soyun erkek üzerinden devam etmesinin bilimsel açıklaması
başlık "spiritüel aydınlık" tarafından 18.08.2023 19:55 tarihinde açılmıştır.
1.
çünkü yumurta hücresi sabit durur ve döllenmeyi bekler. sperm ise mobildir. hareketlidir yani. bu bile yeterli bir açıklamadır.
devamını gör...
2.
yoktur, bilimsel de değildir. soy bilimsel olarak ana üzerinden devam eder. (bkz: mitokondrial havva)
erkek üzerinden devam eden şey hukuki bir uygulama olup mülkiyet haklarının aktarımı ile ilgilidir.
kaldı ki halen yahudilikte soy anne üzerinden devam etmektedir. yahudi bir annenin çocukları babaları dışarıdan bile olsa yahudi sayılır. buna karşılık yahudi bir babanın, yahudi olmayan bir kadından olan çocukları yahudi olarak kabul edilmezler.
erkek üzerinden devam eden şey hukuki bir uygulama olup mülkiyet haklarının aktarımı ile ilgilidir.
kaldı ki halen yahudilikte soy anne üzerinden devam etmektedir. yahudi bir annenin çocukları babaları dışarıdan bile olsa yahudi sayılır. buna karşılık yahudi bir babanın, yahudi olmayan bir kadından olan çocukları yahudi olarak kabul edilmezler.
devamını gör...
3.
kagit üzerinde öyle ama gercekte genler kadın erkek demeden sonraki nesillere aktarılıyor.
devamını gör...
4.
yok öyke bir bilimsel açıklama. gidin temel biyoloji öğrenin, tanımaları okurken sinir krizi geçirdim. ya arkadaşlar o sperm yumurta ile birleşmeden önce siz diye bir şey yok, kimse sperm yarışı falanda kazanmadı. en temel haliniz zigot hatta embriyo desek daha doğru. yani babanız başkası ile üremiş olsaydı o kişi siz olmayacaktınız, genler sadece fenotipi (dış görünüşü etkilemiyor, zekayı, karakteri vs olgularıda etkiliyor hatta fobiler bile geçebiliyor.)
konuya girmişken belirteyim, cinsiyet rolünü bile genelde erkeğe yıkarlar ama buda doğru değil evet xx veya xy veren erkek ama yapılan araştırmalar yumurtanın(ovaryum) da etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
yumurta spermle karşılaşır, döllenme gerçekleşir ve bebek oluşur. bu çok basit gibi görünüyor ama gerçek göründüğü kadar kolay değil. abd swarthmore koleji'nden biyolog scott gilbert, yumurtanın çiftleşmeye izin verecek sperm tipini, yani 'kazanan' sperme daha önce karar verdiğini söylüyor. yapılan araştırmalar, döllenme sırasında yumurtanın pasif olmadığını ve en güçlü spermi seçtiğini ortaya çıkarıyor.onlarca yıldır bilim insanları yumurtayı pasif, spermleri ise aktif bir savaşçı olarak gördü. ancak fareler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, yumurtanın sperm seçtiği kanaatine varıldı.dişi yumurta itaatkar olmayı reddediyor! baskın bir rol oynuyor ve kendi spermlerini seçiyor
kazanana çoktan karar verildiği için buna 'sperm yarışı' demek doğru olmaz. yani basitçe söyleyecek olursak, yumurta zaten girmesine izin verecek sperm tipini seçmiştir.
detay...
seattle'daki pasifik kuzeybatı araştırma enstitüsünün baş bilimcisi joe nadeau, yumurtaların üreme alanında aktif bir oyuncu olduğuna ve yavruları üzerinde kontrol sahibi olduğuna inanmaktadır. yani, yumurtalar döllenme sırasında en iyi genlerle sperm seçerler.şimdiye dek tesadüf eseri olduğuna inanılan süreçli ilgili konuşan profesör joe nadeau, “bu durum, döllenme hakkında çok farklı bir bakış açısı yarattı” diyor.joe nadeau, gübrelemenin rastgele olmadığını ve bazı yumurtalar ile spermler arasındaki belirli çiftlerin diğerlerine göre daha yaygın olduğunu öne süren örnekler buldu. nadeau, yaptığı çalışmanın bir parçası olarak, testis kanserine yakalanma şansını arttıran bir genin normal ve bir mutant kopyasını taşıyan dişi fareler yetiştirdi.
erkek farelerin hepsinin normal genleri vardı. elde edilen yavru mendel'in kurallarını izledi ve yavrular arasında mutasyona uğramış formun rasgele bir dağılımı vardı. fakat ikinci deneyde, profesör nadeau üremeyi tersine çevirdi.kadınlar normal versiyona sahip iken erkeklere kanser geninin mutant kopyasını verdi. ve sadece yüzde 27'si mutant varyantı gördü.yumurtaların ve spermlerin bunu nasıl yapabileceğine dair bir kanıt yok ama dr nadeau iki olasılık olduğuna inanıyor.ilki folik asit molekülleriyle ilgilidir; sperm ve yumurta arasında çekim vardır. folik asit metabolizması bunlar arasındaki çekimde belirleyici faktördür. araştırma, bu moleküllerin gübrelemede önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. bu sinyallerdeki değişiklikler, ne kadar sperm ve yumurtanın birbirine çekildiğini etkileyebilir.bir başka hipotez, yumurta tam olarak oluşmadan önce spermin dişi üreme yollarında olduğunu göstermektedir. spermin varlığı, bu hücrelerin nasıl böldüğünü etkiler, böylece genleri mümkün olduğunca spermler için uygun olabilir.
