seçilemeyecek adama oy verilir mi ikilemi

lümpen derim

burası bir avrupa ülkesi değil, ortadoğu ülkesi. öncelikle bunu kabullenmek gerekiyor.

herkesin kendince doğru adayı, herkesin kendince ideolojisi var ama bunlar şu anda mevcut türk siyasetine ters. bu mazotu olmayan bir aracı çalıştırmaya çalıştırmak gibi bir durum. hal böyle olunca herkes kötünün iyisi diyecek veya mevcut iktidar gitsin de gerisi önemli değil diyecek. bunların ana sebebi chp'nin kemik seçmeni, bu yüzden chp hiçbir şekilde yüzde 20'nin altına düşmüyor. e zaten mevcut iktidarın oy oranı da az çok belli. ortalık bu haldeyken ideoloji peşinde koşmak veya mantıklı aday aramak ayrı bir zırvalık zaten. lamı cimi yok, görünen köy kılavuz istemez.

iktidardan memnun değilsen ve karşısındaki en güçlü rakibiyle fikirleriniz uyusmasa bile onlara oy vermeniz memnun olmadığınız iktidarın gitmesi daha da kolaylaşır

ikilem olmayan durum. başka ülkede -hangi ülke olduğuna bağlı olarak durum değişse de- verilebilir, türkiye'de verilmez.

insanları anlıyorum. elbette kişi kafasındaki yönetim anlayışına uygun olana verir oyunu. senin zihniyetini temsil etmeyecek hatta onunla 180 derece ters düşecek adama neden oy veresin? oy vermenin, seçimin amacına aykırı bu durum.

fakat işte burada dengeler ne yazık ki bıçak sırtı... sen prensiplerin uğruna doğru bildiğini, hatta gerçekten doğru olan hareketi yaparsın ama maalesef bunun sonucu "bu seçimde olmadı. bir dahaki seçime artık" şeklinde olmaz, afganistan'a dönüşmek olur. şahsen ben böyle bir şeyde payım olsun istemem.

önümüzdeki seçimin ciddiyetini hâlâ kavrayamamış olanlar var. kaybedilirse sadece 5 sene daha böyle devam edecek sanıyorlar. yapmayın, etmeyin beyler bayanlar! bu kez gidişat çok farklı. sizin seçimlerinizin sonucu geri dönüşü olmayan bir nokta olabilir. başkalarının hayatını riske atıp bu vebali yüklenmeyin. bizim de gönlümüzde yatanla oyumuzu vereceğimizi yer arasında dağlar kadar fark var ama bu kişisel bir tercih olmaktan çok toplumsal bir sorumluluk. biraz fedakârlık gerekiyor.

"ben senin adayına vereceğime sen benimkine ver" diyebilirsiniz ama bu 2 kişilik bir olay değil ki ikna edesiniz de sorun çözülsün. ülkenin en az %20-30'unu ikna etmeniz lazım ki artık bunun için çok geç. çoğunluğu kendimize uyduramayacağımız için kendimizi çoğunluğa -sadece bu seferlik- uydurmak zorundayız.

verilir, şu anki mevcut iktidardan memnun değilsen şansını denemek zorundasın.

aslında böyle bir ikilem yok bunu kasıtlı olarak yaratıyorlar ki bir taraftan oy devşirebilinsin.
kazanması muhtemel iki tarafa bakıyorum ikisi birbirinden bok yani neden bu iki bokluk arasında seçim yapmak zorundayız?

iki tarafın ittifak ortaklarının seçim manifestlerine hiç baktınız mı? biri yerel yönetimler olacak oradan çıkacak yer altı kaynakları da bize ait olacak diyor. öteki anayasanın ilk 4 maddesi değişecek diğeri çıkıyor türk bayrağı değil türkiye bayrağı olsun yok efendim türk vatandaşı olmasın türkiyeli olsun falan filan.

hepsinin ortak noktası türk ve cumhuriyet düşmanlığı söylemleri ve eylemleri de bunu zaten hiç inkar bile etmiyor.

şimdi gel bu durumda bunlara oy ver, veremem kardeşim sosyal sorumluluk falan değil bu. eğer mesele vebal ise bana göre 6 aylıkken bir mayınla canına kıyılan bedirhan bebeğin vebalinden ağır vebal yok.

topunun canı cehenneme, benim tarafım belli eğer bu iki ucu boklu deyneğin peşine düşmememin vebali varsa o da başım üstüne.

hadi selametle.

demokratik bir ülkede şartları yerine getiren herkes aday olabiliyorken “bizim aday daha çok oy alacak o yüzden başkasına değil bizim adaya oy verin, başka adaya oy veren haindir” demek saçma ötesi bir cümle olur.

yukarıdaki girdilerden birinde şöyle denilmiş; burası bir avrupa ülkesi değil ortadoğu ülkesi.


o kadar doğru ki... böyle bir gerçek olmasa, istediğimiz insana gider oy verirdik. o zaman sırf erdoğan olmasın diye başta ekmeleddin ihsanoğlu olmak üzere pek çok insan da aday diye çıkarılmazdı. muhalefet çok daha çeşitli ve akılcı şekilde muhalefet ederdi. mecliste çeşitlilik olur, kavgalar azalırdı ve bana kalırsa çok daha adaletli bir temsilcilik oluşturulurdu.

fakat bugün erdoğan'ı devirmek için * tüm beceriksizliklerine rağmen kemal kılıçdaroğlu'na oy vermek durumundayız. ki şahsi fikrim kendisini akıllıca destekleyenler olduğu için bugün ona oy verecek olup bir umut sahibiyiz.

kime istiyorsan ona ver hocam
oy verdiğin parti kazanınca ödül vermeyecekler. kimse de bilemez zaten oyu kime verdiğini

seçilemeyecek adaya oy verilmez. bu üzerine düşünülecek bir şey değildir.
o oy vermeyi çok istediğin, seçilmeyeceğini bildiğin adayın fikirlerini özgürce dile getirerek daha geniş bir kitleye hitap edebilmesi için önce senin seçilebilecek bir adaya oy vermen gerekir.

ülke böylesine kritik bir virajdayken asla yapılmaması gereken durumdur. bir şekilde kendinize hitap eden en doğru adayı seçmeniz gerek sayın yazarlar.

verilir, vermelisin. bunu zamanında erbakan hoca için çok duydum. " erbakan hocayı seviyoruz ama kazanamaz, o yüzden başkasına oy vereceğim" diyen çok oldu.

- yav arkadaş kazanamaz diyenler oy verse bu adam kazanacak zaten. hem sen allah'tan daha mı iyi biliyorsun ne olacağını, oyunu ver, gerisine karışma.