sizi rahatsız etmeye geldim

bayılıyorum bu adama ya... bizde de var aynısından... ihsan eliaçık . neyse bir kaç vecizini yazayım sabahım şenlensin.

-"düşmanlık ile tarafsızlık dışında üçüncü bir yol var. o da fikri sorumluluktur. bu muhtaç olduğumuz bir şeydir. "
-"doğuya gittim müslüman gördüm, ama islâm yoktu! batıya gittim islâm'ı gördüm ama müslüman yoktu.”
-"başkaldırıyorum, o halde varım".
-"çünkü devrimci din, gerici dini kendiliğinden yok eder...
tipki ilmin cehaleti, ışığın karanlığı...yok ettiği gibi."
-'bir yerde yangın varken biri seni ibadete çağırıyorsa bu bir hainin davetidir '
- bu mükemmel.... eşine söylemiş... " allah seni bana vermekle, bana vermediklerini tamamlamıştır"
-sartre'ın tabiri; bir tanrı'ya inansaydım ali şeriati'nin tanrısı olurdu.
-eğer din, ölümden önce bir işe yaramazsa, ölümden sonra hiç bir işe yaramayacaktır.



tanım: ali şeriati şiarı.

müslümanlık böyledir, kendi rahat uyumaz, yanındakine de uyutmaz. bir yerde bir zulüm, haksızlık varsa o yatağında rahat yatamaz, seni de uyandırır ve zalimin karşısına dikilir.

müslümana bu dünyada rahat yoktur.

şeriati felsefesinin yapıtaşı sözü, şeriati mezhebinin (bu mezhep mezhepler üstüdür) önsözü. dediğini de ilmek ilmek dokuyarak çokça rahatsızlık vermiştir.

şah yapısı savak tarafından zehirlenerek öldürülen şeriati öldürülmemiş olsaydı şayet; 79 yılında ayetullah humeyni tarafından gerçekleştirilen islam devrimi (!) sonrası öldürülecekti. bu ölüm de şeriati için "ideallerin ölümü" olurdu.

şah öldürünce "şehit" molla öldürünce "cihat" algısı müslüman toplumların düşünce ağrısıdır.

kısacası; şeriati â'li bir profil.

değerli üstadım şehit doktor ali şeriati'ye ait olan zamanın ötesinde bir cümledir.


cümlenin tamamı; "sizi rahatlatmak için, duymak istediklerinizi söylemek için gelmedim. aksine sizi rahatsız etmeye geldim. ben esrar ve eroin miyim ki sizi rahatlatayım! " dır.

üstad ali şeriati'nin bu cümleyi konferansına gelen bir öğrencinin; " sürekli sert konuşup eleştirilerde bulunuyorsunuz. biraz da bizi rahatlatacak şeyler söyler iseniz olmaz mı?" demesi üzerine sarf ettiği rivayet edilir.

üstad ali şeriati'nin bu serzenişi maslahatçılığa yapılan eleştiridir. maslahatı gereği bir şeyleri eğip bükme, toplumların karakteristik yapısını değiştirdiği gibi; özelde itiraz mezhebi olan şiiliğin de en büyük düşmanıdır.

çünkü ali (as); ömer'den sonra kendisine teklif edilen, ömer ve ebubekir'in sünnetine uygun olan, yönetim şekline uyması teklifine itirazı; maslahatçılığa yapılan itirazdır. ali'nin derdi hilafet değildir. aksine ali'nin(as) derdi adaletin ta kendisidir! toplumun maslahatı; ebubekir ve ömer'in yönetiminin devamına bağlıdır. ancak ali(as) maslahatçı değildir. ali(as), toplumu rahatlatmak için bildiğini esirgeyecek, gerçeğin üzerini örtecek biri değildir.

yöre: iran
derleyen: ali şeriati
solist: kelenderis