orijinal adı: me before you
yazar: jojo moyes
yayım yılı: 2012
yaşam dolu ve enerjik bir adamken kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum olan genç bir adama bakıcılık yapmaya başlayan genç ve güzel bir kadının arasındaki aşkın ve dostluğun anlatıldığı romandır.
yazar: jojo moyes
yayım yılı: 2012
yaşam dolu ve enerjik bir adamken kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum olan genç bir adama bakıcılık yapmaya başlayan genç ve güzel bir kadının arasındaki aşkın ve dostluğun anlatıldığı romandır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zarifceokur" tarafından 16.11.2020 01:55 tarihinde açılmıştır.
1.
jojo moyes’in kitabı. engellere karşı aşkı anlatsa da yaşamını birine bağlı yaşamak zorunda olan bireylerin zorluğu ön plandadır. ötenaziye dikkat çeker. birine muhtaç yaşamanın amansız sancıları anlatılır. engelli olmanın sadece doğuştan olmayacağını aslımda her bireyin engelli adayı olduğunu anlatır. bir kaza ile bir dakikada engelli olabilirsiniz. hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. bir de şu var ki, sonradan engelli olmak, sahip oluğu konforu kaybetmek insana ölümü daha çok hatırlatıyor. kitap ile aynı adda filmi vardır. filmi de keyifle izlenecek filimler arkasındadır.
devamını gör...
2.
çok pozitif çocuksu bir ruha sahip olan ,hayat sevincini ve enerjisini ailesinden alan , sahip olduğu mütevazı hayatı seven lousia 'ın iş arayışı ile başlıyoruz . lousia şehrin önde gelen ailelerinden birinin oğlunun bakıcısı olarak iş buluyor . william evin oğlu her şeye sahip mükemmel olarak nitelendirilebilecek birisi hem dış görünüş hem de yaşadığı hayat açısından . bu mükemmel yaşam bir gün dikkatsiz bir sürücü sebile alt üst oluyor ve william felç kalıyor . tüm bu yaşaşanlar william ' ı huysuz hayattan nefret eden ve yaşamak istemeyen bir insana dönüştürüyor.
lousia william ' a hem arkadaşlık hem de bakıcılık yapıyor . başlarda pek güzel bir ilişkileri olmuyor sadece çalışan işçi ilişkisi gibi oluyor . sonrasında önce arkadaşlık sonrasında ise aşka dönüşen hoş bir ilişki oluşuyor.
lousia william ' a hem arkadaşlık hem de bakıcılık yapıyor . başlarda pek güzel bir ilişkileri olmuyor sadece çalışan işçi ilişkisi gibi oluyor . sonrasında önce arkadaşlık sonrasında ise aşka dönüşen hoş bir ilişki oluşuyor.
devamını gör...
3.
yine yıllar önce okuduğum bir kitap. sıkıcı olmayan ama edebi bir yönü de olmayan kitaplar bana göre. ben bu tip kitapları "pembe çerez kitaplar" türüne koyuyorum. . yani bilirsiniz işte genelde içinde aşk, komedi ve dram oluyor bu kitabın sonunda da bayağı bir ağlamıştım tabii bu benim ağlak biri olmamdan da kaynaklı olabilir ayrıca kitabın filmi de var izlemek isterseniz. kafa yormayan, annenizle arkadaşlarınızla el değiştirerek okuyabileceğiniz bir kitap.
devamını gör...
4.
kitaptan önce filmini izleyen biri olarak, filmi sadece eğlenceli bulduğum için, kitabının da akıcı olacağını düşünerek başladım okumaya. ama atladığım şey, filmler her zaman kitaplara nazaran daha kısır olduğu gerçeğiydi.
lou'nun eğlenceli, sevecen, ışıl ışıl dış portresinin altında, bir labirent travması, kardeşi ile sürekli karşılaştırılmanın zorluğu, fiziksel özelliklerinin asla kabul görmemesi, herkes tarafından bir hayli eleştirilmesi kolay kişi olduğunu okumak çok zordu. bunun yanında, seçeneklerini sınırlandırdığı, kendini bu şekilde mutlu kıldığı da aşikardı. ne demişlerdi 'mutluluk bir seçimdir.' tam olarak bu cümlenin vücut bulmuş hali diyebiliriz lou'ya.