2013 yılında doğu anglia üniversitesi'nde yapılan araştırma, dişilerin yumurtalarını yumurtalık sıvısıyla kapladığını, bunun da doğru türdeki genlerle spermi çeken kimyasallar içerdiğini ortaya koyuyor. araştırma, doğuştan gübrelemeyi öneren mendel'in yasasına karşı çıkıyor .
konuya girmişken belirteyim, cinsiyet rolünü bile genelde erkeğe yıkarlar ama buda doğru değil evet xx veya xy veren erkek ama yapılan araştırmalar yumurtanın(ovaryum) da etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
yumurta spermle karşılaşır, döllenme gerçekleşir ve bebek oluşur. bu çok basit gibi görünüyor ama gerçek göründüğü kadar kolay değil. abd swarthmore koleji'nden biyolog scott gilbert, yumurtanın çiftleşmeye izin verecek sperm tipini, yani 'kazanan' sperme daha önce karar verdiğini söylüyor. yapılan araştırmalar, döllenme sırasında yumurtanın pasif olmadığını ve en güçlü spermi seçtiğini ortaya çıkarıyor.onlarca yıldır bilim insanları yumurtayı pasif, spermleri ise aktif bir savaşçı olarak gördü. ancak fareler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, yumurtanın sperm seçtiği kanaatine varıldı.dişi yumurta itaatkar olmayı reddediyor! baskın bir rol oynuyor ve kendi spermlerini seçiyor
kazanana çoktan karar verildiği için buna 'sperm yarışı' demek doğru olmaz. yani basitçe söyleyecek olursak, yumurta zaten girmesine izin verecek sperm tipini seçmiştir.
detay...
seattle'daki pasifik kuzeybatı araştırma enstitüsünün baş bilimcisi joe nadeau, yumurtaların üreme alanında aktif bir oyuncu olduğuna ve yavruları üzerinde kontrol sahibi olduğuna inanmaktadır. yani, yumurtalar döllenme sırasında en iyi genlerle sperm seçerler.şimdiye dek tesadüf eseri olduğuna inanılan süreçli ilgili konuşan profesör joe nadeau, “bu durum, döllenme hakkında çok farklı bir bakış açısı yarattı” diyor.joe nadeau, gübrelemenin rastgele olmadığını ve bazı yumurtalar ile spermler arasındaki belirli çiftlerin diğerlerine göre daha yaygın olduğunu öne süren örnekler buldu. nadeau, yaptığı çalışmanın bir parçası olarak, testis kanserine yakalanma şansını arttıran bir genin normal ve bir mutant kopyasını taşıyan dişi fareler yetiştirdi.
erkek farelerin hepsinin normal genleri vardı. elde edilen yavru mendel'in kurallarını izledi ve yavrular arasında mutasyona uğramış formun rasgele bir dağılımı vardı. fakat ikinci deneyde, profesör nadeau üremeyi tersine çevirdi.kadınlar normal versiyona sahip iken erkeklere kanser geninin mutant kopyasını verdi. ve sadece yüzde 27'si mutant varyantı gördü.yumurtaların ve spermlerin bunu nasıl yapabileceğine dair bir kanıt yok ama dr nadeau iki olasılık olduğuna inanıyor.ilki folik asit molekülleriyle ilgilidir; sperm ve yumurta arasında çekim vardır. folik asit metabolizması bunlar arasındaki çekimde belirleyici faktördür. araştırma, bu moleküllerin gübrelemede önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. bu sinyallerdeki değişiklikler, ne kadar sperm ve yumurtanın birbirine çekildiğini etkileyebilir.bir başka hipotez, yumurta tam olarak oluşmadan önce spermin dişi üreme yollarında olduğunu göstermektedir. spermin varlığı, bu hücrelerin nasıl böldüğünü etkiler, böylece genleri mümkün olduğunca spermler için uygun olabilir.
2013 yılında doğu anglia üniversitesi'nde yapılan araştırma, dişilerin yumurtalarını yumurtalık sıvısıyla kapladığını, bunun da doğru türdeki genlerle spermi çeken kimyasallar içerdiğini ortaya koyuyor. araştırma, doğuştan gübrelemeyi öneren mendel'in yasasına karşı çıkıyor .
devamını gör...
5.
bilimsel bir aciklamasi yoktur cunku biyolojide kullanilan soy kavrami yaygin bilinen turunden farklidir. sizin soy olarak adlandirdiginiz kavram mulkiyet/miras meselelerinde hatta otesi feodalizm ve hiyerarsi gibi daha iktidari bir siniflandirmanin aracidir.
devamını gör...