sokak köpeklerine tapanlar dini
başlık "sadece ölüler görür" tarafından 19.02.2021 02:26 tarihinde açılmıştır.
1.
evet arkadaşlar ülkemizde o kadar çok başı boş köpek var ki. ne yazık ki bu konuda hindistan ile yarışıyoruz. bu itperest köpeklere taparlar yüzünden sokaklarımız köpeklerden geçilmiyor. ulan yüz kere anlattık. köpekler kediler gibi değildir. kurt familyasına aittir. sürü içgüdüsü ve yer sahiplenme duygusu vardır. bu insanlara sıkıntı yaratır dedik anlatamadık. ama mesela bu eğitimli zengin aydın köpek taparlar avrupa'ya gitti mi hayran kalırlar şehirlerine ulan orada bir tane başı boş köpek var mı? bu ülkenin en büyük sorunu budur. bu ülke hindistan ve afrika ülkeleri ile aynı klasmanda olmayı hak etmiyor.
devamını gör...
2.
çoğu türkiye'nin avrupadan geri kaldığına dem vuran insanlardır.
lakin mesela almanya'da sokak köpeği, sokak kedisi diye bir kavram yoktur.
mesela parkta otururken tilki gelir oranızı buranızı koklar, arada domuz kovalar (hepsini yaşadım) falan. lakin şehrin her semtinde, her yerinde büyük ormanlar vardır ve bu hayvanlar burada yaşarlar. oralarda gezinirseniz tehlikeyi de göze alıyorsunuz demektir. hatta bazı yerlere gece belli bir saatten sonra arabayla girmek de yasaktır. doğal yaşam sonuna kadar korunur yani. ama sokak kedisi, köpeği gibi bir kavram yoktur.
lakin mesela almanya'da sokak köpeği, sokak kedisi diye bir kavram yoktur.
mesela parkta otururken tilki gelir oranızı buranızı koklar, arada domuz kovalar (hepsini yaşadım) falan. lakin şehrin her semtinde, her yerinde büyük ormanlar vardır ve bu hayvanlar burada yaşarlar. oralarda gezinirseniz tehlikeyi de göze alıyorsunuz demektir. hatta bazı yerlere gece belli bir saatten sonra arabayla girmek de yasaktır. doğal yaşam sonuna kadar korunur yani. ama sokak kedisi, köpeği gibi bir kavram yoktur.
devamını gör...
3.
ülkenin en büyük sorunları arasında son sıralarda olan sorundur. nefret dolu bir insan olarak itperest kadar çirkin bir tabir uzun zamandır görmüyordum tebrik ederim seni.
yazara hak verdiğim nokta sokakta köpeklerin yaşamaması gerektiğidir. kışın soğuktan ölen köpekler var ankara'nın ortasında. hastalıktan ölen var. açlıktan ölen var. araba çarpıp sakat kalan, ölen var. ve sürekli oluyor bu durum. gece uluma sesleri arasında uyuyorum. metropolde, şehirde köpeğin mutlu olamayacağını düşünmüyorum. ha birde evet sürü halinde tehlike yaratırlar.
yazara hak verdiğim nokta sokakta köpeklerin yaşamaması gerektiğidir. kışın soğuktan ölen köpekler var ankara'nın ortasında. hastalıktan ölen var. açlıktan ölen var. araba çarpıp sakat kalan, ölen var. ve sürekli oluyor bu durum. gece uluma sesleri arasında uyuyorum. metropolde, şehirde köpeğin mutlu olamayacağını düşünmüyorum. ha birde evet sürü halinde tehlike yaratırlar.
devamını gör...
4.
acaba sokaklar neden köpeklerden geçilmiyor? köpekleri oyuncak zanneden, canı sıkılınca, büyüyünce sokağa salıverenler yüzünden. yazlıklarında çocukları "eğlensin" diye eve aldıkları köpeği eve dönüş yolunda arabadan atan insanlar yüzünden. sorumsuz davranıp bu canlıların kısırlaşmasını sağlamayan insanlar yüzünden. köpeklerin bir canlı olduğunu anlamayan insanlar yüzünden. bu hayvanların sahiplenme duygusu olduğunu o kadar anlattıysanız, ki "siz" kimsiniz bilmiyorum, tebrikler. umarım daha çok insana anlatırsınız ve insanlar sahiplenme duygusu olan bu hayvanları birinin bulup geri getirme ihtimali dahi olmasın diye tasmasını da çıkararak sokağa atmazlar. malum, sahiplenme duyguları var. canlı doğasını çok göz önünde tutuyoruz ya görüşümüzü savunurken.
ama yok canım, hayvanseverler var burada. köpeğin yaşama hakkını savunan insanlar mı suçlu? barınakların şartları iyileştirilsin diye uğraşan insanlar mı suçlu? yok öyle. o kocaman günah yumağını kimse bir grup üzerine yıkamaz. bu hayvanlar evcil. ormandan değil başka insanların evinden bahçesinden çıkıp sokaklara dağılıyor, yavruluyorlar.
bazen umudum ve şevkim hakikaten kırılıyor, sarsılıyor. keşke bazı insanlara rağmen değil de onların da desteğiyle bu hayvanların yaşam şartlarını iyileştirmeye çalışabilsek.
ama yok canım, hayvanseverler var burada. köpeğin yaşama hakkını savunan insanlar mı suçlu? barınakların şartları iyileştirilsin diye uğraşan insanlar mı suçlu? yok öyle. o kocaman günah yumağını kimse bir grup üzerine yıkamaz. bu hayvanlar evcil. ormandan değil başka insanların evinden bahçesinden çıkıp sokaklara dağılıyor, yavruluyorlar.
bazen umudum ve şevkim hakikaten kırılıyor, sarsılıyor. keşke bazı insanlara rağmen değil de onların da desteğiyle bu hayvanların yaşam şartlarını iyileştirmeye çalışabilsek.
devamını gör...
