yakın zamanda başıma gelen hadisedir. beraber mutlu olduğumuza inandığım bir 6 ay geçirdik birlikte. son zamanlarda psikolojisinin iyi olmadığını psikolojik destek aldığını söylemişti. süreç son dönemlerde iyice toksik bir hal almıştı ama ben sevgimden dolayı her zaman alttan alıp onun nasıl daha iyi olacağına neler yaparsam kendini iyi hisseder kısmına odaklanmıştım. ayrıldığımız günün sabahı seni seviyorumlar havada uçuşurken öğleden sonra psikolog randevuna gidip geldi sonrasında görüşme sonucunda kararlar aldığını söyleyip benden ayrıldı. iki hafta olmadı ki arkasından neler neler söylediğini eski sevgilisiyle takipleştiklerini gördüm hemen sordum tabi deliye döndüm. kendisi onu hala unutamadığını söyledi. ayrılmamıza rağmen içimde az miktarda kalan sevgiyi de böylelikle almış oldu. beni neden kullandın diye sorduğumda ben seni kullanmadım dedi birde pişkin pişkin. kendimi yara bandı olarak bile kullanılmamış hissediyorum. durumu bana izah edebilecek biri varsa mesaj kısmından ulaşabilir. aklıma ezelden şöyle bir replik geliyor bu olay üzerine

hep kullanılmak nasıl bir his tevfik?
+çok güzel bir his abi, bu dünyadaki en güzel his, kullanıldığını anlayana kadar.
devamını gör...
buga girer.
beni birakip eski sevgilisine girdigi an, ben eski sevgili olurum bu yuzden bana doner.
sonra gelsin emel muftuoglundan "kucaktan kucaga dustum" parcasi.

ayrica bkz: tay sevildiği çayırı özlermiş
devamını gör...
o ilişki artık 3 kişilik bir ilişkidir.

videolar porno kategorisnde değerlendirilmelidir.
devamını gör...
oturup turşusunu kuracak hali yok. sizle bir bağı kalmadığı için istediği kişi ile beraber olabilir.
en azından benim için ayrıldığı gün geçmişini bir an silerim, geçmişiyle tarihe gömülür. bu kadar büyütmeyin.
devamını gör...
hayat dersi v1;
sevgiliniz size en çok hangi eski sevgilisini kötülerse ayrılır ayrılmaz ilk olarak ona dönecektir.
devamını gör...
sevgilinin döndüğü eski sevgilisinin ahmaklık seviyesi ile doğru orantılıdır.
devamını gör...
ben yaptım. yine olsa yine yaparım, sen de yaparsın, o da yapar. kimisi pişman olur kimisi olmaz ama bunu yapması gereken herkes illa ki bunu yapar. biliyorum çok acımasızca ama gelin anlamaya çalışalım birlikte.

elbette kendi hikayemden yola koyularak anlatmaya çalışacağım. koşullar, konumlar, anlamlandırmalar değişiklik gösterebilir ama sonuç zannediyorum her ihtimalde aynı yere çıkıyor. tamamlanmamış hikayeler huzursuz ediyor ve şartlar olgunlaştığında, bir yanda kalmayı gerçekten çok istesen bile öbür yana doğru çekiliyorsun hatta sürükleniyorsun kontrolsüz şekilde. buna direnmek manasız. içinde gitmek isteği varken hiçbir yerde sen olarak kalamazsın. eylem gerçekleşse dahi kalamazsın.

şayet dünyada iki insan bir arada olamayacaksa, varsa böyle bir matematik müspet bilim kesinliğinde, o iki insan ben ve sevgilimdik. sıfır abartı; her bakımdan farklıydık birbirimizden. biraz inat, çokça fiziksel çekim bir de aşkın tüm zorlukların üstesinden geleceği masalına inanacak kadar genç oluşumuz tabi; ne yaşarsak yaşayalım kopamadık birbirimizden hikaye artık bize defolun gidin demeden. onlarca kez ayrıldık. bir daha birbirimizin suratına bakamamak için, bile isteye hatalar yaptık yine olmadı, yine olmadı. her ayrılığımızda ikimizin de hayatına insanlar girdi, çıktı. kavgalar, tepkiler çığrından çıktı. gelgeç ilişkiler, kırılan kalpler, yaralı, üzgün ruhlar olarak tekrar buluşmalarımız... korkunç, berbat şeyler yaşandı. yine de bir araya gelmenin ve orada belirli bir süreliğine kalmanın bir yolunu bulduk. uzun ayrılıklarımızdan birinde çok düzgün bir kadınla bir ilişkiye başladı. sıradan bir ilişki olmadığı her halinden belliydi. ortak arkadaşlarımızın tamamıyla o kadını tanıştırdı, her gören onları çok yakıştırdı, çok uyumlu buldu. haberlerini aldım, hatta sevgilimin en yakın erkek arkadaşının o zamanki sevgilisi, benim aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen hala en yakın arkadaşlarımdan biri olan canlarımdan biri şöyle demişti hiç unutmuyorum; "miko birlikte o kadar iyiler ki, kadına uyuz olmak için bahane arıyorum, bulamıyorum! resmen ışıldıyorlar birlikte. mutlu insanlara kızılmaz neden mutlular diye."

