sana aşığım denilen kişinin genelde kaybedilmesi

evet genelde öyledir.
insanların genelde elde edemeyeceği kişilere aşık olduğunu düşündüren durumdur.

bilmiyorum hiç duymadım
hele bi duyayım kaybetme işine bakarız.

açıkcası bu kendinize seçtiğiniz kişinin karakteri ile alakalı bir durum. bazı insanlar karşılarındaki insanların onlara duygu beslediklerine emin olduklarında, şımarırlar ve hoyrat davranmaktan çekinmezler. maalesef buna “ cepte olma” durumu diyoruz, eğer sokak jargonuyla hitap etmek gerekirse.

karşınızdaki insanı en başında akıl ve vicdan terazinizden geçirmelisiniz. olumsuz bir şey sezdiğiniz insanla başında iletişimi kesmelisiniz çünkü duygular zamanla derinleşir. hatalarını, şımarıklığını, egosunu veya kibirini başında sezdiğiniz insanlarla yürürseniz, aldığınız risk sizi sonunda yaralar.


bu yüzden “ insanları tartmak” çok önem arz ediyor. birini tarttıktan sonra, duygusal açıdan bir şeyler yaşama ihtimalinizi düşünmelisiniz. bence bu en güvenilir yol. zaman her şeyi açığa çıkarır. önce 1-2-3 ay karşınızdaki insanı tartın sonra duygusal yolda yürüyün.

çünkü sana aşığım demek karşındakine elde etme tatmini yaşatır. üstelik gerçekten aşık olunmuşsa o kadar körlemesine hareket edersiniz ki bir yerden sonra yaptığınız her şey sevgilinize batmaya başlar. bunun istisnası, onun da size en az sizin kadar aşık olmasıdır.

böyle durumlarda esas dikkat edilmesi gereken nokta aşığım denilen insanın karakteridir. eğer o karşısında özgüvenli, ayakları yere basan, gerektiğinde çekip gidebilecek bir izlenim verecek birisini istiyorsa, siz aşığım, çok seviyorum, sensiz olmaz dedikçe onu kaçırırsınız. sonra da ''ona aşığım dedim, ama beni terk etti, halbuki her şey ne kadar da iyiydi'' diye kendi kendinizi yer durursunuz.

aşk insanın gözünü kör eder arkadaşlar. kişiyi aptallaştırır, kendiniz olmaktan çıkarsınız. tıpkı içip sarhoş olmak gibidir. neden bu kadar şarkı ve şiir yazıldı sanıyorsunuz aşk üzerine? işte hep bu sebep yüzünden. tıpkı erkin koray'ın söylediği gibi ''aşk şarabı içmesi hoştur şaşkın...''

o yüzden aşık olun ama kendinizi aptal yerine koydurmayın, özgüveniniz yokmuş gibi davranmayın, karşınızdakini şarkılara ve şiirlere boğmayın. siz aşk çocuğu / kızı gibi davranıp karşınızdakinin gönlünü hoş tuttuğunuzu zannederken aslında o elinizden kayıp gidiyor.

edit: ha bir de sevgilinize / eşinize ''sensiz yapamam'' demeyin. kimse için kendinizi küçük düşürmeyin ki, elinizde olanı kaybetmeyesiniz.

aşk, dillendirilirse kaybeder.. aşk acısı kazanır..

insanoğlu, nankördür.