5.
mensubu olduğum dindir. en azından tanrılarımız görünmez değil.
devamını gör...
6.
madem sokakların köpeksiz olmasını istiyorsunuz. o hayvanların alanlarını işgal etmeyiniz. madem işgal ediyorsunuz, yeni alan ve onlara uygun ortam sunmanız gerekiyor. bu konuda elinizden bir şey gelmeyip sadece yazmakla yetinebiliyorsanız, maalesef bu konuda hiç çabalamadığınız anlaşılır. itperest tabiri de çok nefret dolu bir kavram. hayvanları sevin, sevdirin. sevginin olmadığı yerde her şey çirkinleşir, nefrete dönüşür.
devamını gör...
7.
üniversitemin uçsuz bucaksız kampüsünde yürürken başıboş gezinen köpeklerden birinin yanından geçip "kuçu kuçu" dedim. demez olaydım. bu arkadaş kaçarak gitti. yaklaşık 30 sn sonra adam toplayıp geri geldi. başım eğik, sakin sakin yürürken korkunç bir havlama sesiyle irkildim. bir döndüm ve karşımda korkunç bir köpek. muhtemelen sürü lideri. sonra göz ucuyla bir bakındım ki etrafımı sarmışlar! bildiğin kurt kapanına düşmüşüz. kendimi hilal taktiğiyle kıstırılmış bizans ordusu gibi çaresiz hissetmiştim. halbuki ne yapmıştım? alt tarafı kuçu kuçu demiştim. kaçmasaydı severdim de. dedim napıyorum ben, neler düşünüyorum. sanki derdimi anlatsam "kusura bakma abi, laf attın sanmıştık" deyip rahat bırakacaklardı...
sürü lideri üstüme üstüme gelmeye başladı. bir yandan da havlıyor, dişlerini gösteriyor. avını panikletmeyi iyi biliyorlar gerçekten. diğerleri de mesafeyi kapatıyor bu arada. o anda kurt sürüsüyle karşılaşınca yapılması gerekenleri hatırladım. belgeselden öğrenmiştim. bir de liam neeson'ın şu filmini izlemiştim. aklımda kalanlar şunlardı: sakın kaçma, bu sürüyü cesaretlendirir. sakın kurdun gözlerine dik dik bakma, bunu meydan okuma olarak yorumlarlar. fakat nabız 150'ye varmışken, gözü dönmüş 10-15 köpek üstünüze ilerlerken bu tavsiyelere ne kadar uyabilirsiniz? yine de sakin kalmayı başardım. geriye doğru 2-3 adım attıktan sonra durdum. kollarımı kaldırarak vücudumu daha da büyüttüm. bir an sürü lideriyle göz göze geldim. ağzını kapattı ve tam gaz geriye doğru koştu. sürü de onunla birlikte dağıldı. rahatladım. dizlerimin bağı çözüldü, resmen yıkılacaktım. inanılmaz bir adrenalin. yine de 3. sayfa haberi olmadığım için şanslıydım.
demek istediğim, köpekleri çok sevseniz de başıboş köpekler gerçekten tehlikeli. sürü kurmaya eğilimliler ve diğer sürülerle de bölge için sürekli savaşıyorlar. bazen sürüden ayrılmış "insanları" da böyle ham yapabiliyorlar. o yüzden onların yeri yaşadığımız şehirler değil.
sürü lideri üstüme üstüme gelmeye başladı. bir yandan da havlıyor, dişlerini gösteriyor. avını panikletmeyi iyi biliyorlar gerçekten. diğerleri de mesafeyi kapatıyor bu arada. o anda kurt sürüsüyle karşılaşınca yapılması gerekenleri hatırladım. belgeselden öğrenmiştim. bir de liam neeson'ın şu filmini izlemiştim. aklımda kalanlar şunlardı: sakın kaçma, bu sürüyü cesaretlendirir. sakın kurdun gözlerine dik dik bakma, bunu meydan okuma olarak yorumlarlar. fakat nabız 150'ye varmışken, gözü dönmüş 10-15 köpek üstünüze ilerlerken bu tavsiyelere ne kadar uyabilirsiniz? yine de sakin kalmayı başardım. geriye doğru 2-3 adım attıktan sonra durdum. kollarımı kaldırarak vücudumu daha da büyüttüm. bir an sürü lideriyle göz göze geldim. ağzını kapattı ve tam gaz geriye doğru koştu. sürü de onunla birlikte dağıldı. rahatladım. dizlerimin bağı çözüldü, resmen yıkılacaktım. inanılmaz bir adrenalin. yine de 3. sayfa haberi olmadığım için şanslıydım.
demek istediğim, köpekleri çok sevseniz de başıboş köpekler gerçekten tehlikeli. sürü kurmaya eğilimliler ve diğer sürülerle de bölge için sürekli savaşıyorlar. bazen sürüden ayrılmış "insanları" da böyle ham yapabiliyorlar. o yüzden onların yeri yaşadığımız şehirler değil.
devamını gör...