ne oldu sizce? ne yaptım? o ne yaptı? söyleyeyim... yukardaki cümleyi kuran arkadaşım, sevgilisiyle birlikte taze çiftimizle couple date'deydiler, evde yemek yapıyorlardı, aradım. planlarını bir gün öncesinden biliyordum. arayacağımı yakın arkadaşım da biliyordu. tam 38 dakika sürdü telefon konuşmamız ve telefonu kapattığımızda yeni sevgilisi her normal, kendisine saygı duyan kadının yapacağı gibi misafirlerden özür dileyerek evden çıkıp gitmişti. tabi ki bu kötü hatta aşağılayıcı sayılabilecek pozisyonda misafirler gitmemesi için ısrar etmişler kadına, o da, bu böyle devam edemez, üzgünüm ben de başka türlüsünü dilerdim, onların konuşacak daha sözleri var belli ki demiş...

sonra başka bir uzun ayrılığımızda bu defa ben bir ilişkiye başladım. sonunda kendimi içinde huzursuz hissetmediğim bir ilişkiye. kendim gibi olmamın birine rahatsızlık vermediği bir etkileşime, kendiliğinden bırakın rahatsız olmayı keyif aldığım biriyle. anlaşmanın zül gelmediği, birlikte gülebildiğim en önemlisi sağlıklı bir şekilde sevdiğimi, sevildiğimi hissettiğim bir ilişkiye.

ne oldu size? ne yaptı? ben ne yaptım? söyleyeyim... aradı. görüşmek istediğini söyledi. gittim. 4 mektup çıkarıp koydu masaya. oku dedi. gönderilmemiş bu mektuplarda, zamanı geçmiş, bazılarıysa hiç geçmeyecek yaşanmışlıklar yazılıydı. her biri farklı duygularla yazılmış 2+1+1+2 sayfalık 4 farklı metin. son mektubu bitiremeden kalkıp sarıldım boynuna. o esnada şehir dışında olan yeni sevgilime de evet çok üzülerek ama yanlış bir şey yapmadığımı da bilerek artık görüşmememiz gerektiğini söyledim...

sonraaaa... sonra, hikayemiz tamamlandı sonunda. kendiliğinden. denenebilecek her şeyi denedikten sonra, şaşırtıcı bir sakinlikte. boşandık. ha arada evlenmiştik evet. denenebilecek her şeyi denemiş olmak düsturundan.

biliyorum ki o, o kadınla devam etseydi, ben, o adamla devam etseydim nasıl olurdu hayatlarımız diye ömrümüz boyunca düşüneceğiz ara ara. ama sanmayın ki bu pişmanlık, keşke dolu bir düşünce olacak. evet o, o çok tatlı, benim de facebook hesabını yıllarca stalklamaya devam ettiğim, sayesinde üniversitelerin frizbi takımları olduğu öğrendiğim, ukulele daha bu kadar popüler değilken... off neyse anladınız işte; o, o kadınla devam etseydi muhtemelen çok mutlu bir ilişki yaşardı. ben muhtemelen bugün bambaşka bir insan olurdum, doğru, sağlıklı ilişkiyi çok genç yaşımda deneyimlediğim için sevme ve sevilme patternlerimi bu kadar hatalı şekillendirmezdim. bambaşka mutluluklar yaşardık, bambaşka yaralar alırdık. hatta belki tamamen farklı insanlar bile olabilirdik. peki daha mı iyi olurdu? bilemezsin. daha mı kötü? onu da... ama olmadı! ve bu da daha iyi veya kötü değil. asıl mesele burada. olması gereken buydu. çünkü tamamlanmamış hikayeler...

demem o ki sevgiliniz ya da siz mevcut ilişkinizi bitirip eski sevgilinize dönme kararı alıyorsanız bu, kararın etkileneninin değersizliğinden ya da onunla kurduğunuz ilişkinin basitliğinden kaynaklanmıyor. zaten bu sizin için canınızı yakan bir gündemse karşı taraf için de böyle olmak zorunda, gelgeç, sıradan bir ilişkinizin olmadığının kanıtı tam olarak sizin can acınız. ilişkiler tek taraflı değildir. sizin için çok önemli olan bir ilişki, karşınızdaki için basit, lalettayin bir ilişki olamaz. verdiğiniz değerle eşit düzeyde değer görürsünüz her zaman demiyorum elbette ama arada dev de bir uçurum olamaz. kimse kendisini mecbur hissetmesine sebep olan şartlar tarafından çevrelenmemiş durumdayken, bitmiş, can çekişen bir ilişkiye geri dönmeyi göze almaz deli değilse. psikopat değiliz, insanız sadece ve lanet olasıca kendimizi gerçekleme güdümüzün ihtivasını, tamamladığımız, hallettiğimiz "başarılarımızın" ederi oluşturuyor...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevgilinin eski sevgilisine dönmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim