sevdiceğine yemek yapan kadın tatlılığı
başlık "kırk küp kırkının da kulpu kırık küp" tarafından 01.11.2025 11:48 tarihinde açılmıştır.
1.
bazı kadınlar vardır… sevdiceğine yemek yapar. ama bu öyle basit bir makarna haşlayayım, üstüne ketçap dökeyim olayı değildir. bu; mutfakta başlayan, duygusal şiddetle harmanlanan, ve sonunda karbonhidratın romantizme kurban edildiği bir törendir. sanki aşk, mide asidiyle ölçülüyormuş gibi.
o kadın, yemeği sevgiyle yoğuruyorum derken aslında öfkesini mayalıyordur. hamurun içinde biriken duygusal travmalar, fırına girerken sessizce pat diye kabarır. o esnada fırın kapağını açsa, belki freud’un ruhu çıkacak içeriden. ama hayır, o hala romantiktir. çünkü aşk emektir diye yazan bir instagram story’si hazırlamaktadır.
sevdiceğine yemek yapan kadının tatlılığı, aslında sindirimi zor bir tatlılıktır. şekerin içinde biraz pasif agresiflik, biraz manipülasyon, biraz da ben sana sevgimi yedirdim alt metni vardır. bir lokma fazla yesen suçluluk, bir lokma az yesen ölüm fermanı.
o kadın, sevgilisinin tabağını doldururken aslında kaderini doldurur. kaşığa her kepçe sanki şu soruyu fısıldar:
beni gerçekten seviyor musun, yoksa sadece sarmamı mı?
yemeğin sonunda o sevgili ellerine sağlık der ama o cümle kadının kulağında beni anlamıyorsun gibi çınlar. çünkü sevgi, mideye değil kalbe indirilen bir yemektir ama kimse sindirim sistemine bu notu iletmemiştir.
ve böylece, mutfağın absürd sahnesinde kadın; kepçesiyle kader çevirir, tenceresiyle sabır kaynatır, aşkı da tuz niyetine eker.
ertesi gün sevgilisi başka bir kadının yaptığı yemeği över.
kadın o an bir sonraki yemek menüsünde sadece çorba değil, gizli intikam tarifi yazar:
bugün de sevgi yerine biraz zehir koydum. afiyetle tüket, aşkım.
sonuç:
sevdiceğine yemek yapan kadın tatlıdır, evet. ama o tat, bazen fazlaca acıdır.
ve aşk tıpkı fazla pişmiş pilav gibi ne kadar karıştırırsan karıştır, hep dibe tutar.
o kadın, yemeği sevgiyle yoğuruyorum derken aslında öfkesini mayalıyordur. hamurun içinde biriken duygusal travmalar, fırına girerken sessizce pat diye kabarır. o esnada fırın kapağını açsa, belki freud’un ruhu çıkacak içeriden. ama hayır, o hala romantiktir. çünkü aşk emektir diye yazan bir instagram story’si hazırlamaktadır.
sevdiceğine yemek yapan kadının tatlılığı, aslında sindirimi zor bir tatlılıktır. şekerin içinde biraz pasif agresiflik, biraz manipülasyon, biraz da ben sana sevgimi yedirdim alt metni vardır. bir lokma fazla yesen suçluluk, bir lokma az yesen ölüm fermanı.
o kadın, sevgilisinin tabağını doldururken aslında kaderini doldurur. kaşığa her kepçe sanki şu soruyu fısıldar:
beni gerçekten seviyor musun, yoksa sadece sarmamı mı?
yemeğin sonunda o sevgili ellerine sağlık der ama o cümle kadının kulağında beni anlamıyorsun gibi çınlar. çünkü sevgi, mideye değil kalbe indirilen bir yemektir ama kimse sindirim sistemine bu notu iletmemiştir.
ve böylece, mutfağın absürd sahnesinde kadın; kepçesiyle kader çevirir, tenceresiyle sabır kaynatır, aşkı da tuz niyetine eker.
ertesi gün sevgilisi başka bir kadının yaptığı yemeği över.
kadın o an bir sonraki yemek menüsünde sadece çorba değil, gizli intikam tarifi yazar:
bugün de sevgi yerine biraz zehir koydum. afiyetle tüket, aşkım.
sonuç:
sevdiceğine yemek yapan kadın tatlıdır, evet. ama o tat, bazen fazlaca acıdır.
ve aşk tıpkı fazla pişmiş pilav gibi ne kadar karıştırırsan karıştır, hep dibe tutar.
devamını gör...