8.
yobazlarının her dinde olduğu gibi hiç çekilmediği inanç sistemi. geçen ekşide okudum, bir esnafın dükkanının önü adeta köpek barınağı haline getirilmiş. adam şikayet etmesine rağmen durum devam etmiş ve en nihayetinde bir köpektapar adamın işyerini ifşa etmiş. aynı başlıkta başka bir köpektapar eleman da kendini köpekle eşdeğer tutup böyle düşünmeyenlere hakaret ediyordu.
hayvanları seviyoruz elbet ama gübresini çıkarmamak lazım. insan mı köpek mi tabii ki de insan derim ve bir hayvanla bir tutamıyorum kendimi kusura bakmayın. vallahi şu hayvantaparlardan, veganlardan ve feminazilerden gına geldi.
hayvanları seviyoruz elbet ama gübresini çıkarmamak lazım. insan mı köpek mi tabii ki de insan derim ve bir hayvanla bir tutamıyorum kendimi kusura bakmayın. vallahi şu hayvantaparlardan, veganlardan ve feminazilerden gına geldi.
devamını gör...
9.
din olsa bu kadar inanani çıkmaz.. o ne güzel bir sevdadır..hayvan sevgisi..
devamını gör...
10.
tabi ki tapmadigimdir. onlarda bir canlı evet tatlı olanlari var fakat bazıları gerçekten gözü dönmüş gibi havlıyor ve insanlara saldırıyor. yetkililerin çare bulması gerek olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
11.
öncelikle bahsi geçen videonun linki
artık bu durum o kadar rahatsız edici bir hal almaya başladı ki, bir gün bir köpektapara denk gelirim diye korkuyorum.
yahu bunların derdi sokak köpekleri falan değil, bunlar cazgırlık yapmak için mesele arıyorlar. dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, sokaklarda kedi, köpek gezmez. bunlara kalsa köpekleri koynumuza alacağız.
çocuk almış eline taşı, eğer karşısına bir köpek çıkarsa kendini savunacak. her hafta haberleri görüyoruz, köpek sorunu başlı başına bir sorun olmaya başladı bu memlekette.
17 köpeğin saldırısına uğrayan 6 yaşındaki emirhan
sokak köpeklerinin öldürdüğü liseli
yemin ederim videoyu izlerken o kadar sinirlendim ki, bir da kadına arka çıkan bir tane vajinatapar var orada, çocuğun önünü kesiyor.
umarım aynısı köpektaparların da başına gelir.
artık bu durum o kadar rahatsız edici bir hal almaya başladı ki, bir gün bir köpektapara denk gelirim diye korkuyorum.
yahu bunların derdi sokak köpekleri falan değil, bunlar cazgırlık yapmak için mesele arıyorlar. dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, sokaklarda kedi, köpek gezmez. bunlara kalsa köpekleri koynumuza alacağız.
çocuk almış eline taşı, eğer karşısına bir köpek çıkarsa kendini savunacak. her hafta haberleri görüyoruz, köpek sorunu başlı başına bir sorun olmaya başladı bu memlekette.
17 köpeğin saldırısına uğrayan 6 yaşındaki emirhan
sokak köpeklerinin öldürdüğü liseli
yemin ederim videoyu izlerken o kadar sinirlendim ki, bir da kadına arka çıkan bir tane vajinatapar var orada, çocuğun önünü kesiyor.
umarım aynısı köpektaparların da başına gelir.
devamını gör...
12.
varsa hemen, yan din olarak inanalım dinidir. çünkü neden?
henüz ramazandı. gece nöbetimden çıktım. sık sık görünen dişi köpek var bir tane. çöpümü atarken konteynırın önünde denk geldik. başını sevdim. biraz daha beklersen çıkınca sana sosisli poğaça alıcam dedim.
bekledi. beraber fırına gittik. yol boyu arkadaşlık etti. poğaçasını yedi ve bana araca kadar eşlik etti. bir kaç gün sonra önümü başka köpekler kesti. bizim hanım abla geçti karşılarına hırladı, havladı. bertaraf etti tehlikeyi.
şimdi ben bu hayvanı nasıl sevmiyeyim? eşşek kadar olmasa kucağıma alırım ama maşallahı var başını sevip gıdısını kaşımakla yetiniyorum.
henüz ramazandı. gece nöbetimden çıktım. sık sık görünen dişi köpek var bir tane. çöpümü atarken konteynırın önünde denk geldik. başını sevdim. biraz daha beklersen çıkınca sana sosisli poğaça alıcam dedim.
bekledi. beraber fırına gittik. yol boyu arkadaşlık etti. poğaçasını yedi ve bana araca kadar eşlik etti. bir kaç gün sonra önümü başka köpekler kesti. bizim hanım abla geçti karşılarına hırladı, havladı. bertaraf etti tehlikeyi.
