satranç ve hayat arasındaki benzerlikler

satranç hayatın bir çeşit modellemesidir bence:
- tüm taşlar önemlidir, yani hayattaki tüm hünerleriniz sizler için birer kullanışlı araç olma potansiyeline sahiptir yeter ki doğru taşı doğru zamanda oynayın.
- satrançta da hayatta da öngörülü olmak bir çeşit mecburiyettir ancak öngörülerinizin neredeyse hiçbiri yüksek doğruluk oranlarına sahip olmayacaktır. karşınızdaki oyuncunun da sizin öngördüklerinizi öngörebilmesinden ötürü mücadeleniz bir çeşit "tecrübe" ve bu tecrübelerden kullanışlı çıkarımlar edinme, edinilen çıkarımların (bilgi) işlenme kapasitesi yani "zeka" yarışı olacaktır.
- başlayan oyun bitecek, doğanlar ölecektir.
- kurallar dahilinde süren bir oyun söz konusudur.
- kimileri beyaz taşlarla bir adım önde başlayacaltır ki bunun adına 'şans' diyorlar.
- kararlılık ve sabır her iki oyunda da oldukça önemlidir.
- her iki oyunda da olan bitenden mümkün olan maksimum ölçüde haberdar olmanız gerekir ki oyundan kopmayasınız.
- kazanan, kaybeden ve berabere kalanlar elbette ki olacaktır, ki mutlu bir hayat kazanmış olamaya, mutsuz bir hayat kaybetmiş olmaya ve ne mutluluğun ne de mutsuzluğun baskınlığını sağlayamadığı bir hayat beraberliğe denktir.
- her iki oyunun da tekrarı yoktur, aynı kişilerle oynasanız bile oynanan oyun aynı oyun değildir. bu satranç ve hayatın ötesinde zamanın ve zamanla birlikte gelen değişimin kaçınılmaz sonucudur.
- 'keşke'ler ve 'iyi ki'ler her zaman olacaktır.

ve daha pek çok benzerlik...

hiç benzemez.
satranç adil bir spordur. hayat ise adil değildir.
bir takım diğerinden daha avantajlı veya dezavantajlı değildir tahtada.
oysa hayat öyle midir?
hayata 1-0 önce başlayanlar, hayata hükmen mağlup gelenler...
oofff. şiştim

beyni, gözü, ayağı, bağırsakları ve tüyleri olan canlıların birbirlerine olan benzerlikleri gibidirler.

satranç ile ilgili sevdiğim bir söz var.

her piyon kendini değiştirme potansiyeline sahiptir ama bunu çoğu piyon başaramaz. lakin bunu başaran piyonlarda kendisi tek başına başarmamıştır.

yaptığınız hamlelerin geri dönüşü yoktur, o yüzden ya hamlenizin arkasında duracak cesarete sahip olmalısınız ya da şansa oynamayıp aklınızı kullanmalısınız.

ikisinde de durduğunuz yer önemli.

engellerin üzerinden sadece at atlar.

piyonlar nihai amaç için her daim kolayca feda edilebilir. sen ben yani normal vatandaş gibi.

ikisinde de şahlar asla birbirini yemezler piyonlarla ara taşları birbirine kırdırırlar, en önce piyonlar feda edilir, normalde vezir , at, kale, fil şah'tan çok daha yetenekli olmasına rağmen şah için hepsi feda edilir, her ikisinde de bütün oyun şahların kendine garantiye almasına endekslidir

değersiz olan herkes piyondur.

var olduğunu düşünenlerdenim. seçtiği açılış, düşünce ve analiz yeteneği, vd. bir çok yönüyle oyuncunun yaşam anlayışının yansımasıdır. her yeni oyun ve rakip, sonrasında yaşamda karşılaşacağınız yeni ilişkiler konusunda size deneyim kazandırır. kendinizi sınayarak karşınızdakinin yerinde olsanız ne yapardınızı, analizi, yenilenmeyi, kendini aşabilmeyi, özeleştiri algısını güçlendirir.
satranç, yenilgileri de yaşayarak yenmeyi başarabilme öğrenme alanıdır.. zaten bu nedenle kimi ülkelerde bir ders aracı olarak seçilir..