şehitlik kavramının sadece fakirler için geçerli olması

türkiye özelinde bakacak olursak sadece yoksul, gariban, parası olmayan, sıvalı evlerde büyüyen anadolu çocukları için geçerlidir. senelerdir şehit haberleri geliyor bir tane villadan, lüks daireden çıkan cenaze yok. sonrada neymiş efendim vatan sağolsun. hahahahahahah. demesi ne kadar kolay dimi lan sen kalk 20 yaşına kadar çocuğu büyüt sonra vatan sağolsun tabi. peygamber ocağı masalıyla da iyice romantikleştirdiler bunu.

nedense zenginlerin çocuğu şehit olmayıp hep fakirlerin çocuğu şehit oluyor. ohhhh; bedelli askerlikle parası olan askerlikten yırtsın, parası olmayan dağda bayırda şehit olsun. (bkz: şehadet şerbetini zenginlerin içmeyip fakirlerin içmesi)

vatan millet kavramı da öyledir.
eskiden yoksulları ölmeye ikna etmenin en güzel yolu, din uğruna ölünce karşı tarafta buradakinden çok daha iyi bir dünyayla karşılaşacakları yalanıydı. sonra, vatan millet kavramları icat edilince (bu kavramların sınıfsal anlamları vardır ama başka yazının konusu) bu kez yoksul insanları, bu yalan üstünden ölmeye ikna etmeye başladı burjuvazi. bir süre sonra bu yetmemeye başladı. burjuvazi hem dini hem vatan ve milleti kullanmaya başladı. şimdi ölen bir türk askerine bakın, hem şehit olduğu için, hem de vatan millet için öldüğünden üst katlardan cennet garanti.
bu yüzden 90'larda, pkk ile savaşan 20 yaşındaki çocuklar cennete doğru gideceklerini düşünürken tansu çiller'in oğlu, bodrum'da manken koynunda askerlik yapıyordu.
nasip öyleymiş değil mi?

şehit olan zengin çocuğu hiç gördünüz mü siz? tabii ki hayır.