şimdi ben bu hayvanı nasıl sevmiyeyim? eşşek kadar olmasa kucağıma alırım ama maşallahı var başını sevip gıdısını kaşımakla yetiniyorum.
devamını gör...
13.
ne bu nefret anlayamıyorum gerçekten. sözlüğe her baktığımda “başıboş köpekler”, “sokak köpeklerinin bilmem kaç yaşındaki çocuğa saldırması” vs. gerçekten şu başlıklar beni sözlükten soğuttu. evet, köpeklerden korkabilirsiniz sizi çok iyi anlıyorum. benim anlayamadığım bu hayvanların yıllardır hedef gösterilmesi. amerikadaki gibi uyutulsalar sevineceksiniz herhalde. ayrıca köpekler biz zarar vermesek de saldırıyor diyebilirsiniz ama bilin ki siz olmasanız da başka biri zarar veriyor* ve bunun cezasını bir şekilde siz çekiyorsunuz. sokakta bu kadar köpek olması tabii ki mükemmel değil ama etkili bir yasayla ve denetimli kısırlaştırma/aşılama ile çözülebilecek bir sorun. eğer bu kadar rahatsız oluyorsanız köpekleri hedef göstermek yerine kısırlaştırma/aşılama ve etkili hayvan hakları yasası için kamuoyu oluşturabilirsiniz.
devamını gör...
14.
bu tapmaları, bir sokak köpeği tarafından kovalanacak olmalarına kadardır. köpeğin biri bunları ciddi ciddi kovaladığı an, tapmayı da keseceklerdir.
devamını gör...
15.
kimseye bi zararı olmayan dünya da zulümden kahırdan başka bişey görmemiş bu masumları dert edinen ırzınızı gümbürdeteyim sizin. yok çocuğum bilmem ne diyen de önce bir gen havuzuna baksın haspam sanki bana paul atreides in anası/babası.
devamını gör...
16.
sokak köpeklerini çok seviyorum. muhakkak selam veriyorum. bazılarıyla hasbıhal ederim. bazıları peşimden gelir. ay derim bir gören olacak hınzır...
çok fazla olduklarının farkındayım. birçok insan için tehdit olduklarının farkındayım.
ben de bazen, 3-5 köpek grubuyla karşılaşınca, ulan bunlar şimdi bana havlamasın hımınağ? demiyor değilim.
genelde köpekler grup halindeyken efelenir.
sokak köpekleri en iyi şartlarda korunup, bakılmalı, belediyeler bu işi üstlenmelidir.
*
çok fazla olduklarının farkındayım. birçok insan için tehdit olduklarının farkındayım.
ben de bazen, 3-5 köpek grubuyla karşılaşınca, ulan bunlar şimdi bana havlamasın hımınağ? demiyor değilim.
genelde köpekler grup halindeyken efelenir.
sokak köpekleri en iyi şartlarda korunup, bakılmalı, belediyeler bu işi üstlenmelidir.
*
devamını gör...
17.
başlık çok ağır gibi gelsede dikkat çekmek için güzel bir başlık.
öncelikle evinde de sahiplenilmiş köpeği olan biriyim. 1 yaşına gelince de kısırlaştırıldı.
en büyük sorunumuz kendini hayvan sever görüp aslonda ne hauvanlardan ne de sevgisinden bi haber gösteriş manyakları. özellikle büyük şehirlerde yaşayan iyi gelirli ve entelektüel takılan insanlar. çok fasla örneğini gördüm ve duydum.
öncelikle cinslerine de bağlı olarak her köpek farklı karakterdedir. evde yada bahçede bakmak emek ve sabır ister. eğitimi de öyle. evcil olarak büyütülen bir köpeğin bile eğitimi sürekli devam ederken sokakta kalan yada büyüyen bir köpek her zaman tehlikedir. çünkü öncelikle hiçbiri saf ırk değildir. ve atalarının çeşitliliğinden gelen bir tehlikenin her zaman farlında olmak gerekir her ne kadar minnoş gözğkseler bile.
bu konu da belediye ve barınaklar da arrık yetişemiyor. nedense evine köpek alan yada yavruyken sahiplenen insanlarda illaki aman oğlum yada kızım önce bir çiftleşsin sonra kısırlaştırırım düşğncesi mevcut. evet bende isterdim benim köpeğim de özgürce sevişsin. ama öyle değil. doğacak o yavrular sokkalara salınacak. ve sayısı artık binleri bulmaya başladılar.
evinde köpek besleyen köpeklerle arası iyi ve kolay kolay korkmayan beni bile sokakta bir grup köpek kovaladı.
konu gerçekten ciddi bir boyut almaya başlıyor büyük şehirlerde ve maalesef yine bu konudaki en büyük engel kendilerini hayvan sever olarak gören insanlar.
öncelikle evinde de sahiplenilmiş köpeği olan biriyim. 1 yaşına gelince de kısırlaştırıldı.
en büyük sorunumuz kendini hayvan sever görüp aslonda ne hauvanlardan ne de sevgisinden bi haber gösteriş manyakları. özellikle büyük şehirlerde yaşayan iyi gelirli ve entelektüel takılan insanlar. çok fasla örneğini gördüm ve duydum.
