sevgilin için vücudundan bir uzuv verir misin
başlık "lucifer" tarafından 29.03.2021 21:17 tarihinde açılmıştır.
1.
bacaksızım. duygusal hikayemin vurucu kısmını sona saklamadım delikanlıca. millet okusun sonuna kadar diye 5000 satır yazmadım. enteller yapar böyle çakallıkları anca..
bacağım yok. hiç olmadı belki de. o kadar unutmuşum ki. bir sözlük enteli hocam gibi ağlatamam kimseyi. sadece bu gece doğru gece diyip anlatmak istedim. okuyanın da canı sağolsun okumayanın da.
2003. ankara dörtyol kavşağını bilen bilir. gece ışıklar kapanır. kırmızı yanıp söner her kavşaktaki gibi. bu kısımları, yağmur yağıyordu, sevgilimle arabada el ele tutuşup geleceğimizi planlıyorduk gibi çok vurucu cümlelerle süsleyebilirdim ama özet geçiyorum. tek ayrıntı var aklımda.
rober hatemo tanrım çalıyordu. ve kamyon farı. ters yöne girmiş. göremedim. seda'nın olduğu taraftan girdi. en son hatırladığım şey ışıklar. uzun farlar.
gözümü, o zamanlar faaliyette olan çankaya hastanesinde açtım. ailem solcu değil. koç allianz sağlık sigortamız vardı. özel o yüzden.
ailelerimizi aramış o tür kazalarda "aile aramak" ile mutlu olan bir kaç silüet. ağlayarak koşan anneler. ilk duyduğum şey, seda'nın bacaklarının kesilmek zorunda olduğuydu. çok kan kaybediyordu.
annem başımda ağlarken, hayır diye bağırdığımı hatırlıyorum. bacağımı kesin dedim tereddüt etmeden. seda'ya dikip permatikle traş ettiler. yeniden güldü bal yüzlüm. ona hayatının geri kalanını vermiştim. benim sayemde koşacaktı. ben sevmiştim sadece.
er geç terkedileceğimi de bilerek... bir gün dayanamayacaktı. iki gün. üç, beş. bir yıl ? 10 yıl? nereye kadar dayanır bir kadın, bacaksız bir erkeğin bitmeyen aşağılık komplekslerine? "ne demek istedin" diye başlayan cümlelerine?
hızlı düşünmek bile bir kanser. böyle özel yetenekler verilmese keşke kimseye. resmen kanser bu.
ilk sevişmemizde bunlar yaşanmamış gibi davrandım. çok istiyor gibi yaptı o da. kendi bacaklarımı elleyip, okşadım.. bunu düşmanım bile yaşamasın. berbat. bir zamanlar top oynadığım bacakları öptüm. yine de hoşuma gitti güzel ağda yapmıştı allah için. gerçekten hoş bacaklarım varmış, onu anladım. ya da her et parçası bir kaç gram şehvetin mezesiydi belki...hayat öyle karışıktı ki...
kendi bacaklarımı ayırıp oraya yerleştirdi 1 metre bedenimi. bu nasıl bir histi ? bir insan bunu haketmek için tanrıya ne kötülük yapmış olabilirdi?
tanrı değil, allah dedi bir kaç kişi. doğru lan, tanrı deyince cool oluyor ama dedim fısıldayarak.
3-5 ay sonra ayakları koptu sevgilimin. ssk bu kadar dikiyor. yeniden umutlandım. ikimiz de bacaksızdık. kaldırıp attım, kan gitmeyen morarmış et parçalarını.
birbirimizi sevmek için organlara gerek olmadığını anlamıştık. organlar, toplum tarafından bize dayatılan normallik unsurlarıydı. 3 gözlü olanların yaşadığı paralel evrenlerde anormaldik biz. sevginin, sadece içte olan bir şey olduğunu sezmiştik. seda ile evliyim. arada aşağılık duygumu yenmek için üst kısmımın fotosunu yolluyorum. düşüyor kızlar.
aşk öyle kolay kazanılan bir duygu değil. olmamalı.
bacağım yok. hiç olmadı belki de. o kadar unutmuşum ki. bir sözlük enteli hocam gibi ağlatamam kimseyi. sadece bu gece doğru gece diyip anlatmak istedim. okuyanın da canı sağolsun okumayanın da.
