sözlükteki genç erkeklerin çoğunun savaşta ölecek olması

ya da ağzımızı hayra açıp öldürülme ihtimali diyelim. evet beyler, yurtta sulh cihanda sulh diyen ve bilhassa orta doğu'daki meselelere karışmayan bir yönetici sınıfın diplomaside hakim olduğu devirlerde gençliğimizi geçirdik. dönem soğuk savaş dönemi ve iki kutuplu dünyaydı. satranç taşlarını hücuma yönelik hareket ettirmenin bedelinin tüm dünya için ağır olduğunu bilen ağırbaşlı liderler dünyayı yönetiyordu. reagan, thatcher, mitterrand, chirac, mandela, rajiv gandhi, gorbaçev gibi.

sizin talihsizliğiniz ise kadınlarının üçte birinin okuma yazma bilmediği bir halkın elleriyle seçtiği islamcı, ihvancı ve arap yanlısı bir iktidarın dönemine denk gelmeniz. pek de uzak olmayan bir gelecekte, orta doğu'da değişecek haritalar vechesinde saldırılma sırası iran'a gelecek. işte o işi orta doğu'nun lideri olacaksın denilen ülkemize yaptıracaklar. bir kısmınız belki de o savaşta öleceksiniz.

sonrasında sıra bize gelecek ve artık, mikro düzeyde bölünmüş, lübnanlaşmış ülkemize de saldıracaklar. o zaman da zaten ya bizdensin ya israil'den deyip, kendi hatalarının bedelini bize ödetecekler. buradaki kullanışlı aparat kürtler mi olur, yoksa onları ön safa sürüp israil-abd ittifakıyla bölgesel bir çatışma mı yaşarız bilmiyorum ama bu ihtimali uzak görmüyorum. işte bir kısmınız da orada hayatınızı kaybedeceksiniz. sonuç ? hırvatistan karatında, turizm ve yan sanayi ürünü parça üretimiyle geçinen sade suya tirit bir türkiye, üstelik orta anadolu'yla, karadeniz de bizde kalıyor. yani senin arka odada a haber izleyen ananın, babanın, dedenin bize hediyesi.

o yüzden gençler, günlerinizin tadını çıkarın. sözlükte cicik mi artılıyorsunuz, dm'den bomonti birası kılıklı 3. dünya feministlerine mi yanlıyorsunuz bir şekilde günlerinizin kıymetini bilin.
.