öncelikle cinslerine de bağlı olarak her köpek farklı karakterdedir. evde yada bahçede bakmak emek ve sabır ister. eğitimi de öyle. evcil olarak büyütülen bir köpeğin bile eğitimi sürekli devam ederken sokakta kalan yada büyüyen bir köpek her zaman tehlikedir. çünkü öncelikle hiçbiri saf ırk değildir. ve atalarının çeşitliliğinden gelen bir tehlikenin her zaman farlında olmak gerekir her ne kadar minnoş gözğkseler bile.
bu konu da belediye ve barınaklar da arrık yetişemiyor. nedense evine köpek alan yada yavruyken sahiplenen insanlarda illaki aman oğlum yada kızım önce bir çiftleşsin sonra kısırlaştırırım düşğncesi mevcut. evet bende isterdim benim köpeğim de özgürce sevişsin. ama öyle değil. doğacak o yavrular sokkalara salınacak. ve sayısı artık binleri bulmaya başladılar.
evinde köpek besleyen köpeklerle arası iyi ve kolay kolay korkmayan beni bile sokakta bir grup köpek kovaladı.
konu gerçekten ciddi bir boyut almaya başlıyor büyük şehirlerde ve maalesef yine bu konudaki en büyük engel kendilerini hayvan sever olarak gören insanlar.
devamını gör...
18.
dikkat bu girdi aşırı uzundur. okumadan önce besmele çekip bir iki yudum da su içiniz
ülkemizin kanı bozuk kesimi tarafından köpekleri savunan vicdanlı kimseler için kullanılan lakap.
şimdi çıkıp da "insan güvenliği daha önemli sen ne diyorsun hebele hübele" diyenler olacak, inanın hiç umrumda değilsiniz (bu denilen şeye elbette her insan gibi katılırım, ama bu sözleri bahane edip de şu ülkede ne pislikler yapıldı yazmaya elim kolum varmıyor).
bu tarz insanlara "kanı bozuk" kadar ağır bir ithamda neden bulunduğumu ve şu son günlerde yaşadığım bu ülkedeki iğrençliklere neden bu kadar nefret dolu olduğumu şuraya yazacağım artık. vallahi isteyen "ittapar" desin isteyen başka bir şey, değersiz sözleriniz o hayvanların çektiği eziyetten hiç de önemli değil benim için.
öncelikle sokakta köpek olmasını ben de savunmam. çünkü köpekler ne kadar kedilerin aksine (burada kedilere çamur attığımı sanmayın bazı entry'lerimi okumuş arkadaşlar ne çok sevdiğimi bilir) cüsselerine ve kuvvetlerine göre aslında çok çok uysal hayvanlar olsalar da (o kuvvet o ağırlık kedilerde veyahut başka bir hayvanda olsa inanın sokağa çıkamazdınız köpekler buna rağmen insan müsveddelerine senelerdir iyi dayanıyor) aç ve kışkırtılmış olduklarında son derece tehlikeli olabilmekteler. ayrıca öyle olmasalar bile köpeklerden korkan hiç azımsanmayacak bir kesim var. herneyse, bu yüzdendir ki benim de görüşüm köpeklerin sokakta olmaması, fakat adam gibi barınaklarda adam gibi insanlar tarafından doğru düzgün muamele görmeleri veya başından bu hayvanların kısırlaştırılıp çoğalmalarının önüne geçilmesidir.
fakat gel gelelim bizim aşağılık (aslında babasından girip en büyük dedesinden çıkmak isterdim bunların ama sözlük kuralları işte o yüzden böyle cici bir kelimeyle yetineceksiniz şimdilik) kesim tarafından bu hayvanların "uyutulması" uygun görülmüş.
şimdi "uyutmak ne ya?" diyenler hala varsa kibarca *ldüruyorlar. bu kadar yani. bunun da adını "uyutmak" koymuşlar. e çünkü bu beyefendilerin bu kadar hayvanı kısırlaştırmaya parası yokmuş (kimse de demiyor o vergiler nereye gidiyor diye) ama uyutmak için kullanılan ıvır zıvıra allah ne verdiyse... çünkü onlara göre kısırlaştırmak veterinerde yapılıyor ve zahmetli bir süreç, e bunla da hayvanın canı pahasına olsun kimse uğraşmaz. ama uyutmak sihirli değnek gibi! bir köpeğe iğne vuruyorsun, hop, uyuyor, hiç de uğraşmıyorsun veterinerle falan... hay ben sizin aklınızı s... seveyim.
bunu ilk duyduğumda kanım donmuştu. sonra sonra bu mağara adamlarıyla bir olunmayacağını anladığımda madem böyle olacak yapacak bir şey yok diye pes ettim ve vicdanımın sesini bastıramasam da milletle bu kavgaya girmeyi bıraktım.
sonra efendim insanlık sınırımı zorlayacak ikinci vaka yaşandı. bu köpeklerin bir çoğunu "uyutmak" dedikleri "avrupai" sistem yerine (insanın sorası geliyor senin neyin avrupai ki bu da avrupai olsun diye... ki avrupanın yediği her nane iyi olur diye bir kural mı var? herşeyden önce bunu isteyen insanlar sözde müslümanlar) çamaşır suyuyla zehirleyerek *ldürüyorlarmış. ben şimdi çıldırayım mı, yoksa susup içime mi kapanayım bilemedim. ama demek şu kansızlık sendromu bana da bulaşmış ki artık ben de pek ses çıkarmıyorum. niye? e çünkü "insan canı herşeyden önemli".