2003. ankara dörtyol kavşağını bilen bilir. gece ışıklar kapanır. kırmızı yanıp söner her kavşaktaki gibi. bu kısımları, yağmur yağıyordu, sevgilimle arabada el ele tutuşup geleceğimizi planlıyorduk gibi çok vurucu cümlelerle süsleyebilirdim ama özet geçiyorum. tek ayrıntı var aklımda.
rober hatemo tanrım çalıyordu. ve kamyon farı. ters yöne girmiş. göremedim. seda'nın olduğu taraftan girdi. en son hatırladığım şey ışıklar. uzun farlar.
gözümü, o zamanlar faaliyette olan çankaya hastanesinde açtım. ailem solcu değil. koç allianz sağlık sigortamız vardı. özel o yüzden.
ailelerimizi aramış o tür kazalarda "aile aramak" ile mutlu olan bir kaç silüet. ağlayarak koşan anneler. ilk duyduğum şey, seda'nın bacaklarının kesilmek zorunda olduğuydu. çok kan kaybediyordu.
annem başımda ağlarken, hayır diye bağırdığımı hatırlıyorum. bacağımı kesin dedim tereddüt etmeden. seda'ya dikip permatikle traş ettiler. yeniden güldü bal yüzlüm. ona hayatının geri kalanını vermiştim. benim sayemde koşacaktı. ben sevmiştim sadece.
er geç terkedileceğimi de bilerek... bir gün dayanamayacaktı. iki gün. üç, beş. bir yıl ? 10 yıl? nereye kadar dayanır bir kadın, bacaksız bir erkeğin bitmeyen aşağılık komplekslerine? "ne demek istedin" diye başlayan cümlelerine?
hızlı düşünmek bile bir kanser. böyle özel yetenekler verilmese keşke kimseye. resmen kanser bu.
ilk sevişmemizde bunlar yaşanmamış gibi davrandım. çok istiyor gibi yaptı o da. kendi bacaklarımı elleyip, okşadım.. bunu düşmanım bile yaşamasın. berbat. bir zamanlar top oynadığım bacakları öptüm. yine de hoşuma gitti güzel ağda yapmıştı allah için. gerçekten hoş bacaklarım varmış, onu anladım. ya da her et parçası bir kaç gram şehvetin mezesiydi belki...hayat öyle karışıktı ki...
kendi bacaklarımı ayırıp oraya yerleştirdi 1 metre bedenimi. bu nasıl bir histi ? bir insan bunu haketmek için tanrıya ne kötülük yapmış olabilirdi?
tanrı değil, allah dedi bir kaç kişi. doğru lan, tanrı deyince cool oluyor ama dedim fısıldayarak.
3-5 ay sonra ayakları koptu sevgilimin. ssk bu kadar dikiyor. yeniden umutlandım. ikimiz de bacaksızdık. kaldırıp attım, kan gitmeyen morarmış et parçalarını.
birbirimizi sevmek için organlara gerek olmadığını anlamıştık. organlar, toplum tarafından bize dayatılan normallik unsurlarıydı. 3 gözlü olanların yaşadığı paralel evrenlerde anormaldik biz. sevginin, sadece içte olan bir şey olduğunu sezmiştik. seda ile evliyim. arada aşağılık duygumu yenmek için üst kısmımın fotosunu yolluyorum. düşüyor kızlar.
aşk öyle kolay kazanılan bir duygu değil. olmamalı.
devamını gör...
2.
iç organlarımdan veririm ama uzuv olmaz uzuv
devamını gör...
3.
üreme organım zaten emrine amadedir dediğim başlık.
organ bende kalmak koşuluyla istediği zaman kullanabilir.
organ bende kalmak koşuluyla istediği zaman kullanabilir.
devamını gör...
4.
kalbimi verdim yetmedi daha da günahımı vermem
devamını gör...
5.
en son bir kadının kocasına böbreğini verdikten sonra aldatılması üzerine bir saç telimi bile vermem açıkçası, banane.
devamını gör...
6.
yüreğini veriyorsun yani hani. daha ne yapabilirsin ki. böbrek vs teferruat.
devamını gör...
7.
uzuv vermek vs uzayıvermek
devamını gör...
8.
9.
uzuv.. yok arkadaşım kahramanlığa gerek yok hele de bu zamanda.
devamını gör...
10.
vereyim de sonra beni uzuvsuz olduğum için terk etsin di mi. yemezler.
devamını gör...
11.
seve seve yanıt verilebilecek bir soru.
devamını gör...
12.
13.
veriyoz ya zaten,uzuyor hani
devamını gör...