roman / edebiyat
10 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir andrew jolly kitabıdır.

andrew jolly’nin sadece iki kitabı var bunlardan biri şu anda tanımını yazmakta olduğum seni içime gömdüm, diğeri ise bu kitabı bitirir bitirmez hemen bir kitapçıyı gidip satın alarak okumaya başladığım askerin günü. bu kitabı o kadar çok sevdim ki bitirdiğim halde hala zihnimde dönüp duruyor. kitap bana meksika’nın muhteşem ve dehşetli sıcağını ve cevaplanması gereken bazı soruları bıraktı. aslında bu soruların cevapları kitabın içinde bulunabilir ama kitabı henüz okumamış olan talihsizler için burada bu soruları paylaşacağım.

öncelikle kitap boyu aklımı kurcalayan soru:

- bir ölü ne zaman kokmaya başlar?

bu sorunun cevabını aldığınız anda kitabın el yakan sayfalarında epey ilerlemiş olacaksınız. ve eminim ki aldığınız cevap hoşunuza gitmeyecek.

ikinci soru kitabın ortasında beynime bıçak gibi saplanan bir soru:

- bir adamın gözlerindeki sevgiden daha korkutucu ne olabilir?

bu sorunun cevabını aldığımda isa’nın golgota’ya yaptığı o yürüyüşü düşündüm sürekli. belki yazar da benden bunu istemiştir. siz kendiniz karar verin.

bir diğer soru ise mesleki olarak ilgimi çeken soru idi:

- bir öğretmen hangi olaydan sonra haydut olmaya karar verir?

bu sorunun cevabını almak da sizin hoşunuza gitmeyecek, çok eminim buna. tam bu anda insanlara duyduğunuz nefret kursağınızda bir safra tadı bırakacak.

bir diğer soru ise birçok insanın zihninde bir mıh gibi çakılı kalan sorudur:

- bir baba en çok ne zaman yalnızdır?

eğer siz de zihninizde bir baba imgesi ile yaşayıp gidiyor ve zihninizde cayır cayır yanmakta olan o görkemli yangını bir kibrit çöpü ile yaktığınız sigara ile izliyorsanız bu sorunu cevabı da sizin içinizi yakacaktır.

başka bir soru ise sevdiği insanları ölmesinden korkan herkesi ilgilendiren soru idi:

- göğsünüzün tam altındaki yara sizin kadar kimin canını yakabilir?

bazı insanların yaraları en az onlara verdiği kadar size de acı verebilir. bu sevginizin boyutu ile ilgilidir. sevdiğiniz insan ne kadar kanarsa siz de o kadar kanarsınız.

kitabın sonundaki toplam dokuz sözcükten oluşan dört cümle içimde gece yarısı kazılan bir çukur açtı. gözüme bir şey kaçtıysa bunun nedeni meksika’nın sıcağıdır. bir de sırtında bir tabut yüklenmiş giden adamın akıl almaz sevgisi.
devamını gör...
hayalet yazar olarak tanımlanan andrew jolly kitabı.

yazarla tanışma kitabım aynı zamanda.
kitabın çevirmeni tomris uyar hayalet yazar olarak bahsediyor kendisinden. çünkü hayatı ile ilgili hiç bir bilgi bulunmuyor.
sadece iki kitabı yayınlanmış
“seni içime gömdüm “ kitabında aşkın ve sevginin başka bir halini anlatıyor. kitabı okumaya başladığım andan itibaren hikaye beni fazlasıyla içine çekti. meksikalı kabrero kızılderili bir kıza aşık oluyor aşkı uğruna yaşadığı kasabadan vazgeçiyor. kendilerine küçük bir kulübede güzel bir yaşam kuruyorlar ama bu mutluluk uzun sürmüyor. sevdiği kadın evliliklerinin ikinci yılında ölüyor ve asıl hikaye bundan sonra başlıyor. onu hakkettiği gibi gömebilmek için zorlu yollar aşıyor dağlardan geçiyor. ruhsal olarak çektiği acıya bir de fiziksel acılar ekleniyor. ve aslında daha yola çıkarken biliyor onu içine gömeceğini, gömmesi gerektiğini ama yine de şansını deniyor. ne yazıkki kasabasındaki ırkçı tutum ve ayrımcılık yüzünden orayada gömemiyor sevdiği kadını.
bu tarzı okumayı sevenler için kesinlikle okunması gereken bir kitap belki bazı okuyucular için kabrero’nun sevgisi ürkütücü gelebilir. çok şey söylenip çok şey yazılabilir kitap hakkında bir solukta bitirdiğim kitaplardan biri oldu