neyse efendim, baktık bu hayvanları yetmezmiş gibi bir de türlü eziyet ve işkenceyle barınaklara tıkıyorlar. yine sustuk. e neden? "çünkü herşey biz insanlar için, bu hayvanlar bizim canımızı tehdit ediyor"
neyse bu sözlerle hep susturulduk. ta ki bu gün karşıma sinirden odamdaki eşyaların neredeyse üçte birini oraya buraya fırlatıp şiddetli bir sinir krizi geçirmeme sebep olacak olayı görene kadar. tebrikler nur topu gibi bir sinir hastasıyım ben, "insanlar" sağolsun. gelin beni de barınağa tıkın.
şimdi bu çirkin, "insanca" olayı anlatmak istemiyorum. ama şöyle söyleyeyim "onlar vahşi hayvan, biz insanız" diyen mahlukatlar, en vahşi hayvanın bile anca yapabileceği kusursuz bir katliam, vahşet, canilik, artık ne derseniz deyin... öyle bir şey yapmışlar ki.
ama olur mu? herşey bizim için. bu hayvanlar zararlıymış, yok edilmesi gerekiyormuş, "masum insanlara" zarar veriyorlarmış.
şimdi şu son söylediğim kısım elbette çok kez olmuştur, bunu zaten reddetmiyorum. dediğimiz gibi köpekler vahşi olabilen canlılar. böyle vakalar oluyor, beni de zamanında köpekler kovaladı, hem de 8 tanesi birden evime kadar koşturmama sebep oldular. bunu da "sana saldırırsa görürsün" diyen organizmalar bilsin diye söylüyorum.
şimdi bu köpekler beni kovaladı, seni kovaladı, senin ilerideki çocuğunu çoluğunu soyunu sopunu ananı avradını kovaladılar diyelim. ve tebrikler, akplisi chplisi zengini fakiri otu oku birleşip ne güzel nefret ve kin dolu kışkırtılmalar yaptınız siz öyle! şu baştaki kısmı özellikle söylüyorum çünkü ben hiçbir olayda her kesimden insanın bu kadar birleşip bir şeyin üstüne gittiğini görmedim.
peki "herşey bizim için" ya, neden t*cizcilere, t*cavüzcülere, k*tillere bu kadar ses çıkmadı? senin benim çoluğumu çocuğumu bu köpeklerden daha fazla tehdit eden bu iğrenç insanlara bir kesim tepki gösterse öbürü sessiz, bir aile protesto etse öbürleri susgun. sokak köpeklerine karşı gösterilen nefretin dörtte biri asıl sorunlarımıza; ülkedeki can güvenliğinin ucuzluğuna, boğazımıza kadar çıkan zamlara, adalet ve eğitimin çürümüşlüğüne karşı ne zaman gösterildi? tamam, sokaktaki köpeğe de tepkili olun, bakın insan gibi tepkili olun, aşağılık bir mahlukat gibi değil... bu diğer saydıklarıma karşı da aynı derecede tepkili olun. ama bakıyorum, kuzu koyun gibi insanlar sırf bir tek ona güçleri yetiyor diye tüm nefretini köpeklere kusuyor, kan donduran şeyler yapmaktan, onun bunun sinirini bu hayvanlardan, tek suçu bu leş ülkede yaşamak olan bu köpeklerden çıkartmaktan bir gram çekinmiyorlar. hem de yaptıklarını iradeli bir şekilde yapan insanlar ceza almazken bu ülkede çocuk bilincine bile sahip olmayan hayvanlar cehennemi yaşıyor.
peki siz bizim gibi insanlara "ittapar" derken bizim size bu iğrençliklere ses çıkamadığınız için ne dememiz gerekir? "t*cavüzcütapar, k*tiltapar, zamtapar"??? hangisini beğendiniz, seçin alın!
e tabi ki zorunuza gitti, ne alaka dimi? "biz bu olanları mı savunuyoruz da bize böyle denilecek" diyorsunuz. benim gözümde bir şeyi savunmak ve ses çıkarmamak arasında inanın hiçbir fark yok. evlerinizde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyetinde yerli dizi izlerken ve o elinizdeki abdullah gül zamanından kalma telefondan sosyal medya üzerinden "itlere itlaf" yazarken şu ülkede neler oluyor neler... birine sesiniz çıktı mı? çıkmadı. o zaman bize de ittapar dediğiniz zaman bundan alınmayacağımızı, aksine sizin aksinize azıcık vicdanımız kaldığı için gurur duyduğumuzu anlarsınız artık.
gördüğüm dehşet olay için de beddua etmekten asla çekinmeyerek aksine bence bu sevap duasıdır diyerek şunları temenni ediyorum, bu iğrençliği yapanlara diğer dünya diye bir şey varsa eğer, o katledilen hayvanlar da beterini yapsın da bu kansızlar yine dirilsin, yine yapsınlar da bunlar yine dirilsin ve bu döngü asla bitmesin... şimdi karşıma çıksa bu adiler vallahi billahi vururum (şaka yapıyorum ya ne vurması, human centipede filmindeki şeyi yapsam içim soğumaz, çaktırmayın).
