seküler milliyetçilerin epistemolojik olarak gg olması

son birkaç yılda, devlet gücünün tamamen kaybolmuş olmasını hala tam olarak idrak edememiş, bu durumu kabul etmeyen ve pozisyonunu rasyonel bir temele oturtmaya çalışırken daha da çıkmaza giren, bataklığa saplandıkça daha da dibe batan ve neredeyse şizofrenik bir şekilde ağıtlar yakan kitlenin gg olmasıdır.

bu grubun pedagojisi üzerinde daha kapsamlı bir şekilde durulması gerektiği aşikar ve akp öncesi muhafazakar kesimin devletçilik anlayışınınn dönemin zor koşullarıyla kıyaslanarak analiz edilmesi gerekir. ortada belirgin bir ortak nokta var.. her iki durumda da iktidarın asli sahibi olduklarına inanan, iktidarın geçici olarak ellerinden alındığını ve bunun ""hak etmeyenler" tarafından gasp edildiğini düşünüyorlar. ancak eninde sonunda devletin gerçek sahipleri olarak iktidarı yeniden ele alacaklarına dair bi beklenti var. akp öncesi muhafazakar kesimin devletle ilgili düşünceleri bu şekildeydi benzer bir tutum şu anki teletabilerde de gözlemleniyor. oysa akp, modernizm ve batı kültürüne dair somut bir uygulama yerine*, devlet fetihkarlığıyla osmanlı'nın devlet-i ali anlayışını adeta devralarak onu daha ileriye taşıdı. akp de modernizm ve aydınlanmayla dile getirilen "yüksek ideallerinden" saparak, daha güçlü ve pekişmiş kutsallar yarattı ve demode olduktan sonra bile iteleyeceği kadar iteledi. (bkz: akp'nin seküler milliyetçileri balgam gibi tükürmesi)

akp'ye yönelik yapılan muhalefet de aslında bu devlet odaklı anlayışa dayanıyordu. gezi, bu açıdan çok önemli bir dönüm noktasııydı. ilk kez orada bazı kesimler meseleyi sadece devletin değil insanın korunması gerektiğini fark etmeye başladılar. ancak bu farkındalık malesef çok az bir kesimde derin bir epistemolojik dönüşüme dönüştü ve çoğunluk hala devletin önemini insan haklarının önünde tutuyor. bu kitle hala devlet adına hareket ediyor, devlet adına öfkeleniyor, devlet adına sevinç duyuyor ve devletin varlık anlamını tam olarak sorgulayamıyor. devletin ne olduğunu, nasıl bir yapıya sahip olması gerektiğini sorgulamayan ve hala ideolojik çerçevelerle şekillenen zihinler geriye doğru sürükleniyor.

*

"osmanlı'nın devlet-i ali anlayışını adeta devralarak onu daha ileriye taşıdı." puhahah sen ruhi çenet izlemeye devam et knk bu kavramlara kafanı yorma.

o "devletçi" olmakla itham ettiğin milliyetçi kanat seküler milliyetçiler değil "mukaddesatçı" (ne kadar mukaddesleri varmış gördük) takımı türkçüler bu konuda şöyle düşünüyor

bu solperen taifesinin de iki kelam yazı okuyunca kendini sosyolog zannedeni kadar başkası adına utanma hissi yaşatan çok az kitle var.