1.
kuzeydoğu fransa'nın almanya sınırındaki güzel kenti.
tarihi yapılarının günlük hayatta rol alması,alman kültürüyle fransız kültürünün karışık olması nedeniyle mi bilmiyorum ama dünyanın pek çok yerinde bulunmuş olmama rağmen yaşanabilecek olarak gördüğüm ender yerlerden…
tarihi yapılarının günlük hayatta rol alması,alman kültürüyle fransız kültürünün karışık olması nedeniyle mi bilmiyorum ama dünyanın pek çok yerinde bulunmuş olmama rağmen yaşanabilecek olarak gördüğüm ender yerlerden…
devamını gör...
2.
almanya'nın 2. dünya savaşı sonrasında kaybettiği topraklarındandır. fransa'nın almanya sınırına yakındır. biraz da bu özelliklerinden dolayı avrupa parlamentosu'na ev sahipliği yapar.
devamını gör...
3.
üç genel bölgeye ayırmak mantıklı olur burayi, 1. tren/gar bölgesi, 2. tarihi şehir merkezi, 3. ise şehir dışı.
bu üç bölgeden nerede kalırsanız kalın, aralarındaki seyahati yürüyerek gerçekleştirebilirsiniz. şehir uluslararası bir hub olduğundan otel doludur, ve otel fiyatları avrupa'nın önde gelen şehirlerine kıyasla son derece uygundur. bu sebepten dolayı comfort inn tarzı şehir dışında kalan otelleri rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
asıl şehrin kalbi denebilecek tarihi bölgeyi de ben 3'e ayırdım. le petite france (eski dokunun korunduğu, turistik bölge), katerdral (strazburg notre dame katedrali ve nehir bölgesi. bu üç bölge arasındaki ulaşım yine yürüyerek sağlanabilir, tramvay da bir opsiyon.
gezilmesi şart olan müzeleri tarih müzesi, modern sanat müzesi ve alsacien. tabii katedralin tepesine tırmanmak da gerek (yaklaşık 350 basamak).
bunun dışında meşhur alsacien bölgesinin beyaz şarapları sürekli, her gidilen yerde tadılmalı. ayrıca bir de lahmacuna benzeyen yemekleri var, her yerde var bundan kaçırmanız imkansız. merkezi dahil istediğiniz yerde yiyebilirsiniz, tüm mekanların kapıda fiyat listesi var ve turist kazıklama peşinde bir mekana rastlamadım.
otomobil kiralama şansı olanlar enfes alsacien şaraplarının üretildiği köylere mutlaka gitmeli, şehre 1 saat uzaklıkta olan bu köyler masal gibi. hangi mevsimde gidilesi derseniz, kışın çetin geçtiği strazburg'a kışın gitmenin keyfi ayrıdır. en keyifli noel pazarlarından biri kurulur ve kar altında çok güzeldir.
bu üç bölgeden nerede kalırsanız kalın, aralarındaki seyahati yürüyerek gerçekleştirebilirsiniz. şehir uluslararası bir hub olduğundan otel doludur, ve otel fiyatları avrupa'nın önde gelen şehirlerine kıyasla son derece uygundur. bu sebepten dolayı comfort inn tarzı şehir dışında kalan otelleri rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
asıl şehrin kalbi denebilecek tarihi bölgeyi de ben 3'e ayırdım. le petite france (eski dokunun korunduğu, turistik bölge), katerdral (strazburg notre dame katedrali ve nehir bölgesi. bu üç bölge arasındaki ulaşım yine yürüyerek sağlanabilir, tramvay da bir opsiyon.
gezilmesi şart olan müzeleri tarih müzesi, modern sanat müzesi ve alsacien. tabii katedralin tepesine tırmanmak da gerek (yaklaşık 350 basamak).
bunun dışında meşhur alsacien bölgesinin beyaz şarapları sürekli, her gidilen yerde tadılmalı. ayrıca bir de lahmacuna benzeyen yemekleri var, her yerde var bundan kaçırmanız imkansız. merkezi dahil istediğiniz yerde yiyebilirsiniz, tüm mekanların kapıda fiyat listesi var ve turist kazıklama peşinde bir mekana rastlamadım.
otomobil kiralama şansı olanlar enfes alsacien şaraplarının üretildiği köylere mutlaka gitmeli, şehre 1 saat uzaklıkta olan bu köyler masal gibi. hangi mevsimde gidilesi derseniz, kışın çetin geçtiği strazburg'a kışın gitmenin keyfi ayrıdır. en keyifli noel pazarlarından biri kurulur ve kar altında çok güzeldir.
devamını gör...
4.
estetik güzelliği ile öne çıkmış fransa şehri.
devamını gör...
5.
tam bir tarih şehri. paris’ten direk tren ile 1 saat 40 dakikada ulaşıyorsunuz. ki biz öyle yaptık. paris’ten çok çok daha fazla etkilemişti beni bu şehir. hele ki petite-france bölgesi muhteşem. petite-france de kanal kenarında büyük bir avlu, avlunun ortasında belki kaç yaşında bir çınar ağacı, ağacın altında restoran masaları, köşede yan flüt çalan müsizyen. ben bunu yaşadım. yaşarken bana dan brown filmlerine gelmişiz hissi vermişti. yani o petite-france’a mutlaka gidip görün arkadaşım.
ben o kadar etkilendim ki bir sene sonra almanya gezimde stuttgart’tan 150 km gidip o ortamı bir defa daha yaşamıştım.
bu arada strazburg’a gidip colmar’a da uğramayı ihmal etmeyeniz.
ben o kadar etkilendim ki bir sene sonra almanya gezimde stuttgart’tan 150 km gidip o ortamı bir defa daha yaşamıştım.
bu arada strazburg’a gidip colmar’a da uğramayı ihmal etmeyeniz.
devamını gör...