ülkemizin kanı bozuk kesimi tarafından köpekleri savunan vicdanlı kimseler için kullanılan lakap.
şimdi çıkıp da "insan güvenliği daha önemli sen ne diyorsun hebele hübele" diyenler olacak, inanın hiç umrumda değilsiniz (bu denilen şeye elbette her insan gibi katılırım, ama bu sözleri bahane edip de şu ülkede ne pislikler yapıldı yazmaya elim kolum varmıyor).
bu tarz insanlara "kanı bozuk" kadar ağır bir ithamda neden bulunduğumu ve şu son günlerde yaşadığım bu ülkedeki iğrençliklere neden bu kadar nefret dolu olduğumu şuraya yazacağım artık. vallahi isteyen "ittapar" desin isteyen başka bir şey, değersiz sözleriniz o hayvanların çektiği eziyetten hiç de önemli değil benim için.
öncelikle sokakta köpek olmasını ben de savunmam. çünkü köpekler ne kadar kedilerin aksine (burada kedilere çamur attığımı sanmayın bazı entry'lerimi okumuş arkadaşlar ne çok sevdiğimi bilir) cüsselerine ve kuvvetlerine göre aslında çok çok uysal hayvanlar olsalar da (o kuvvet o ağırlık kedilerde veyahut başka bir hayvanda olsa inanın sokağa çıkamazdınız köpekler buna rağmen insan müsveddelerine senelerdir iyi dayanıyor) aç ve kışkırtılmış olduklarında son derece tehlikeli olabilmekteler. ayrıca öyle olmasalar bile köpeklerden korkan hiç azımsanmayacak bir kesim var. herneyse, bu yüzdendir ki benim de görüşüm köpeklerin sokakta olmaması, fakat adam gibi barınaklarda adam gibi insanlar tarafından doğru düzgün muamele görmeleri veya başından bu hayvanların kısırlaştırılıp çoğalmalarının önüne geçilmesidir.
fakat gel gelelim bizim aşağılık (aslında babasından girip en büyük dedesinden çıkmak isterdim bunların ama sözlük kuralları işte o yüzden böyle cici bir kelimeyle yetineceksiniz şimdilik) kesim tarafından bu hayvanların "uyutulması" uygun görülmüş.
şimdi "uyutmak ne ya?" diyenler hala varsa kibarca *ldüruyorlar. bu kadar yani. bunun da adını "uyutmak" koymuşlar. e çünkü bu beyefendilerin bu kadar hayvanı kısırlaştırmaya parası yokmuş (kimse de demiyor o vergiler nereye gidiyor diye) ama uyutmak için kullanılan ıvır zıvıra allah ne verdiyse... çünkü onlara göre kısırlaştırmak veterinerde yapılıyor ve zahmetli bir süreç, e bunla da hayvanın canı pahasına olsun kimse uğraşmaz. ama uyutmak sihirli değnek gibi! bir köpeğe iğne vuruyorsun, hop, uyuyor, hiç de uğraşmıyorsun veterinerle falan... hay ben sizin aklınızı s... seveyim.
bunu ilk duyduğumda kanım donmuştu. sonra sonra bu mağara adamlarıyla bir olunmayacağını anladığımda madem böyle olacak yapacak bir şey yok diye pes ettim ve vicdanımın sesini bastıramasam da milletle bu kavgaya girmeyi bıraktım.
sonra efendim insanlık sınırımı zorlayacak ikinci vaka yaşandı. bu köpeklerin bir çoğunu "uyutmak" dedikleri "avrupai" sistem yerine (insanın sorası geliyor senin neyin avrupai ki bu da avrupai olsun diye... ki avrupanın yediği her nane iyi olur diye bir kural mı var? herşeyden önce bunu isteyen insanlar sözde müslümanlar) çamaşır suyuyla zehirleyerek *ldürüyorlarmış. ben şimdi çıldırayım mı, yoksa susup içime mi kapanayım bilemedim. ama demek şu kansızlık sendromu bana da bulaşmış ki artık ben de pek ses çıkarmıyorum. niye? e çünkü "insan canı herşeyden önemli".
neyse efendim, baktık bu hayvanları yetmezmiş gibi bir de türlü eziyet ve işkenceyle barınaklara tıkıyorlar. yine sustuk. e neden? "çünkü herşey biz insanlar için, bu hayvanlar bizim canımızı tehdit ediyor"
neyse bu sözlerle hep susturulduk. ta ki bu gün karşıma sinirden odamdaki eşyaların neredeyse üçte birini oraya buraya fırlatıp şiddetli bir sinir krizi geçirmeme sebep olacak olayı görene kadar. tebrikler nur topu gibi bir sinir hastasıyım ben, "insanlar" sağolsun. gelin beni de barınağa tıkın.
şimdi bu çirkin, "insanca" olayı anlatmak istemiyorum. ama şöyle söyleyeyim "onlar vahşi hayvan, biz insanız" diyen mahlukatlar, en vahşi hayvanın bile anca yapabileceği kusursuz bir katliam, vahşet, canilik, artık ne derseniz deyin... öyle bir şey yapmışlar ki.
ama olur mu? herşey bizim için. bu hayvanlar zararlıymış, yok edilmesi gerekiyormuş, "masum insanlara" zarar veriyorlarmış.
