sanki hiç sanalika'da sevgili olak mı dememiş gibi entel entel konuşmak

bildiğin geçmişe sünger çekip kendini nimetten sanma durumu.

ömrümde böyle tiplere çokça kez denk geldim halen de karşılaşıyorum şurada burada. bakıyorsun mesela herif gelmiş gev gev konuşuyor. neymiş jose saramago'nun kitapları yalnızlığı en iyi anlatan kitaplarmış, neymiş efendim chuck palahniuk'un da dediği gibi kaybedecek hiçbir şeyimiz yoksa özgürüz biz'ler falanlar filanlar.

bir de evgeny grinko'dan bir parça koyup yağmurlu camı fokuslayıp story atmaları yok mu aman allahım.

sizler değil miydiniz lan sanalika'da gördüğü karşı cinsin yanına gidip "sew olak mı. mrb ismn ne" diyen?

hiç unutmuyorum o zamanlar lisedeydik bir arkadaş vardı aynen böyleydi. hatta yanıma sokulup "batuhan kanka bir oyun buldum sanalika, aynı sims gibi ama gerçek insanlar var demişti. gta 5 istanbul'da geçecekmiş cümlesinden sonra gördüğüm en salakça cümle. girdik oynuyoruz ama benim internetim berbat. 56k modem kotalı modem ile oynamaya çalışıyorum kasa kasa gidiyor.kızın yanına geliyom mesela internette gecikme oluyor "slm" yazıyorum iki dakika sonra "slm. nerdsn. allah allah. sen görnmüosn ki yha xd" yazıyordu kızlar. hayalet gibi dolaşıyordum anasını sattımın oyununda. bu arkadaş da işte oradan kızların msn'ini almaya çalışıyordu.

geçenlerde instagram'dan gördüm böyle leonard cohen'nin plağını takmış post atmış falan. bunların böyle burjuvazi gibi hareket etmesi ne kadar komik lan. valla bak üzülüyom bunlara. şimdi de insan beğendiremiyoruz bu çapsızlara.

sanalika oynayacak kadar düşmedik biz abisi.

sevgiliye item yolladıktan sonra terk edilince sanal'a güvenmemeyi öğrenmiş nesildir.

(bkz: en entelektüelin benim olmam kasıntısı)

bunun bir üst versiyonu , sahibi olduğunuz binaya gidip kadın/erkek kişisiyle dans etmektir(oyunda bu seks anlamına gelir). görev yapardık sanil falan toplardık sonra bu diamond muhabbet geldi acayip bozuldu oyun.

ben çocukken sanalika olmadığı için yapmamış olduğum eylemdir.

kimseye sew olak mı demedim hep ekmeğimin peşindeydim, balık tutma görevini tamamlamak için saatlerimi harcamışlığım vardır

bir neslin ilk kalp kırıklığıdır bu olay, üstlerine varmayın ayıp...

bilmediğimiz şeyleri bize öğreten yüce sözlük...

neler kaçırmışız.

sanalika metaverse'in amatör versiyonu.
% 80'i 10 yaş altı ergenler çizgi karakterler ile oyun oynayıp chat yapıyordu.
oyuncular ergen olduğu için sohbetler de ergence oluyordu.
yazıdan daha fazla !@#$$^&()* gibi abuk sabuk karakterler kullanılıyordu.

sevgili olak mı değil, "sew var mı?" "sew aranıor" "sew olak mı?" şeklindeydi daha çok. sewlik vardı o zamanlar.

bizim sanal bebeklerimiz vardı. yedirir, içirir, uyuturduk. tuşları bozulurdu böyle içe göçerdi, gıcık olurduk. beğendiğimiz çocuklarla tek interaksiyonumuz o tuşları kalem ucuyla gömüldükleri yerden çıkarmak için uğraştıkları anlar olurdu. fatih vardı benim beğendiğim. ne uğraştırdım oğlanı. kimse bana sevgili olak mı demedi ben de kimseye demedim ama herkes beğendiği çocuğa yaptırırdı sanal bebeğinin bozulan tuşlarını.
ne anladık bu yazıdan; teknoloji dostumuz. hey gidin.

yoo demedik! sanalika ne yav! baktım şimdi netten, 2008'de çıkmış. "bizim zamanımızda" yüz yüze oluyordu o işler. "çıkmak" diye bir kavram vardı.*

msn, yonja falan deseniz bir derece... gerçi ben onlarda da kimseye böyle salakça bir cümle kurmadım ama detaylarda boğulmayalım.

oğlum buradakilerin %95'i hava civa.

bunlar firavun. bunların cakaları bin para.

ne demek lan sanalika'da ona buna kerkinmemiş olmak? ona buna salça olmamış olmak? sahile gidip, suya bakarken, "sokim böyle hayata" yazmamış olmak ne demek?

biz bunları yaptık, bunlar bizi geliştirdi, bunlar bize kılavuz oldu.

ben alkışlarla ve övgülerle dolu elegant yaşantımı sanalika'ya borçluyum.

lakin iffetimi sanalika'da dahi korudum. çok odaya davet ettiler de hiç gitmedim... ay ne işim var tanımadığım herif/karılarla yatak odalarında filam... kötü bir sexting deneyimi olurdu kesin.

başlığı gördüğüm an kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü ki ; mahallemizin dost canlısı kahramanlarının da “sanalika ne alüminyum” dediğini görmüş bulundum ve kocaman bir ohh çektim.

bir kez daha ve daha yüksek sesle : sanalika ne alüminyum??!!

gerçi msn’den az titreşim yollamadık biz de…

sevgili diye uzun uzun yazıyor muydunuz ya "sew aranır" ve "ben" şeklinde kısaca soru cevap yapılan eylemdi. 1. veya 2. caddede balık tutarken bir yandan sohbet eder ve sew olduktan sonra adını öğrenirdiniz. genelde iki taraf da bir isim sallardı. yaşlar hep 16-17. karşı taraf 18 demişse "ben de 18" ya da "benim de 18 olmama 2 ay kaldı" diye cevaplanırdı.
sevgi apartmanındaki evini görmeye giderdiniz, balık tutma görevim bitti bir dk geliyorum diyip görevinin parasını almaya giderdi... okuldan ne zaman geliosun yarın aynı saatte girer misin diye sorulurdu... denk gelemezsen de üzülürdün başka iletişim ağı yoktu (facebooktan ekleşecek kadar cesur ve ilerlemiş ilişkiniz yoksa tabii)
komik, güzel, çocuksu anılardı..

sew olaq mı?

büyük adam olmak çok zor çok.s

e her şeyin zamanı var usta swh.

sanalika oynamadim bile