soba güzellemesi yapanların ağzına kürekle vurma isteği

soba… ah o soba
sosyal medyada bir fotoğraf: üstünde demlik, yanında kestane, altında nar gibi yanmış kömürler. altına da yorumlar:
doğallığın sıcağı bir başka.
bir de yanına ekliyorlar:
kombi ruhsuz, soba candır.

can mı? canını alır o soba senin haberin yok a akılsız evladım

o romantik sıcaklık dedikleri şey, aslında iki saat odun kır, kömür taşı, kül dök, duman yut, tek bir oda sıcak olsun diğer odalara geçince don kombinasyonunun özeti.
oturup sıcak çayını içeceksin de… önce üç kere üflersin, dört kere boğulur soba, sonra bacadan duman yerine umutların çıkar.

bir de soba yakmanın ruhu var derler.
evet, o ruh genelde soba gece farketmeden tüterse oksijen yetmezliğinden bayılmak üzereyken içeri giren ambulansın sireniyle bedenden ayrılır...

kışın sabah kalkarsın, elin buz kesmiş, nefesin buhar, soba da sana bakar:
hadi yak beni de görelim bakalım doğallık neymiş.
in aşağı komürlükten kova taşı yukarı.
kömürü tutuşturamazsın, çıra bitmiştir, kibrit ıslaktır.
bir noktada insan kömürü yakmak mı, kendimi yakmak mı? diye ciddi ciddi düşünür.

ama sosyal medyada herkes hala soba sıcaklığını kombi veremez diye yazıyor.
evet, veremez. çünkü kombi seni hasta etmez, soba verir: direkt karbonmonoksit zehirlenmesi olarak...

o yüzden biri sobayı romantikleştirince elim refleksle küreğe gider.
hani vurmak için değil… belki biraz kül atmak, biraz gerçeklik serperek ısıyı dengelemek için.

soba güzellemesi demek fakirlik güzellemesi demektir gurur duyulacak bir tarafı da yoktur.

ancak bizim toplum fakirlik üstünden nostalji mastürbasyonu yapmayı çok seviyor.

sobanın romantik tarafı var elbet ama mecburiyet tarafı sıkıntılıdır.
kullanışlı değildir, ölüm tehlikesi vardır ve çevre kirliliği çok fazladır.

doğalgaz bulunmayan yerlerde soba, diğer ısıtıcılara göre çok daha işlevsel ve ekonomik bir ısınma yöntemidir. pişirilerek tüketilen birçok besini isinmak için yaktığınız sobanın üzerinde veya fırınında pisirebilirsiniz. ısısı, diğer ısıtıcılara göre daha kuvvetlidir. bir ufo ya da başka bir elektrikli ya da gazlı ısıtıcı ile ancak önünde durdugunuzda ısınırsınız ama soba evin duvarlarını bile ısıtır. havayı da kurutmaz diğer bazı seçenekler gibi. her ilde ve her ilçede doğalgaz olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurmakta fayda var fakirlikle ilişkilendirken. elbette dikkat edilmediğinde diğer bütün ısınma yöntemlerinde olduğu gibi, boğulan sobadan sızan dumanın zehirleyici olduğu bir gercektir. dikkat etmek gerekir. elektrikli ısıtıcılar ile de yangın çıkartabilir, yine kombi ve tesisat bakımlarını ihmal ederseniz gaz zehirlenmesi yaşayabilirsiniz. ısınma şekli öldürmez, dikkatsizlik öldürebilir. elbette dez avantajları da mevcuttur. tek oda ısınır, odun kesmek ya da kömür satın almak ve onu taşımak zorunda kalabilirsiniz. ama yakmaya çalışıp yakamamakla ilgili olan üstteki fantezileri okurken "mağarayı nasıl ısıtıyor acaba?" diye düşündüm. soba içinde ya da dışarıda, ateş yakmanın bir tekniği vardır zaten. ısı+yanıcı madde+ oksijen. formül bu kadar. odun taşımak falan da bir yerinizi eksiltmiyor. yaşadığınız yer için en uygun olan ısınma şekli buysa, zaten hayatınızın bir rutini oluyor. hareket oluyor sjdhkshd.

