slogan atan fenerbahçe taraftarlarının evlerine tebligat gitmesi

ileri demokraside gerçekleşen sıradan bir olaydır. halbuki çok yaşa padişahım deseler zarfın içinde 200 tl gönderirlerdi.

başka sey olsa çarşaf carsaf yayinlanacak tebligat ama ne hikmetse bunun sadece bir kısmı yayınlanmış.
biraz haberturk'un karne hediyesi et muhabbeti gibi geliyor bana.

ileri demokrasiye bir örnektir.

şöyle soyleyeyim bu ülkede bu tebligat in gittiği camialarin toplamı 10 milyon takımlarını partilerinin üstünde tutarlar. kaybedecekleri oyları siz düşünün.

(bkz: camii duvarına işemek)
(bkz: eceli gelen it camii duvarına işermiş)
(bkz: istanbul united)

az gelmiş ,hirsini alamadiysalar birde kapilarina çivi çaksinlar,agizlarina cikmayan banttan yapistirsinlar;özgürlük maalesef sadece kagit uzerine yazilan bir kelime olarak kaldı.

bu ülkede milli maça azerbaycan bayrağı sokulmamış, bursaspor amedspor maçında kürdistan bayrağı açılmış, kasımpaşa stadında mansur yavaş yuhlanmış, futbolcular siyaset yapıp iktidara destek istemişti. spora siyaset ilk kez girmedi. taraftarlar ilk kez bir siyasi protestoda bulunmadı. hiçbirinde kimseye yaptırım olmadı da şimdi mi oluyor.
amaç spora siyaset girmesin değil, bariz hükümete ucu dokunmasındır. hukuka, insan haklarına, mantığa aykırıdır. hiçbir mantıklı dayanağı yoktur.

burada cezalandırılan fenerbahçe ve ya fenerbahçe taraftarı değil, insanların düşünce ve ifade hak ve özgürlükleridir. teker teker kafa kopartılmasına izin verilmemeli, 3 büyük takım taraftarı birleşip tek vücut olmalıdır.

son çırpınışları. bütün çiçekleri koparsalarda baharın gelişini engelleyemeyecekler.

tribüncü adamı korkutamazsınız.

tüm tribünler daha yüksek sesle bağıracak. istediğinizi yapın.

sorsan özgürlük var ülkede.

ülke, ingiliz krallığı sömürüsü altında ki iskoçya'ya döndü.

adam iyice ingiltere'nin genç kralı ıı-edward gibi oldu, ülkeye gerçekten robert bruce gibi biri lazım.

pesin edit: malum partili degilim, tarzimda degiller zaten ne muhalefet ne de iktidar.

yalniz surda secimlere bi kac ay kalmisken yok sokakta sesimiz ciksin yok tribunde sesimiz ciksin muhabbetleri tamamen ampule oy olarak donecek. cok safsiniz lan, hic akillanmadiniz niyetinizde yok.

ikinci edit: imla.

3. edit saflara ders: git oyunu ver, sandiginin basinda bekle, iki gece uyuma lan yapman gereken bu. slogan bilmem ne bos isler.

eğer doğruysa, siyaseti camiler dışında her yerden silmek.

din her yere giriyor ama dine bulaşık olmayan, dinden ari olan, seküler her şey her an cezaya tabi. ceza mümkün olmazsa sosyal medyada mahalle linci var yedekte. meslek odaları, spor kulüpleri, sendikalar, şarkılar, tiyatro eserleri, göbeklitepe'nin tartışıldığı tv programı, festivaller vesaire. din ile tevhid edilemeyen ne varsa tu kaka.

tüm yaşamı dinle kuşattılar. hatta külliyeyi bile bir camiyle tevhid ettiler ki seçimden sonra orada devam edebilsin anıları. yıksan diyecek ki camiyi yıktılar!

ve hala 28 şubat zulmü masallarını anlatmaya devam edebiliyorlar.

şimdiye kadar yaşananları özetleyen, neredeyse 100 yıl önce bunları gören, kendisine çığlık çığlığa saldıranların bile gene o'na sığındığı;
büyük hem de çok büyük bir adamın sözü gelsin:
"milli ahlakımız, medeni esaslarla ve hür fikirlerle geliştirilmeli ve takviye olunmalıdır.
bu çok mü­himdir; bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim.
tehdit esasına dayalı ahlak, bir fazilet olmadıktan başka, itimada da değer değildir."
gazi mustafa kemal atatürk
başka bir deyişle;
gözdağı temelli ahlak, bir erdem olmadığı gibi güvenilmeye değer değildir.

sen her şeye, her noktaya, her konuya ve en önemlisi her insanın içine korku salmaya çalışırsan o korku öfkeye;
öfke nefrete döner.
sosyoloji bilmeye gerek yok, insanlar barut fıçısı.
bu kadar baskı bir kıvılcıma bakar.
güzel ülkemle alakalı en büyük korkum budur.
peşin edite peşin edit:
birileri her köşeye, her noktaya kendi rezil siyasetini sokarken sen insanlara oy ver, sandık bekle diyemezsin!
bu konuyu artık bu noktaya indirgeyemezsin!
bunu seçimden seçime oy vermeye indirgemek ya başta inkar ettiğin malum partili olmana veya onlara hizmet etmene işarettir. bu da senin ya bu konuyu hala anlayamayacak kadar cahil ve yetersiz veya art niyetli olduğunun göstergesidir.

tıraştır.
sadece gözdağı vermeye çalışmanın son raddesidir ve hatta yapabilecekleri son kulübe yapmışlardır.
şu anda lastik patlak, yokuş aşağı gidiliyor, aksi gibi de frenler de tutmaz halde.
bunu neden yazdım tüm evren bir bozuluş üzere şekillenmiştir, kimse sonsuza kadar yaşamaz ve kimse sonsuza kadar bulunduğu yerde bulunamaz, kimse sonsuza kadar bir erke hakim olamaz, hem ilahi hem de evrensel bir kanundur bu.
anlayana, nokta.

bunu iletişim başkanlığı yalanlamış.

gobbels 101

baktın ki iktidarı sarsan pek çok olumsuz durum ve bunlara ilişkin haberler var o zaman konuyu sulandırırsın. bizzat yayarsın fısıltıyı. illa ki birkaç muhalif yayın organı haberini yapar. toplum bu fısıltıyı yeterince konuştuktan sonra da çıkıp yalanlarsın. böylece infial yaratabilecek diğer gerçek durumlara dair yapılan haberlere de duyarsız kalır toplum. d. tü kurtarırsın. sonra da el emeği fısıltıyı yayana, dezenformasyondan basarsın cezayı.

ama düşük zekalılarda işler bu metod. ben tıbben orta zekalı biri olarak soruyorum: neden ikide birde dezenformasyon bülteni yayınlıyorsunuz datlum bunca acının içindeyken ülke.