmaya da hak tanımayacak kadar ölçülü olmalıdır.

sabretmek denince ne geliyor aklınıza? olmasını umut ettiğiniz şey için bir emek vermek mi, boğulduğunuz sudan çıkmak için çırpınmak, katlanılan durumu değiştirmek için bir çaba içerisine girmek mi?

hayır hiçbiri değil. hepimizin aklına gelen temel eylem şu oldu: beklemek... en iyi ihtimalle sonra bu eylemin yerini katlanmak, almıştır.

bunun ilahi boyutunu ele alıyorum şimdi. katlanmaktan sonra artık yukarılardan ilahi bir güç iniyor ve çocukluktan beri süregelen o kutsal eylemler geliyor aklınıza ilk: sabrın solu selamettir, acele işe şeytan karışır, sabreden derviş muradına ermiş. neden kişi sınandığı bir durum karşısında buna baş kaldırmak yerine boyun eğiyor?

işte sabretmek bu yüzden acizliktir. çünkü kişi sabrederken  devran dönmeye devam ediyor. ertelenilen her şeyin acısının bir gün çıkacağı umuduyla bekliyorsunuz. bekliyorsunuz, sadece bekliyorsunuz... böylelikle sabretmek tembel ve salak insanlar için kısa yoldan bir çıkış kapısı oluyor.

acele işe şeytan karışmaz. yalnızca yanlış zamanın doğurduğu yanlış sonuçlar vardır. gerçek sabır yalnızca bekleyip katlanmak değil ileri görüşlü olmaktır. zaman hepimiz için çok kıymetli. ilahi kapının açılması umuduyla avunup sabretmek kocaman bir teselli.

son olarak şems-i tebriziden gerçek sabrın ne olduğu üzerine 2 kelam bırakıyorum:
dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. ve bilirler ki gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerek.

manipüle etmelerine izin vermeyin. yeterince sabrettiğinize inanıyorsanız başkalarının çok sabırsızsın hiç beklemedin deyişlerine aldırmayın. kimselerin tolere etmediği bir dünyada kendinizi zorlamanın alemi yok. zaten isteyerek sabretmişizdir birçok şeye. asıl siz bu kadar sabra halen sabretmelisin diyorsanız çıkarcılığınıza başlarım sizin. salak insanlar. beklemeyi öğrenmeliymişiz. pes doğrusu.

sabır dendiğinde beklemeyi anlıyorsanız, yazılanların çoğunun doğru olduğu başlık.
herkes için farklıdır elbette ama benim aklıma sabır dendiğinde, ortadaki sorun neyse onun çözüm yolunu aramak, çözmek için çabalamak geliyor.
bazı kültürel değerler, özellikle ata sözleri ve deyimler, bu konuda yanlış yönlendirme yapıyor, doğru. yalnız, bazı atasözleri de yanlış anlaşılıyor. acele işe karışan şeytan, üzerine düşünmeden, kafa yormadan yapılan işin kötü sonuçlanacağını anlatır mesela.