will ise, lou'nun tam tersi bir karakter. gerçekten başarılı, başarısına hayran, dolu dolu yaşayan ve yaşadıkları ile mutluluğu arayan birisi.
ikisinin kesiştiği nokta ise, oldukça ironik. hayatı yaşayarak seven will'in omur ilik zedelenmesi ile tamami ile bağımlı hale gelmiş olması ve çocuksu coşkusu ile, lou'nun ona bakıcı-arkadaş olması. lou tam kendisinden beklenen içtenlikle, sevecenlikle will'e hayranlık ve aşk arası bi duygu beslemeye başladı ve will de olan herşeyden sonra ona gerçekçi, kırılacak bir bardak gibi davranmayan tek insana aşık oldu.
çok bilindik bir hikayede, güzel neşeli kız yakışıklı zengin ama hasta adam birbirlerine aşık olurlar ve mutlu şekilde yaşarlar diye devam etmesini bekledik tabiki hikayenin ama hiçte öyle olmadı. jojo'nun bize hazırladığı sürpriz de tam buradaydı işte. bazen sevmek, hapsetmek değildi. özgür bırakabilmekti. kendi mutluluğuna karar verebilmesi idi.
kitap sadece iki kişi etrafında da değildi tabi, anne ve babalar, patrick, kız kardeşler, hepsini ayrı ayrı birer ana karakter olmayı başarmış ve yazar hepsinin gözümden de hikayenin bir bölümünü anlatarak hepsini onurlandırmıştı.
anlayacağınız, bir aşk romanından öte, birçok insan tahlili olan, sonunda da duygusal bir yapıda iseniz ağlatabilecek bir roman.
lou'nun eğlenceli, sevecen, ışıl ışıl dış portresinin altında, bir labirent travması, kardeşi ile sürekli karşılaştırılmanın zorluğu, fiziksel özelliklerinin asla kabul görmemesi, herkes tarafından bir hayli eleştirilmesi kolay kişi olduğunu okumak çok zordu. bunun yanında, seçeneklerini sınırlandırdığı, kendini bu şekilde mutlu kıldığı da aşikardı. ne demişlerdi 'mutluluk bir seçimdir.' tam olarak bu cümlenin vücut bulmuş hali diyebiliriz lou'ya.
will ise, lou'nun tam tersi bir karakter. gerçekten başarılı, başarısına hayran, dolu dolu yaşayan ve yaşadıkları ile mutluluğu arayan birisi.
ikisinin kesiştiği nokta ise, oldukça ironik. hayatı yaşayarak seven will'in omur ilik zedelenmesi ile tamami ile bağımlı hale gelmiş olması ve çocuksu coşkusu ile, lou'nun ona bakıcı-arkadaş olması. lou tam kendisinden beklenen içtenlikle, sevecenlikle will'e hayranlık ve aşk arası bi duygu beslemeye başladı ve will de olan herşeyden sonra ona gerçekçi, kırılacak bir bardak gibi davranmayan tek insana aşık oldu.
çok bilindik bir hikayede, güzel neşeli kız yakışıklı zengin ama hasta adam birbirlerine aşık olurlar ve mutlu şekilde yaşarlar diye devam etmesini bekledik tabiki hikayenin ama hiçte öyle olmadı. jojo'nun bize hazırladığı sürpriz de tam buradaydı işte. bazen sevmek, hapsetmek değildi. özgür bırakabilmekti. kendi mutluluğuna karar verebilmesi idi.
kitap sadece iki kişi etrafında da değildi tabi, anne ve babalar, patrick, kız kardeşler, hepsini ayrı ayrı birer ana karakter olmayı başarmış ve yazar hepsinin gözümden de hikayenin bir bölümünü anlatarak hepsini onurlandırmıştı.
anlayacağınız, bir aşk romanından öte, birçok insan tahlili olan, sonunda da duygusal bir yapıda iseniz ağlatabilecek bir roman.
devamını gör...