bilim kurgu / dram / gizem
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

dan erickson tarafından yaratılan 2022 yapımı amerikan bilim kurgu ve psikolojik gerilim türünde bir dizi. yönetmenliği ben stiller ve aoife mcardle tarafından yapılıyor. başrollerinde ise adam scott, brit lower, patricia arquette gibi isimler bulunmakta. dizi şu an apple+ platformunda yayınlanmaya devam ediyor. sanıyorum bu entry itibariyle 7.bölümü yayınlamış durumda. senaryosu oldukça farklı ve ilgi çekici, her bölümde yeni bir sır ortaya çıktığından katman katman ilerleyerek merakınızı artırıyor.

konusuna gelirsek; insanların iş hayatı ile sosyal hayatları beyinlerine takılan bir çip yardımıyla birbirinden ayrılıyor. böylece işyerinde dışarıdaki hayatlarını, dışarıda ise işyerini kesinlikle hatırlamıyorlar. dışarıdaki hayatları tarafından mantıklı bulunan bu işlem, konu iş hayatına geldiğinde sorunlara yol açıyor. bir iş arkadaşları gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunda ve outie(dış dünyadaki) mark’ı bulup sistemle ilgili eleştirilerini anlattığında ise mark ve ekibi durumu sorgulamaya başlıyorlar.

bu entry itibariyle 4.bölümü yarılamış haldeyken oldukça sürükleyici ve ilgi çekici olduğunu söyleyebilirim. özellikle bilimkurgu ve psikolojik gerilim sevenlere kesinlikle tavsiye ederim.

barış özcan’ın diziyle ilgili oldukça ilgi çekici ve bilgilendirici bir videosu bulunmakta. buradan ilgili videoya ulaşabilirsiniz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
galiba daha bugün barış özcan bununla ilgili bir video yaptı, izlemedim ama şimdi gidip izleyeceğim.

edit: ilgimi çekti bayağı, bir black mirror bölümünü dizi olarak bize sunmuşlar gibi.
devamını gör...
son zamanlarda izlediğim en iyi dizi. her şey çok sade ve düzenli. psikolojik olarak etkiliyor insanı. ilerleyen bölümlerde daha iyi anlıyor insan lumon'da çalışanlara aslında nasıl bir kötülük yapıldığını. ve sonra kendinizi düşünüyorsunuz. aslında bize yapılanların da çok farklı olmadığını anlıyorsunuz. insana biraz da olsa hayatı sorgulama fırsatı veriyor.
devamını gör...
bu diziyi izlerken ciddi anlamda sıkılıyorum, içim şişiyor. kendimi bir kutuda gibi hissediyorum. fakat diziyi izlemeyi bırakamıyorum. hipnotize olmuş gibi izliyorum diziyi. sanırım insanlara ayna tutuyorlar. bilemiyorum altan. bir başka düşüncem de dinle ilgili olması sanki. kier'dan tanrı gibi bahsediyor çünkü harmony. hatta bir bölümde diz çöküp dua etmişti. diğer karakterler de sürekli kier'in kitabından alıntı yapıyorlar. departmanlar arası iletişim de semavi dinlere mensup insanların birbirleriyle ilişkileri gibi; korkuyorlar birbirlerinden. hülasa çok iyi bir dizi. bu yılın bombası bence.
devamını gör...
sakin ancak ilgi çekici bir konusu var.
belki başka türlü işlenebilirdi. ama şöyle bir şey de var; sosyal hayatları ellerinden alınan insanların kendilerini bulmaları için ne gerekir? bir şeyler görmeleri ve duymaları. iş motivasyonları waffle partisi, yumurta yemek olan insanlardan nasıl bir aksiyon bekliyoruz bu da tartışılır tabi.

ben severek izledim. sıkıcı gelmedi. özellikle son bölümleri çok iyiydi. çünkü artık bir şeyler biliyorlardı ve farklılardı. yeni sezonu heyecanla bekliyorum.
devamını gör...
senaryonun ne kadar önemli ve başrol olduğunu gösteren dizi. benzer işler hep tutan yapımların kopyası senaryolar daha ne olabilir farklı diye düşünürken orjinal bir senaryo'nun insanı etkileyen yönünü göstermiştir.
devamını gör...
bu tür yapımları seviyorum; gerçeklikten koparak başka bir düzleme geçtiğim bu tür yapımlar hem derin sorgulamaları tetikliyor hem yaratıcı hikayelerin keyfini çıkarmış oluyorsun. arkasından koştuğumuz gizem bizim teorilerimizle paralel olmasa da ya da hayal kırıklığı yaratsa da o gizemi bize yaşatmayı başardıkları için severance yapımcıları bir teşekkürü hak ediyor bence.

ofis hayatında yaşam tükettiğim bir işim yok, işim insanlarla. ofis hayatının ömrü daha hızlı tükettiğini hissedebiliyorum ama. işte bu dizideki olaylarımız da bir ofiste geçiyor. yalnız bu insanların bir farkı var diğerlerinden...


