1.
“sanki ruhum çıktı canımdan”
malesef bir aşk şarkısı sanılan, aslında gerçek bir “ağıt” olan eserdir.
sözleri ve müziği (bkz: mazlum çimen) e aittir. 2 temmuz 93 yılında, o lanet yangında öldürülen halk ozanı nesimi çimen için yazılmıştır. bir evladın, babasına duyduğu özlemi, hasreti anlatır.
şarkının hikayesini mazlum çimen şöyle aktarır;
“madımak katliamını duyduğumuz zaman zaten ben ne olduğunu anlamamıştım. daha sonra eve gidip haberlere baktığımda ne olduğunu anladım. 34 yaşında falandım. ben babamın orada arkadaşları olduğundan otelde kaldığını düşünmüyordum. benim en çok yandığım; 17 kişiyi bire bir tanıyordum. tenimin tenine değdiği, merhaba dediğim, sohbet ettiğim 17 kişi vardı orada. diğerleri de benim canım dostum... ama bire bir tanıdığım 17 kişiydi. ilk isimleri gördüğümde, 17 kişiden 8'i, 9'u oradaydı ve babam dördüncü ya da beşinci isimdi. o anda oluşan duyguların yoğunluğuyla yaptığım bir şeydi. ben daha sonra yaptığım eseri tamamen babama adadım, olduğu gibi. edip akbayram sahnede ifşa edene kadar kimse bilmiyordu benim bunu babama yaptığımı ya da babam için söylediğimi...”
öyle ağır zamanlar yaşıyoruz ki, birer birer eksiliyoruz. yaşam, sevdiginiz birini kaybettiğinizde sizin için de duruyor. artık eskisi gibi olamıyorsunuz. zor çok zor!
bu entryi yakın zamanda kaybettiklerimiz için yazdım. yazmaz olaydım!
babalar ve anneler için;
hasretegider
kaynak: mazlum çimen röportajı 2015 dha.
malesef bir aşk şarkısı sanılan, aslında gerçek bir “ağıt” olan eserdir.
sözleri ve müziği (bkz: mazlum çimen) e aittir. 2 temmuz 93 yılında, o lanet yangında öldürülen halk ozanı nesimi çimen için yazılmıştır. bir evladın, babasına duyduğu özlemi, hasreti anlatır.
şarkının hikayesini mazlum çimen şöyle aktarır;
“madımak katliamını duyduğumuz zaman zaten ben ne olduğunu anlamamıştım. daha sonra eve gidip haberlere baktığımda ne olduğunu anladım. 34 yaşında falandım. ben babamın orada arkadaşları olduğundan otelde kaldığını düşünmüyordum. benim en çok yandığım; 17 kişiyi bire bir tanıyordum. tenimin tenine değdiği, merhaba dediğim, sohbet ettiğim 17 kişi vardı orada. diğerleri de benim canım dostum... ama bire bir tanıdığım 17 kişiydi. ilk isimleri gördüğümde, 17 kişiden 8'i, 9'u oradaydı ve babam dördüncü ya da beşinci isimdi. o anda oluşan duyguların yoğunluğuyla yaptığım bir şeydi. ben daha sonra yaptığım eseri tamamen babama adadım, olduğu gibi. edip akbayram sahnede ifşa edene kadar kimse bilmiyordu benim bunu babama yaptığımı ya da babam için söylediğimi...”
öyle ağır zamanlar yaşıyoruz ki, birer birer eksiliyoruz. yaşam, sevdiginiz birini kaybettiğinizde sizin için de duruyor. artık eskisi gibi olamıyorsunuz. zor çok zor!
bu entryi yakın zamanda kaybettiklerimiz için yazdım. yazmaz olaydım!
babalar ve anneler için;
hasretegider
kaynak: mazlum çimen röportajı 2015 dha.
devamını gör...
2.
koray avcı'dan dinlenesi eser.
devamını gör...
3.
birde erkan oğur'dan dinleyin, derim.
devamını gör...
4.
ilkay'ım yaşlılığın bile çok güzel...
devamını gör...
5.
erkan oğur öyle güzel söylüyor ki, en güçlü kalemlerden biri olsam dahi tek bir kelam edecek hal bırakmıyor bende.
öyle ağırım ki kendime
sen benden gittin gideli
tenim küs olmuş tenime
sen benden gittin gideli
...
taş taş üstüne binmişçesine ruhumla bedenim.
öyle ağırım ki kendime
sen benden gittin gideli
tenim küs olmuş tenime
sen benden gittin gideli
...
taş taş üstüne binmişçesine ruhumla bedenim.
devamını gör...
6.
ilkay!!! al beni...
devamını gör...