ateşi severim. ateş ile ısınmayı da severim izlemeyi de severim, dinlemeyi de severim. is kokmayi bile severim.

soba romantizminde değilim ama hergun kurulacak bir konu bulup, onu arkası olmadan romantiklige baglamanin, kürekle ağza vurmanın da alemi yok. napim ben dağın başında doğalgazın temizliğini?

soba güzelleşmesi fakirken zor şartlarda yaşarken sefalet içindeyken bile mutlu aileler vardı demektir

şimdi lüksün içinde birbirini kesen aile ferleri var.

fakirlik güzellemesi, özellikle yaşlanınca zorluk veya zehirlenme riski gibi durumlara rağmen insanlar biraz doğaya dönüş istiyorlar sanırım. ben şahsen mevcut sömürü sisteminden bir nebze özgürlük istediğim için müstakil ev, bahçe, kuzine güzellemeleri yapıyorum. abd'deki survivalist denilen herhangi bir kıyamet yada savaş senaryosunda hayatta kalmak isteyenlerle aynı sebepten değil. ek olarak kaliteli bir soba kaç para olmuş öyle, kesinlikle fakir işi değil. mecbur değilse dandik soba alıp kendini ve çocuklarını tehlikeye atmayı kimse istemez.

biraz huzurlu ve basit bir hayat için...konfora eriştikçe ve zenginlerin oyun alanı haline gelmiş ekonomik sistemde kriz üstüne krizlerde sörf yapmaya çalışarak modern hayat insanın mental sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. ama pek çok rapora göre insanlar elleriyle fiziksel işler tamamladıkça modern hayatın sebep olduğu kaygı bozukluğu, stres, öğrenilmiş çaresizlik gibi sorunlar ciddi ölçüde hafifliyormuş.

ayrıca çocuğum olursa mis gibi bahçeli evde görece daha güvenle büyütebiliriz. bir akrabamız bir arkadaşıyla beraber ortak arsa alıp ikiye bölüp kendilerine müstakil ev yaptılar. şimdi apartmana tıkılıp kalmadıkları için çocuklar da mutlu, ebeveynler de mutlu. hemen hemen her haftasonu ve tatillerde oradalar. evleri büyük değil, 90 metrekare kadar. evin ortasındaki kuzineyi yakınca kışın bile ev komple ısınıyor.

öğrenciliğimde 2,5 yıl sobalı, müstakil bir evde yaşadım. (3 kişi)
gerçekten soba güzellemesi yapılsın ya, hiç öyle tarak kürek falan karıştırmayın.
dezavantajları var ama her sene içimde o günlere dönme isteği uyandıran kış mevsiminin baş unsuru o soba.
üzerine sabah ekmek, tereyağı ve bal.
dışarısı -20 dereceyken onun yanına uzan ve için geçsin.
of özledim.
izmir yakını sobalı evi olan yazar varsa kendisiyle kış mevsiminde kanka olup hafta sonu elim dopdolu ziyaretine gidebilirim.

yaklaşık 23 sene sobalı evde kalmış biri olarak, tabiki sobayı güzelleyeceğiz.

iki kere soba zehirlenmesine maruz kalmış, ilahi olan o güç sayesinde ölmemiş biri olarak yine de soba demek istiyorum tabiki..

dışarda kar yağıyorken, çıtır çıtır soba sesi, o alev ateş kömür tutuşana kadar verdiği ısı geçtikten sonra ki o sıcaklık, sobanın yanındaki kanepede uyuyan ben, mandalina kabuğunu bırakınca üzerine oluşan koku, yılbaşı gecesi kestaneleri pişirmenin vermiş olduğu mutluluk.. tabiki soba canım soba.

çıkışa gel..

kimsenin sobayı özlediği yok, herkes o sobalı evlerde oturduğumuz zamanları özlüyor, sobaya da ordan bi sempati besliyor işte... ben de öyleyim. evet güzel çıtır çıtır falan da ben en çok o çıtırtıda uyuduğum eski günleri özledim. içinde odun ve kömür yanan metal yığını bir alete bu kadar anlam yüklemenin ne anlamı var yoksa. şimdi kur o sobayı bi çoğumuz 3 gün uğraşmaz, gider elektrikli ısıtıcı alır.