yönetmenliğini ve senaristliğini steven soderbergh'in yaptığı, 1989 yıl yapımı bağımsız film.
film, fantezilerini ve cinselliklerini tartışan kadınları videoya kaydeden sorunlu bir adamın ve onun, sorunlu evli bir çift ile kadının kız kardeşinin ilişkilerine etkisini anlatıyor.
film, fantezilerini ve cinselliklerini tartışan kadınları videoya kaydeden sorunlu bir adamın ve onun, sorunlu evli bir çift ile kadının kız kardeşinin ilişkilerine etkisini anlatıyor.
yönetmen:
steven soderbergh
oyuncular:
james spader
andie macdowell
peter gallagher
laura san giacomo
steven soderbergh
oyuncular:
james spader
andie macdowell
peter gallagher
laura san giacomo
1989 cannes film festivali - altın palmiye / fıprescı ödülleri
1989 cannes film festivali - en iyi erkek oyuncu (james spader)
1989 sundance film festivali - izleyici ödülü
1989 cannes film festivali - en iyi erkek oyuncu (james spader)
1989 sundance film festivali - izleyici ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "silvio palth" tarafından 27.04.2021 23:43 tarihinde açılmıştır.
1.
90'ların bağımsız sinemasının öncülüğünü yapmış steven soderbergh filmi.
görünürde rahat bir hayat yaşayan, terapi gören ve başkalarının küçük diyebileceği dünya sorunlarına kafasını takmış ann, onu kız kardeşiyle aldatan kocası ve kocasının eski bir arkadaşının onları ziyarete gelmesi ile değişen hayatlarına şahit oluyoruz. film aslında konusu itibariyle karamsar ya da bunaltıcı olsa da görüntüler, ortam, hava epey renklidir. bu yüzden izlerken ayrı bir kitler insanı ekrana. bu karmaşıklaşan aile dinamiklerini seyrederken kardeşlik bağlarını, sevgiyi, cinselliği ya da ilişkileri sorgularken buluruz kendimizi. "erkekler çekici kadınları sevmeyi, kadınlarsa sevdikleri adamları çekici bulmayı öğrenirler" der kahramanımız graham. ve filmin hemen başında iktidarsız olduğunu itiraf etmesine karşın filmde gördüğümüz kadınları etrafına çeker garip bir şekilde. ayrıca film temelde seksle ilgili olsa da neredeyse hiç* seks sahnesi çıkarmaz karşımıza. çoğu filmde sonlar tatmin edici olmasa da bu filmde epey doyurur insanı, hem de açık bir kapı bırakmış olmasına rağmen. yağmur yağacak, yağıyor derken görmeyiz bile hiç yağdığını.* bilemeyiz de. ama ne bitiştir o ya.
james spader bu rolüyle cannes film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştır. bu adam dengesiz, garip karakterleri nasıl bu kadar iyi oynayabiliyor ya. helal olsun.
görünürde rahat bir hayat yaşayan, terapi gören ve başkalarının küçük diyebileceği dünya sorunlarına kafasını takmış ann, onu kız kardeşiyle aldatan kocası ve kocasının eski bir arkadaşının onları ziyarete gelmesi ile değişen hayatlarına şahit oluyoruz. film aslında konusu itibariyle karamsar ya da bunaltıcı olsa da görüntüler, ortam, hava epey renklidir. bu yüzden izlerken ayrı bir kitler insanı ekrana. bu karmaşıklaşan aile dinamiklerini seyrederken kardeşlik bağlarını, sevgiyi, cinselliği ya da ilişkileri sorgularken buluruz kendimizi. "erkekler çekici kadınları sevmeyi, kadınlarsa sevdikleri adamları çekici bulmayı öğrenirler" der kahramanımız graham. ve filmin hemen başında iktidarsız olduğunu itiraf etmesine karşın filmde gördüğümüz kadınları etrafına çeker garip bir şekilde. ayrıca film temelde seksle ilgili olsa da neredeyse hiç* seks sahnesi çıkarmaz karşımıza. çoğu filmde sonlar tatmin edici olmasa da bu filmde epey doyurur insanı, hem de açık bir kapı bırakmış olmasına rağmen. yağmur yağacak, yağıyor derken görmeyiz bile hiç yağdığını.* bilemeyiz de. ama ne bitiştir o ya.
james spader bu rolüyle cannes film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştır. bu adam dengesiz, garip karakterleri nasıl bu kadar iyi oynayabiliyor ya. helal olsun.
devamını gör...