alman üstinsan friedrich wilhelm nietzsche’ye göre en büyük kibirdir.

benim de sonuna kadar katıldığım tespittir. sevilme talebi gerçekten de en büyük kibrin dışavurumudur.

sevilmeyi talep edecek hale gelmiş bir insanın kendini haddinden fazla sevdiğine emin olabiliriz bence. sevilmeyi istemek oldukça doğal bir durumdur, hatta bir ihtiyaçtır ki buna söyleyecek sözüm, yapacak yorumum yok. ancak bu isteği dile getirip bir talep olarak sunmak büyüklenmekten başka bir şey değildir.

sevilme talebi elbette ille de “beni sevin” diyerek ortalarda dolaşmak değildir. ama sevilmek için bunu insanlardan bir şekilde istemek sadece bir kibir göstergesi değil aynı zamanda bir zavallılıktır.

en yakın örnek içine hapsolduğumuz bu sözlük olduğuna göre burayla ilgili örnek vermek bence en makul olanıdır.

sözlükte bazen akışta dolaşırken gördüğüm bazı başlıklar hep bu taleple dolu oluyor. “beni de sevin” çığlıkları ile dolup taşıyor bazen akış ve belli ki kendine sevilmeye layık gören ama hakkını alamadığını düşünen yazarlar sürekli olarak bu taleplerini dile getiriyorlar.

bazen bu taleplerini doğrudan yaparlarken bazen de dolaylı yoldan yapmaya çalışıyorlar. yani sevilen yazarların neden sevilmemesi gerektiğini anlatmaya çalışarak. tuhaf bir mantık yapısı.

sözlük küçültülmüş bir dünya olduğu için ölçeği büyüterek dünya ile ilgili de bir fikir edinebiliriz.

kibir büyük bir günahtır; sevilme talepleriniz işleme alınacaktır. beklemede kalın.
devamını gör...
sevin lan biraz diye bende talepte bulabiliyor muyum?

t. istek.
devamını gör...
doğuştan sahip olduğumuz bir hissin arz olmadığında gerçekleştirilmesi için çaba sarf edilmesi.
yani şimdi başlığı açan yazar doğrudan ya da dolaylı yoldan "beni sev." dememiş mi? çok enteresan, bence seviyorum demek kadar ya da sevdiğini göstermek kadar doğal. şimdi uzun uzun almanya'da vakti zamanında dokunulmadığı/sevilmediği için ölen bebekleri ya da sevgilinin anlık sevgi ihtiyacı için boynuna dokunan parmaklarını uzun uzun anlatabilirdim ama yapmıyorum sonra meslek hastalığı bu gereksiz detaylarda boğuluyorsun diye suçlanıyorum. bu yüzden sevince talep de edilir diyorum. haaaa bahsettiğiniz ilgi açlığı ise onu da başka bir başlıkta bir ara masaya yatırabiliriz. *
devamını gör...
aslında sevilmek isteyenin yapması gereken şey çok basittir: sevmek.

birinin seni sevmesini mi istiyorsun?

kendini ve içinde bulunduğun durumu sev, hoşnut ol. doğal bir çekicilik alanı tezahür ettireceksin. fakat yine zorunlu bir sonuç olarak da bunu bekleme. bunun sana en büyük faydası içinde bulunduğun andan zevk almayı sana öğretecek olmasıdır.
devamını gör...
malesef ki beraberinde yaranma çabasını getirir. sevsinler beni diye hiç olmadığın bir insan tipine dönüşme ihtimaliniz de yok değil.

seven zaten gerekçe aramaz sever, sevmeyene de ne yaparsan yap faydasız.

yaranmayı bırak yani, kendin ol.
devamını gör...
kediler bunun için kafa atıyor
devamını gör...
bitki de, hayvan da, insan da ortak olarak gözlediğim eğilim.

bakterileri bilemiyom. iletişebilsek belki... belki de değildirler. virüsler kesin değildirler. canlı bile değil o tipsizler.

ilginç olan bu talebini doyuma ulaştıramadığında 'çirkinleşen' tek canlı insandır bu alemde. ne de acaip bir yaratıktır o; hem cahil, hem zalim*...
devamını gör...
ya ananız babanız bile sizi gerçekten sevmemiş, bazı gerçekleri kabullenseniz mi acaba?
devamını gör...
sevilmeyi isteyebilirsin sevdiğin kişiler tarafından.
herkesin sevgi dili farklıdır. gönül sevdiğin gibi sevilmeyi ister. genelde de bakın insan davranışlarına, sizi nasıl seviyor? kendi de öyle muamele görmek, öyle sevilmek istiyordur çoğunlukla ama bunu davranışlarınızla hissettirirsiniz karşınızdaki kişiye, baskı kurarak değil.