olaylar lumon isimli gizemli bir şirket etrafında dönüyor. beyinlerine bir çip enjekte edilen gönüllü işçiler mesai ve dışarısı hayatlarının beyinlerine yerleştirlen bir çip ile birbirinden tamamen ayrılması ile çalışmaya devam ediyorlar. evdeyken işi, işdeyken evi hatırlamıyorlar kesinlikle. gönüllü olarak çalışmayı kabul eden bu insanlar işteyken tamamen tutsak durumundalar. modern köleliğin eleştirisi olarak bu hikayenin oluştrulduğunu düşünmeden edemiyorum. bu insanlar yani içerdeyken ''innies'' yani içerdekiler diye adlandırlılan bu insanlar beyinlerindeki çiple normal hayatlarından soytulandırılmış olsa da normal insanlar olarak türlü olayların yaşanacağını, tutsaklığa tepki göstereceklerini hissedebiliyoruz en baştan.

modern köleler olarak yaptıkları işin gayesinden bile haberi olmayan bu insanlar kendilerinin ve diğer insanların insani özelliklerini keşfederek bir oyunun içinde yer alıyorlar. kendilerini yaptıkları işlere anlam bulmak için bahaneler üreten bu insanlar yavru keçilerin olduğu odayı bulduklarında biz neye hizmet ediyoruz sorusunu daha içten sormaya başlayacaklardır. bu arada biz de bu gizemin çözülmesi için bölüm üstüne bölüm izleyerek gerçeklik algımızın bozulduğunu hissederiz; en azından ben böyle hissettim.

lumon yöneticileri insani özelliklerini gösterse de onların birer canava dönüşebileceklerini görmek pek şaşırtmıyor bizi sanırım. çalışanların absürt şekillerde ödüllendirilmeleri ise ofise renk ve heyecan katıyor. bay milchik'in yönettiği dans partisi tam bir absürt komedi örneği sanırım ve de mükemmel bir sahne! en iyisi o sahneyi şuraya iliştireyim daha etkili olur;

dans sahnesi

yalnız bu ödüller çalışanların şüphelerini azaltmayacaktır. insan dediğimiz tür şüphe üzerine var olur, siz beynine çip de taksanız o beyni tümden değiştiremeyeceğinize göre o beyin sorgulamaya devam edecektir.

kahramanlarımız ikinci sezonda çok fazla aksiyon bekleyecektir. güvenlik odasına sızmayı başaran dylan, outie yani dış dünyadaki üç arkadaşının ınnies'ini uyandıran düğmeye basınca, onlar da lumon'un ahlaki açıdan sağlam olmayan amacını görmüş olurlar. mark, sözde ölmüş karısı gemma'nın hala yaşadığını keşfeder, helly lumon'un ceo'sunun kızı olduğunu öğrenir, ırving ise outie'sinin takıntılı bir şekilde karanlık bir koridorun sonunda gizemli bir asansörü çizdiğini ve sevgilisi burt'ün biriyle yaşadığını keşfeder. en dramatik anlardan birisidir bu. her şeyin alt üst olmasını neden olacak bu gelişme herbirinin uyanışını ve insani taraflarını sorgulamalarını sağlar. şu saatten sonra her şey bir kaosun içine sürüklenir.

gizemleri çözmek iyi hazırlanmış bir labirentten çıkmak gibi olacaktır. luman yöneticileri kapitalist sistemi temsil eder. kahramanlarımız ise artık birer devrimci olacaktır.

ms. cobel'in beceriksizliği olarak düşünülen bu olaydan sonra bay milchick artık ofisi yönetecektir. bu adamın oyunculuğuna bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim bu arada. hepsi iyi aslında aralarında kötü bir oyunculuk görmedim ama bu adam bir harika! yeni karakterler de dahil olur ikinci sezonda. dylan'ın "neden çocuksun?" diye haykırdığı bayan huang, gerçekten de çocuk yaştatır. çocuk çalışanlar, yavru keçiler, kafayı sıyırmış gibi görünen insanlar bu sistemin parçası olarak birer birer ortaya çıkar.

2. sezondaki keçi sahnesi

mark'ın 2. sezondaki hikayesi koybolan gemma'yı bulmak üzerine kurulur. mark'ın ınnie'si ve outie'si gemma'yı kurtarabilmek için birlikte çalışmak zorundadır artık. olaylar anlatıldığı gibi basit olmayacaktır.

aslında en büyük sorunlardan birisi de her ne kadar aynı kişiler olsa da innie ve outie'ler tüm yaşanmışlıklarını bir kenara bırakarak ofiste var olurlar. kişiliklerinin oluşmasınında etkili olacak yaşanmışlıklar da olmayacağı için farklı karakterler olarak hissederiz onları. mark'ın sezon sonunda gemma'yı değil de helly'i seçmesine içerlenen seyirciler mark'ın farklı bir insana dönüştüğünü ve hislerini görmezden geliyorlar sanırım. gemma için çok büyük hayal kırıklığı olması dışında ben sorun görmüyorum bu seçimde. helly ve mark'ın ilişkisi heyecan vericiydi gerçekten.

milchick, koreografi ve neşelilik ekibini izlemek keyifliydi. bu kadar absürtlüğü yaşatarak bizi de bu serüvenin içine aldılar kesinlikle. ben bu diziyi özleyeceğim

.
devamını gör...
son yıllarda çıkmış en iyi bilim-kurgu dizi diyebilirim şahsi fikrime göre, beni kısa bir sürede olsa bu dünyadan ve gerçekçilikten koparacak dizileri sevdiğimden dolayı bu diziyi çok sevdim. iş ve özel hayatın bir çip yardımı ile birbirinden ayrılması fikri ile başlar..
dizi çok yavaş bir tempoda ilerliyor gözükse bile kendi içine çekmeyi başarıyor adam scott ise resmen rolü oynamıyor yaşıyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim