soner yalçın'ın hz. ayşe yazısı

gerçekler kimin umrunda yaşar nuri öztürk te böyle demişti. 19-20 olması lazım diye. tek genç eşi de hz ayşe.
insanlar işte ne kadar eğitimli vs olsa bile bazı konulara fanatik bakıyor duygusal bakıyor yandaş bakıyor gerçeği görmezden geliyor.
işte ortaya ışid yok taliban yok tarikat vs çıkınca din bozuluyor. kime ne diyeceksin .

aa soner diyosa doğrudur, herbokoloji profesörü bokoloji anabilim dalı başkanıdır kendisi..

bu konu hakkında bilgi kirliliği var. doğru 1 tane ama hangisi insanlar onu merak ediyor.

soner yalçın, atatürk'ü müslüman gibi gösteren tatlısu müslümanıdır. dolayısıyla her şeyi eğip büker. güvenmemek gerek.

burada sorulması gereken asıl soru şu olmalı. ümmet neden peygamberin kendinden yaşça küçük olan hz. aişe ile evliliğini örnek alırken, kendinden 25 yaş büyük olan hz. hatice ile evliliğini örnek almaz? muhammed'i t ile yazan da bu bilginin mevcut olmadığı aşikar. ısmarlama bir yazıyı düşünce olarak yanından geçmeyecek insanlar tarafından paylaşılıyor olması ne büyük eziklik. sanki amerika'yı yeniden keşfetmiş yazdıklarıyla. senelerdir bildiğimiz duyduğumuz şeyi karşı mahalleden bile destekleniyor savımız ayağına yazdırılmış gibi duruyor.

6 yaşındaki bir çocuğa yıllarca tecavüz edilmesine 1 kelam edememiş cibiliyetsiz, ama islamiyete laf geliyormuşmuş, amanmış.

ateşiniz bol olsun, bizi geçtik, allaha nasıl hesap vericeğiniz bakalım.

birini daha yaş saymanın menstrual döngü ile başladığını söylediğini görüsem, o kişiye oracıkta hicri takvimi dürüp büküp güzelinden geçireceğimi hatırlatan yazı.

yaş saymak ezelden beri doğumdan başlar. bizim mahalledeki mami'nin çocukçuluğunu örtmek için bunca takla atmaya gerek yok, çünkü böyle bir olasılık yok. adam kızı 6 yaşında almış, bu kadar.
hadi diyelim takvim farklıydı.* ulan yaş hicri takvim yılı ile hesaplanıyordu ise bu çocuk daha da genç oluyor!

din, eserini sanatçısından soyutlayabileceğiniz bir sanat işi değildir. ilkokul proje ödevi grubunda değilsiniz; önderliğin sonuçları vardır. yolunu izlediğiniz kişinin yaptıklarını bilip aynı yoldan devam ediyorsanız, sizin de bir farkınız yoktur.

anlattığı şeylerin yaşanan-yaşandığı iddia edilen olayın özüyle hiç bir ilişkisi yok.


"az anlayan yanlış anlamış", kendi nereden çok anlayıp doğru anlamış meçhul. olaya 'ayşe, peygamberle kaç yaşında evlendi' meselesinden giriyor. kısaca diyor ki 6 yaşında evlilik diye bir şey yoktur, neresi evlilikse işte. diyor ki peygamber ayşe'yi 6 yaşında almış diye bir hurafeye inanıyor bunlar, o yüzden böyle davranabiliyorlar, halbuki bu köylü islamı, aydınlık islamda bu böyle değildir, zaten ayşe de 6 değil 18dir 20dir. 18'in altına bile inmemiş ki şehirliliğine zeval gelmesin. zanlıların yaptığı işe kılıf mı buluyorsun arkadaşım sen, ortada bin küsur yıllık bir yanlış anlama olayı var yani sadece, öyle mi? tut ki senin iddia ettiğin yaşta evlenmiş olsun onlar, bu din şemsiyesi altında çocuk yaşta kimse evlendirilmemiştir, dinde yeri yoktur manasına geliyor öyle mi?

yaş hesabı kesmemiş bir de peygamberin diğer 'devrimsel' evliliklerinden bahsetmiş, neyi savunuyor neye referans veriyor anlayamıyorum.

