şiirle ilgilenen insanların biraz şey olması

gerek şiir okuyan gerekse şiir yazan insanlar biraz şey oluyorlar. nasıl tarif edeceğimi de bilmiyorum ki, şey işte. şey biraz.

ben biraz şeyim, entelektüel. daha başka da şeylerim var.

okuduklarını daha derin yaşayan daha derin düşünen kişiler oluyorlar..

ney lan ney?

sen de az şey değilsin fıristiyan hadi hadiii...

ince ruhlu ve duygusal olması

evet biraz şeyim. tuhaflık var haklısınız.

ney?

duygusal romantik mi?

edebiyat sever mi?

en derin duyguların insanı mı?

yoksa şıpsevdi?

ya da psikolojik sorunlu mu?

içten gelen bişey ben ne yapayım.

ince ruhlu, duygusal ve empat.

ilgilenmeyenlerin gram şey olmaması durumunun tersidir.

duygusal/romantik ve çapkın. ağzı iyi laf yapar. bu yüzden etkilenmemek mümkün değildir ama dikkatleri de çektiğinden çapkınlık yapma potansiyeli çok yüksektir. en azından erkek kişisi için böyle gibi sanki.

%100 gay.

şiirle ilgilenen insanların biraz şey olması

şiirle ilgilenen insanlar, biraz şeydir aslında,
gönlünde derin duygular, yüreğinde gizli mana.
dinlerken sesi sessizliğin, ruhunda bir sızı belirir,
bir çiçeğin soluğunda, binlerce hikaye duyulur.

dilinde kelimeler, dökülür birer inci taneleri,
anlamını bulurlar kalplerde, derinliklerinde denizler.
bir bakış, bir dokunuş, bir gülüş, bir anı,
şiirin en güzel mısralarında gizlidir insanın özü.

düşlerin çağladığı bir nehir gibidir şiir,
bir yolculuk, bir keşif, bir buluşma, bir ayrılık.
şiirle ilgilenenler, derinliklerde yolculuğa çıkar,
ve her mısra, bir kapı aralar, bilinmez diyarlara.

şiir, hayatın özüdür, biraz da insanın kendisidir,
bir ayna tutar ruhuna, içinde ne varsa görüp hisseder.
onunla dans edenler, varoluşun sırlarına erer,
şiirin büyüsüne kapılanlar, sonsuzluğa uzanan bir serüvene yelken açar.

lord megatron

şiirle ilgilenen insanların biraz şey olması

şiirle ilgilenen insanlar, biraz şeydir aslında,
gönlünde derin duygular, yüreğinde gizli mana.
dinlerken sesi sessizliğin, ruhunda bir sızı belirir,
bir çiçeğin soluğunda, binlerce hikaye duyulur.

dilinde kelimeler, dökülür birer inci taneleri,
anlamını bulurlar kalplerde, derinliklerinde denizler.
bir bakış, bir dokunuş, bir gülüş, bir anı,
şiirin en güzel mısralarında gizlidir insanın özü.

düşlerin çağladığı bir nehir gibidir şiir,
bir yolculuk, bir keşif, bir buluşma, bir ayrılık.
şiirle ilgilenenler, derinliklerde yolculuğa çıkar,
ve her mısra, bir kapı aralar, bilinmez diyarlara.

şiir, hayatın özüdür, biraz da insanın kendisidir,
bir ayna tutar ruhuna, içinde ne varsa görüp hisseder.
onunla dans edenler, varoluşun sırlarına erer,
şiirin büyüsüne kapılanlar, sonsuzluğa uzanan bir serüvene yelken açar.

lord megatron

şiirle ilgilenen herkes az çok yılmaz erdoğan’dır…

eğer 2024 yılında bildiğiniz bir aristokrata kaside yazıp para kazanmıyorsanız rica ederim insanları şiir merakınıza maruz bırakmayın.
bir edebiyatçı olarak söylüyorum şiir seviyorsunuz diye milletin ağzına ağzına şiir okuduğunuzda ne romantik ne entelektüel görünüyorsunuz, insan kendini zor tutuyor.
bir de yazanlar var aman aman. fışkiyeyi kim kırdı.

şiir en anlamsız sanat türüdür.

kasıntı.