beni böyle sev sev sevebilirsen dersiniz en kötü ancak yine sizi sevdiğinden emin olduğunuz veya öyle sandığınız kişiye iletirsiniz bu talebilinizi, buna da karşılıklı iletişim denir zaten.

beklentilerin konuşulduğu, ben susayım karşı taraf çözsün, çok sevseydi zaten çözer, bilir, gözümden anlardı davranışları bir adım ileri götürmez sevginizi, iletişiminizi. suçlamadan, beklentilerinizi dile getirmek insanın yapması gereken bir iletişim yöntemidir. bir gerekliliktir. hepimiz birbirimizden farklıyız ve farklı sevme biçimlerine sahibiz.

zaten size uymuyorsa, tatmin olmuyorsanız orada durmamalısınız veya sevdiğine eminseniz onun sevgiyi yansıtış biçimine saygı duymalısınız.

sizi sevmediğinden emin hissettiğiniz kişiden ise sevgi talebi bana göre dilenciliktir. bu yersiz bir davranış olur. sevginizi doğru kişilere yöneltmeniz sizin için daha hayırlı olanıdır. sevmezse sevmesin en nihayetinde. senlik bir durum olmayacağı gibi senlik bir durum da olabilir sizi sevmemesinin sebebi. zorlamayın. daha uyumlu kişilerle sevginizi paylaşın naçizane.
devamını gör...
talebiniz reddedilmiştir.
devamını gör...
arkadaşlarıma çözümünü koordinat sistemi ile anlattığım mesele. insan ilk başta kendini tanımalı ve ardından kendisini sevmeli. kendi merkezinde olan yani orijin noktasında olan birisi bir birim ve üzeri sevgi sunmayan sağlıksız ilişkilere kalkışmaz. artıda olan insanlar da aynı şekilde kendisine kendisinden fazla sevgi ve değer katmayan insanlarla olmaz. ancak kişi kendi merkezinde değilse ve hatta ekside ise bir birim gelen sevgide altında ağ olmadan yerden yükselerek gelen bu sevgiyi putlaştırır. bu da kişiyi bağımlı hale getirir yokluk ve yoksunluk hallerinde değişik davranışlar göstermesine neden olur. bu nedenle değerli güzel insanlar önce kendinizi sevin sevgilerle :)
devamını gör...
(bkz: beni sev yoksa seni döverim)
devamını gör...
yok ya...
anası babası bile sevmeyeni...
neyse, konuşturmayın beni burda...

bazı insanlar, yalnız kalmalı işte.. acı gerçek mahvetse de...
devamını gör...
üstinsan tanımında geçen güzel bir nokta. yine de kişisel gelişim için doğru mudur kısmına psikoloji katılmıyor. her canlı sevildikçe pozitif bir hale bürünüyor. psikoloji böyle diyor.
nedir bu üstinsan? kendi başınalığıyla yaşayan bir kişi. kimseye ya da hiç bir şeye ihtiyacı yok. kendi başınalığı ona yeten varlık. oysa çiçeğin bile suya ihtiyacı vardır ve ondan bağımsız gelir bu su. işte bu noktada çiçeğin suya ihtiyacının olması çiçeğin yetersizliğidir nietzsche'nin gözünde.
yine de 18-25 yaş arası nietzsche okuduğum için dünyaya bakış açımı ve hayata karşı duruşumu etkilemiş bir görüş.
üstinsan sevginin talep edilmediğini bilir, kendiliğinden geldiğinde dönüp bakmaz, ihtiyaç duymaz. o kendini seviyordur ve bu ona yeter. *
devamını gör...
bunu talep ediyorsanız eğer,siz de aynı şekilde insanları sevip,onlara değer vermeli ve hoşgörülü olmak zorundasınız.

tamam bu zamanda böyle zarif duygular gereken değeri görmüyor ama ben "iyi niyetli insanlara hep iyi insanlar denk gelir" düşüncesine inanan biriyim onun için elinden geldiğince yapmaya çalışıyorum.
devamını gör...
arkadaşlık ve ailede sevilenim ama bir kere de aşık ilişkisinde sevilme talebim var.
çoğu zaman hak etmediğimi düşünsem de yine de sevdiğim tarafından sevilmek isterdim.

bugün bir adam eşini denizde ayakları kum olmasın diye kucaklaya kucaklaya götürüp olan kumları da eliyle yıkadı. ne güzel doğal sevgiler var. imrenmedim değil
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevilme talebi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim