sözlük ortamının psikoloji bozması

sadece burası için demiyorum. bu ve buna benzer sözlükler resmen insanın psikolojisini bozuyor.
ne kadar ruh emici, dengesiz, insanların moralini bozmak için uğraşan tip varsa hep böyle ortamlarda.

bak ya ikiside boş boş şeyler yazmış.
paranız yok paranız, psikolojiniz ondan dolayı bozuluyor.

bilindik bir hikâyedir ama yine de yazalım. kıssadan hisse olsun.

vakti zamanında new york'ta bir arkadaş grubu öğle yemeği için dışarıya çıkarlar. gruptakilerin arasında bir de kızılderili vardır. muazzam bir gürültü kirliliğinin ortasında insan kalabalığını yararak ilerlemektedirler. araba sesleri, siren sesleri, inşaatlardan gelen sesler vesaire derken, kızılderili bir anda duraksar. arkadaşları merakla neden durduğunu sorarlar. kızılderili kulağına cırcır böceği sesi geldiğini söyler. arkadaşları ona gülmeye başlar. ''böyle bir gürültü fanusunun içerisinde cırcır böceğinin sesini duymak mı? bu imkansız. artı böceğin burada olması da imkânsız.'' tarzında yorumlarla kızılderili ile tabiri caizse kafa bulurlar. kızılderili ise iddiasının arkasındadır. cırcır böceğini aramaya başlar. gruptakiler kendisine gülerek, yanından ayrılırlar, birisi hariç.

kızılderili duyduğu sese doğru hareketlenmiştir. bir iki sokak kadar ilerledikten sonra küçük bir yeşillik alana ulaşır. onunla birlikte kalan arkadaşı da onu takip etmektedir. kızılderili yavaşça yere eğilir ve sesini duyduğu cırcır böceğini eliyle arkadaşına işaret eder. adam ciddi anlamda şaşırmıştır. bu hengamede kızılderili'nin cırcır böceğini bulmuş olması ona mucizevi bir durum gibi gelmiştir. merakla sorar; ''senin özel güçlerin mi var? bu sesi nasıl duyabildin?''

kızılderili arkadaşına gülümser ve kendisini takip etmesini söyler. kalabalık bir cadde de kaldırımda yürümeye başlarlar. kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırıma doğru yuvarlayarak fırlatır. bozuk paranın sesini duyan onlarca insan bir anda bakışlarını yere doğru yönelterek, paranın kendilerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.

kızılderili arkadaşına döner ve şöyle der; ''gördün mü asıl önemli olan şey senin nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin. insanın gücü de güçsüzlüğü de burada saklıdır.''

hülasa; hangi ortamda bulunursanız bulunun, önemsediğiniz şeylerle var olursunuz. apolete değer veriyorsanız, ilk olarak ona uygun şekilde davranan insanları bulursunuz. beğeniye, ilgiye, göz önünde olmaya değer veriyorsanız o insanların satırları dikkatinizi çekecek ve onlarla al gülüm ver gülüm yapacaksınız. okumaya ve yazmaya değer veriyorsanız, o insanlar akıştan saniyeler içerisinde düşse dahi siz onları kızılderili'nin cırcır böceğini bulduğu gibi muhakkak bulacaksınız. gerisi de laf-ı güzaf. okuyacak içerik bulamıyorum diyenler metal paranın peşinde koşanlardır. başınızda paralansın inşallah! * iş bu sebeple psikolojiniz bozuluyorsa, naçizane bunun nedenini kendinizde aramanızı salık veririm. kabuk dolusu selamlar...

ya sırf vakit geçsin, belki de biraz eğlenirim diye giriyorum ama gerçekten sinirlerim bozuluyor.

açılan başlıkları görünce terk-i diyar etmek istiyor insan. kadın düşmanı, din bağımlısı, iq seviyesi 2 haneli insanlarla doluymuş burası meğer dedirtiyor insana.

(bkz: minareye kılıf uydurmak)

senin psikoloğun zaten bozuk demek ki.

burası da yavaş yavaş ekşi sözlük gibi olursa buradan da kaçar başka sözlüğe gideriz. kimse bizim psikolojimizi bozamaz. imza xanax...

çoğu yazılana gülüp geçiyorum açıkçası. bu kadar da saçmalamamıştır herhalde deyip yanıldığım çok olmuştur ama o bile sinirimi bozamaz benim. çok takılmıyorum o yüzden de bu önermeye şahsen katılmıyorum.