gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur

erdoğan'ın kabine toplantısı sonrasında kısıtlamaların kalkmasını açıklarken araya sıkıştırdığı ideolojik cümlesi.

"müzikle ilgili kısıtlamaları 24'e çekiyoruz. kusura bakmayın gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur." dedi.

bununla birlikte yasakların, kısıtlamaların virüsle alakası olmadığından emin olmuş olduk. hayır zaten biliyorduk da kendi ağzıyla da doğruladı böylece. amaç oy alabileceği cemaatlere tatlı bir jest yaparak bu tip yasaklara bizi kanıksatmak ve kalıcı hale getirmek.

güzel olan ne varsa hedef alan siyasal islam'ın müziği susturarak, sanatı öldürerek ve sosyal hayatı sonlandırarak adım adım amacına yaklaşmasını izliyoruz. sesimiz çıkmadığı sürece sonumuz hayır olmayacak.

daha bu ülkeden ne kadar tiksinebilirim sorusunu kendime sordurtan başlık

tamam kaldır ezanları.

biri bu kuralı alt komşuma söylesin lütfen.

"siyasetten bıktım, biraz da şununla ilgileneyim dediğiniz ne varsa gelip onu da s*kecekler. nefes alamayacaksınız."

pandemi bahane, yaşam şekline müdahale şahane.

bunlar sesten ve gürültüden rahatsız değiller. ses ve gürültüden rahatsız olsalardı, ülkedeki gürültü kirliliğine çözüm ararlardı. bunların rahatsızlığının nedeni başkalarının eğleniyor olmasıdır.

insanların yaşam tarzlarına direkt bir müdahale. pandemiyi de kılıf olarak kullandılar. ama adam kafaya koymuş, koca ülkeyi ortadoğu bataklığına çekip ülkede kendisine oy vermeyenlerden ölümüne nefret ettirecek kendini.

açıklamayı tam okumadım, burada gördüklerim neticesinde bir iki bir şey demek istiyorum. haklı olduğumu gören ancak kabullenmek istemeyen olursa zahmet etmesin, nickini belli etsin ben engellerim. linç falan da işe yaramaz.

akepe'den ve de olaylardan uzakta yorum yapacağım; sınavdan çıkıp yorgun argın eve döndüğümde, sınava gireceğim günün gecesinde yahut dinlenmek için erken yatacağım saatte biri beni uyarmaksızın rahatsız ederse gider kapısına dayanırım birader. yok öyle.
düşünsenize; tam uyuyacaksınız üst kattan bangır bangır müzik sesi geliyor. kafayı yersiniz. öyle olmadığını ispatlayın, arka planıma bok resmi koymazsam adım ne olsun, hadi.

ezanları kaldır'mış, ulan ne alaka? * saat birçok kişinin uyuduğu bir saat. ne hakkınız var o lanet müziğin sesini arşa kadar açmaya?

ne sağcıyım ne solcu ama bu kararın arkasındayım. anneannem geldi gözümün önüne ya, yaşlı haliyle bıkmıştı üst komşuya "duyabileceğin kadar aç sesini." demekten. başlıkta toplasan beş entry var*, beşi de aynı rengin farklı tonu. *
ölüyorum size. *

edit: imla hatası.

herkesin hayatına kimse karışamaz.

kimse kusura bakmasın sabah ezanı da beni uykumdan ediyor uyandırıyor onu da yasakla hadi? evet geceleri müzik sesinden rahatsız olan insanlar olabilir bu çok normal ama inanmayan biri için ha müzik ha ezan ne farkeder? olayın rahatsızlık vermekle falan alakası yok tamamen dindar kesimin daha da sempatisini kazanmak için yapılan bir şey.

365 gün, sabah 5; bilmediğimiz bir dilde, hoparlör desteği ile aynı anda tüm camilerden okunan arapça metin. (hastan mı var? bebek mi var? yaşlı mı var?)
aynı 365 günün içine 30 gün boyunca; gece 2-3, davul eşliği ile saçma sapan sözlerle bağıran bir kişi vasıtası ile uyandırılan mahalle.
365 gün kalan 4 vakit yani 1460 kere yine bilmediğimiz anlamadığımız bir metin, yine tüm camilerden aynı anda.
ve bu uygulamalar öyle lokal bir kaç bölgede değil, köy, mezra, nahiye, ilçe, il 82 milyonun tamamına uygulanıyor, sesini çıkaran linç ediliyor.
ulan kim kimi rahatsız ediyor? kafa kesiciler yüzünden sesimiz çıkmıyor ama bu böyle gitmez bilin istedim. mavi gözlü gibi bir .aşaklı çıkacaktır elbet.