şimdi şu son söylediğim kısım elbette çok kez olmuştur, bunu zaten reddetmiyorum. dediğimiz gibi köpekler vahşi olabilen canlılar. böyle vakalar oluyor, beni de zamanında köpekler kovaladı, hem de 8 tanesi birden evime kadar koşturmama sebep oldular. bunu da "sana saldırırsa görürsün" diyen organizmalar bilsin diye söylüyorum.
şimdi bu köpekler beni kovaladı, seni kovaladı, senin ilerideki çocuğunu çoluğunu soyunu sopunu ananı avradını kovaladılar diyelim. ve tebrikler, akplisi chplisi zengini fakiri otu oku birleşip ne güzel nefret ve kin dolu kışkırtılmalar yaptınız siz öyle! şu baştaki kısmı özellikle söylüyorum çünkü ben hiçbir olayda her kesimden insanın bu kadar birleşip bir şeyin üstüne gittiğini görmedim.
peki "herşey bizim için" ya, neden t*cizcilere, t*cavüzcülere, k*tillere bu kadar ses çıkmadı? senin benim çoluğumu çocuğumu bu köpeklerden daha fazla tehdit eden bu iğrenç insanlara bir kesim tepki gösterse öbürü sessiz, bir aile protesto etse öbürleri susgun. sokak köpeklerine karşı gösterilen nefretin dörtte biri asıl sorunlarımıza; ülkedeki can güvenliğinin ucuzluğuna, boğazımıza kadar çıkan zamlara, adalet ve eğitimin çürümüşlüğüne karşı ne zaman gösterildi? tamam, sokaktaki köpeğe de tepkili olun, bakın insan gibi tepkili olun, aşağılık bir mahlukat gibi değil... bu diğer saydıklarıma karşı da aynı derecede tepkili olun. ama bakıyorum, kuzu koyun gibi insanlar sırf bir tek ona güçleri yetiyor diye tüm nefretini köpeklere kusuyor, kan donduran şeyler yapmaktan, onun bunun sinirini bu hayvanlardan, tek suçu bu leş ülkede yaşamak olan bu köpeklerden çıkartmaktan bir gram çekinmiyorlar. hem de yaptıklarını iradeli bir şekilde yapan insanlar ceza almazken bu ülkede çocuk bilincine bile sahip olmayan hayvanlar cehennemi yaşıyor.
peki siz bizim gibi insanlara "ittapar" derken bizim size bu iğrençliklere ses çıkamadığınız için ne dememiz gerekir? "t*cavüzcütapar, k*tiltapar, zamtapar"??? hangisini beğendiniz, seçin alın!
e tabi ki zorunuza gitti, ne alaka dimi? "biz bu olanları mı savunuyoruz da bize böyle denilecek" diyorsunuz. benim gözümde bir şeyi savunmak ve ses çıkarmamak arasında inanın hiçbir fark yok. evlerinizde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyetinde yerli dizi izlerken ve o elinizdeki abdullah gül zamanından kalma telefondan sosyal medya üzerinden "itlere itlaf" yazarken şu ülkede neler oluyor neler... birine sesiniz çıktı mı? çıkmadı. o zaman bize de ittapar dediğiniz zaman bundan alınmayacağımızı, aksine sizin aksinize azıcık vicdanımız kaldığı için gurur duyduğumuzu anlarsınız artık.
gördüğüm dehşet olay için de beddua etmekten asla çekinmeyerek aksine bence bu sevap duasıdır diyerek şunları temenni ediyorum, bu iğrençliği yapanlara diğer dünya diye bir şey varsa eğer, o katledilen hayvanlar da beterini yapsın da bu kansızlar yine dirilsin, yine yapsınlar da bunlar yine dirilsin ve bu döngü asla bitmesin... şimdi karşıma çıksa bu adiler vallahi billahi vururum (şaka yapıyorum ya ne vurması, human centipede filmindeki şeyi yapsam içim soğumaz, çaktırmayın).
devamını gör...
19.
putperest pagan inancıdır açıkça.
devamını gör...
20.
ulan hayvanları öldürmeden çözün vahşileşmiş/hastalıklı hayvanı itlaf edin onun dışındakiler için başka çözüm bulun diyoruz adam ittapar diyor.
aynı gerizekalı diyor ki 10 milyon köpeği kimse toplayamaz itlaf tek çözüm bre gerizekalı sen 10 milyon köpeğin toplanıp barınakta bekletilip uyutulmasının imkanı olduğunu söylüyorsun ama aynı şeyin kısırlaştırma için yapılamayacağını söylüyorsun öyle mi? e gerizekalı dediğimizde kızma o zaman!
daha yazarım da neyse.
aynı gerizekalı diyor ki 10 milyon köpeği kimse toplayamaz itlaf tek çözüm bre gerizekalı sen 10 milyon köpeğin toplanıp barınakta bekletilip uyutulmasının imkanı olduğunu söylüyorsun ama aynı şeyin kısırlaştırma için yapılamayacağını söylüyorsun öyle mi? e gerizekalı dediğimizde kızma o zaman!
daha yazarım da neyse.
devamını gör...