muhalifliğini de esirgememiş sağ olsun. '' politik hayatta 'inanç rantı' arttıkça, 'köylü inancın' serbestlik alanı o derece büyüyor, ve diyanet’ten siyasi çevrelere kadar herkes medeniyet dini islam’ın katledilmesini seyrediyor'' buyurmuş, bravo. nereden geldiği meçhul, varlığı kendinden menkul şu köylü inancı olmasa, her şey hallolacak, 'inanç rantı' falan da kalmayacak ortada, öyle değil mi?

siyasetten-diyanetten daha fazla bahsetme gereği duymuyor o yüzden. iki hafta önce ankara müftüsünün, bilmem ne töreninde "ben ankara müftü olarak kütüb-ü sitte değil kütüb-ü tis’a’daki bütün mütevatır, meşhur, sahih, hasen ve hatta zayıf hadislere bile iman etmişiz"* dediği kütüb-ü sitteyi, o da yetmezmiş gibi tis'ayı anlatmıyor. siyaset-diyanet o müftü hakkında bir tasarrufta bulunma zahmetine girmiş mi anlatmıyor. müftünün hadis külliyatına iman ettiğini övünerek ilan ettiği yerde onun arka bahçesi olan tarikatı-cemaati ne haltlar yer onu anlatmıyor. o bahsedilen kitaplardaki evlilik bahislerini anlatmıyor. bin bilmem kaç sene bu işler nasıl anlaşılmış nasıl yaşanmış anlatmıyor. savcının iki kez tutuklama talep edişini mahkemenin nasıl reddettiğini, kemik yaşı olayındaki dönen dolabı kimlerin çevirdiğini, o insanların bu makamlarda nasıl at oynattıklarını anlatmıyor. cemaat kucağından kalkıp tarikat kucağına nasıl oturulduğunu anlatmıyor.

anlatmıyor dediklerimden müstakil olarak bahsetmiştir ya da etmemiştir mevzu o değil. mevzu; esas olayı buralardan değil, köylü bilmem nesi zırvalığından-yaş hesabı üzerinden, peygamberin evlilikleri üzerinden okumayı tercih ediyor olması, tam bir safsata.

bu konuda aklıma hep şu gelir, bir dinin temsilcisinin 53 yaşındayken 19-20 yaşlarındaki bir kızla evlenmesi doğru mudur ki bu bir savunma olarak öne sürülüyor? hani din doğruluk ve ahlaktı, kendinden vazgeçmiş sadece tanrı derdinde olan bir peygamberden bunu beklemem ben. bilmiyorum, ayşe 19-20 olsa bile doğru gelmiyor bana. inananlara bir şey demiyorum.

her devrin adami soner yalcin su an islam savunucusu gibi gorunup daha ortaklari akp’ye yaranir aciklamalar yapmak zorunda.
90larda olsa en keskin islam karsiti aciklama yapan da bu olurdu.
ki yapmisliklari var.
bide cikmis yok hz muhammed sahip cikmak icin evlendi diye sacma argumanlara girmis.
kimin kizina sahip cikmak icin evlenmis sanirsin coban abdullahin kizi.
koca ebubekirin kizinin sahip cikilmaya mi ihtiyaci varmis ?

ulusalcılar neden böyle ya.

her fırsatta siyasal islama destek olmak için olmadık şeyler yapıyorlar.

ağababası perinçek gibi saraya iman edenlerden. ayrı p.kun laciverdi. döne döne doyamadılar. şeyhi perinçek pkk'lı iken turan dursun'un, ilhan arsel'in kitaplarını basmakla kalmayıp onlara önsöz yazardı. şimdi benim 'dinim-cinsim uludur' havalarında.
birlikte takvim gazetesinde 'islam'dan boncuklar' adlı köşeyi dönüşümlü yazsalar yeridir.

adamın peygamberliğini ilan ettiği sene belli, o zaman ki yaşı belli. doğduğu tarih belli öldüğü tarih belli, kaç yaşında öldüğü belli. hangi sene hangi savaşa katıldığı belli, yaşı belli. ama ayşe'nin yaşına gelince o seneler tam takvim yoktu, yaş hesabı yapılamıyordu falan filan gibi bir savunma. yav he la he.
ticaret yapılabiliyordu. bir şekilde o zamanın koşullarında dahi insanlar bina dikebiliyor, tıbbi müdahaleler yapabiliyordu. bunların hepsi az çok matematik gerektirir. hayatın her alanında matematik var. ama bir kızın yaşını hesaplayalım deyince takvim yoktu, rakamlar tam oturmamıştı. çok ikna edici savunma ben tamamım.