“yat sevgilim.kıpırdama. yat birtanem. seni içime gömdüm.”
devamını gör...
aman yarabbi ne güzel kitaptı bu böyle...
insanolunbiraz'ın kitap incelemelerinin sıkı takipçisiyim. bu sene okumak için kendinden bir kitap öneri listesi istedim, sağ olsun kırmadı beni. seni içime gömdüm listedeki ilk kitaptı. "son dokuz sözcüğe dikkat!" notu ile eklenmiş listeye. ben bunu biraz uzatıp son paragraf demek istiyorum.


...o anda, daha önce hiç söylemediği, bir kere bile, eğreltiotlarının yeşil örgüsü altında geçirilen o iki yıl boyunca bir kere bile ağzına almadığı, almak gereğini duymadığı sözcükler geldi aklına. yat sevgilim. kıpırdama. yat bir tanem. seni içime gömdüm.


söylenenler kadar hangi şartlarda söylendikleri de önemlidir çünkü bence. birlikte yaşadıkları iki yıl boyunca söylenmemiş sevgi sözcüklerinin kadın öldükten sonra söylenmesi ne kadar iç rahatlatır ki?
kitabın yazarı andrew jolly ile ilgili hiçbir bilgi bulunmaması bile kitabı benim için yeterli derecede ilginç kılmıştı zaten... ama böyle olmasaydı da çok sevecekmişim. o üslup ve kurgu. yollar gidildikçe, geçitler aşıldıkça, dağlar tırmanıldıkça ben de yaşadım hepsini. güney amerika çöllerinin sıcağından kavruldum. kurguyla ilgili çok yorum yapıp heyecanını kaçırmak istemiyorum fakat tatmin edeceğinden eminim.
kabrero, ah kabrero... nasıl kırık bir kalp, nasıl bir yalnızlık isteği. yalnız bir ebeveynle büyümüş, yalnızlığı bildiği tek rahatlık olan bu adam yalnızlığına birini ortak ediyor. adamın şanına yakışır bir şekilde bu kadın da onu yalnız bırakıveriyor. bir kadının yarasına aşık olursan böyle olur tabii. sonunda yine yalnız kalacağını bile bile başlıyor o hayata.
yine karmakarışık düşünce sıralaması gibi oldu ama okumaktan pişman etmeyecek bir kitap kesinlikle.
devamını gör...
bu kitabın ayrıntı değil muhtemelen altın kitaplar yayınevinden olan 1976 baskısı bizim evimizin kitaplığında vardı ama annemin gadrine uğrayıp atılmış olması kuvvetle muhtemel. iç kapağında babama benim adıma verilmiş bir hediye olduğu annemin karakteristik yazısıyla işlenmişti. tabi 1976'da benim çok küçük oluşum, annemin de üniversite mezunu olmasına rağmen her türlü entelektüel uğraşın ve yazın'ın uzağında oluşu, kitabın fenomen olmadığı bir tarihte hediye edilişiyle birleşince, nasıl olup da annemin bu mükemmel seçimi yaptığı kafamda soru işaretidir. şimdi sorsam '' ne kitabı, ben öyle bir kitap bilmiyorum'' der. o yüzden bu kitap, herkesin içinde yara iken, bende katmerli bir yaradır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"seni içime gömdüm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim