suriyeli sığınmacılara yapılan acımasız ırkçılık
başlık "1 yazar sizi sinir etmeye başladı" tarafından 21.06.2021 00:49 tarihinde açılmıştır.
1.
2012 yılında suriye iç savaşı yeni patlak vermişti. ailemle halep'te sıradan ve mutlu bir yaşamımız vardı. iç savaşın başlamasıyla artık suriye'de yaşamanın mümkün olmadığını anlamıştık. her şeyi geride bırakıp yanlış hatırlamıyorsam 2013 yılında türkiye'ye sığındık. cilvegözü sınır kapısından hatay'a giriş yaptık. 8 yıldır türkiye'de yaşamadığımız ırkçılık kalmadı.
her türlü dışlanmayı yaşadım. sadece suriyeli olduğum için ne kadar iyi bir insan olsam da bu ülkede kimseye yaranamadım. türklerin meşhur misafirperverliğinin sadece avrupa vatandaşları için geçerli olduğunu anladım. ne olursa olsun bu ülke bana bir yaşam şansı verdi. türkçe öğrendim. ortaokul ve liseyi türkiye'de bitirip üniversite sınavlarına hazırlandım. çanakkale 18 mart üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun oldum sayılır. bir suriyeli olarak en az sizin kadar türk oldum.
hiçbir insan sığınmacı veya mülteci olmak istemez. suriyeli olup türk yaşam biçimine en aşina insanlardan biri oldum. fazlasıyla sosyalleştim, konuştum, tartıştım. bu konuda türk kardeşlerime sesleniyorum. suriyeli sığınmacıları sevmek zorunda değilsiniz. savaştan kaçan bu insanlar can sıkıntısından türkiye'ye sığınmadı. en azından ırkçılık ve aşağılamaya son verin. bu savaş bittiğinde tek bir suriyeli türkiye'de kalmak istemeyecektir.
her türlü dışlanmayı yaşadım. sadece suriyeli olduğum için ne kadar iyi bir insan olsam da bu ülkede kimseye yaranamadım. türklerin meşhur misafirperverliğinin sadece avrupa vatandaşları için geçerli olduğunu anladım. ne olursa olsun bu ülke bana bir yaşam şansı verdi. türkçe öğrendim. ortaokul ve liseyi türkiye'de bitirip üniversite sınavlarına hazırlandım. çanakkale 18 mart üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun oldum sayılır. bir suriyeli olarak en az sizin kadar türk oldum.
hiçbir insan sığınmacı veya mülteci olmak istemez. suriyeli olup türk yaşam biçimine en aşina insanlardan biri oldum. fazlasıyla sosyalleştim, konuştum, tartıştım. bu konuda türk kardeşlerime sesleniyorum. suriyeli sığınmacıları sevmek zorunda değilsiniz. savaştan kaçan bu insanlar can sıkıntısından türkiye'ye sığınmadı. en azından ırkçılık ve aşağılamaya son verin. bu savaş bittiğinde tek bir suriyeli türkiye'de kalmak istemeyecektir.
devamını gör...
2.
suriyeli sığınmacıların yönetim tarafından çeşitli haklarla donatılması ve kendilerinin de çeteleşme ile ev sahibi halkı bezdirmesi sonucunda oluşmuş ırkçılıktır. ırkçılık da değildir aslında ama hadi öyle diyelim.
devamını gör...
3.
suriyeliler en azından savaş çıktığı için kaçtı. bizimkiler dolar 7.5 oldu bu ülkede yaşanmaz diye kaçmaya çalışıyor. ekonomisi avrupalara tatile gitmesine yetmediği için ülkeye lanet eden bir insan suriyelilere laf atacak onuru nerede buluyor acaba kendisinde çok merak ediyorum. suriyelilerin savaştan kaçtığı için korkak ve onursuz olduğunu söyleyip, almanya'da garsonluk yapma hayali kuran gençlerle dolu ülkemiz maalesef.
devamını gör...
4.
misafirliğin kısası makbüldür. bu millet kendi ülkesinde yabancı olur hale geldi. ırkçılığı sınır kapılarında orantısız şiddet kullanıp bir çok mülteciyi öldüren avrupa ülkeleri yapmıştır. türkiye elinden geleni fazlasıyla yapmıştır.
devamını gör...
5.
mesul olmadıkları savaştan canlarını muhafaza etmek için türkiye’ye sığınmış bir insanın açtığı başlıktır. kendisini çok güzel açıklamış olmasına rağmen ben bir ekleme yapayım. aynı durumda olsalar bizim vatandaşlarımız ne yapacaktı? hemen kahramanlık taslayıp savaşırdım diyeceklerse başka bir soru sorayım “kiminle?” bir insana kapı komşusunu öldürmediği için kızdığınızın farkında mısınız? ayrıca lütfen (bkz: suriyeli sığınmacılara karşı kullanılan nefret söylemleri).
edit: başlığı açan arkadaşımız trol imiş. lakin söylediklerim milyonlarca insan için hala geçerlidir.
edit: başlığı açan arkadaşımız trol imiş. lakin söylediklerim milyonlarca insan için hala geçerlidir.
devamını gör...
6.
"sığınmacı" olarak gelen insanlara bi şey dersek eğer, diyin ki vicdanınız kurumuş. aslında ülkede ki suriyelilere kızma sebebimiz, bu insanları ülkemize almamız değil, insanların kızdığı şey temelde türkiye'ye gelen suriyelilere değil de, bu insanları kontrolsüz şekilde ülkeye sokup, gereksiz ve saçma sapan ayrıcalıklar vermemiz. bu konuda suriyeli vatandaşın suçu yok. bizim hükümetimiz suçlu ama bulunduğumuz ortamda kimse kızgınlığı direk hükümete sunamadığı için, kabak bu insanların başına patlıyor. haa suriyelinin çakalı yok mu ? elbette vardır.
şöyle düşünün ama, ülkenizde bir savaş çıkmış? sebebi, sorumlusu siz değilsiniz. hatta neden bu savaşın çıktığından bile haberiniz yok, 1 gecede ülkenin durumu o kadar değişiyor ki..! evinizin üstünden f16 bombalama yapıyor, sahilleriniz abluka altına alınıyor. ertesi gün bakıyorsunuz ki ülkenizde özgür bilmem ne ordusu diye bi ordu peydahlanmış, ülkenin başındaki adamın yanında dursanız, muhalif kesin size düşman, muhalif olsanız ülkenin başındaki adam size düşman. sonraki dün birileri tekrar evinizin üstüne bomba yağdırıyor ve evladınızı, yada sevdiğiniz birini kaybediyorsunuz. sonra size diyorlar ki senin oy verip seçtiğin adam senin evini bombaladı. sonra ki gün başka bi bombalama, bu sefer muhalifler yapıyor. başka sevdiklerin de ölüyor. sonra bi bakıyosun, hem seçtiğin adama, hem de muhalifler denen orduya silah desteğini veren ülkeler aynı. seni bombaladıktan sonra, seni tedavi eden insanlar da aynı. en nihayetinde varmak istediğim nokta, savaşmak istemeyen, kimseyi öldürmek ve öldürülmek istemeyen insanları ülkemize almaktan hiç gocunmuyorum hatta ve hatta bununla gurur duyuyorum. bu işin yanlış yapılması, kontrolsüz şekilde mültecilerin vatandaş yapılması savaştan kaçan sığınmacıların suçu değil. bu konuda azcık vicdan sahibi olun ve sadece suriyeli olduğu için insanlardan nefret etmeyin.
şöyle düşünün ama, ülkenizde bir savaş çıkmış? sebebi, sorumlusu siz değilsiniz. hatta neden bu savaşın çıktığından bile haberiniz yok, 1 gecede ülkenin durumu o kadar değişiyor ki..! evinizin üstünden f16 bombalama yapıyor, sahilleriniz abluka altına alınıyor. ertesi gün bakıyorsunuz ki ülkenizde özgür bilmem ne ordusu diye bi ordu peydahlanmış, ülkenin başındaki adamın yanında dursanız, muhalif kesin size düşman, muhalif olsanız ülkenin başındaki adam size düşman. sonraki dün birileri tekrar evinizin üstüne bomba yağdırıyor ve evladınızı, yada sevdiğiniz birini kaybediyorsunuz. sonra size diyorlar ki senin oy verip seçtiğin adam senin evini bombaladı. sonra ki gün başka bi bombalama, bu sefer muhalifler yapıyor. başka sevdiklerin de ölüyor. sonra bi bakıyosun, hem seçtiğin adama, hem de muhalifler denen orduya silah desteğini veren ülkeler aynı. seni bombaladıktan sonra, seni tedavi eden insanlar da aynı. en nihayetinde varmak istediğim nokta, savaşmak istemeyen, kimseyi öldürmek ve öldürülmek istemeyen insanları ülkemize almaktan hiç gocunmuyorum hatta ve hatta bununla gurur duyuyorum. bu işin yanlış yapılması, kontrolsüz şekilde mültecilerin vatandaş yapılması savaştan kaçan sığınmacıların suçu değil. bu konuda azcık vicdan sahibi olun ve sadece suriyeli olduğu için insanlardan nefret etmeyin.
devamını gör...
7.
başlıgmğı açan yazar bize bir teşekkür etmeyi unutmuş hala söylenme hala nankörlük.ne yapalim, bize refah değil yoksulluk , hastalik , dilencilik getirdiniz.bulgar göçmenleride geldi kimse onlardan nefret etmiyor . 2013 te istanbulda suriyeli dilencilerden yolda yuruyemiyorduk. dogu illerinde ismini hatirlamayadigim bisey cibani hastaligi ve en onemlisi çocuk felci sayilari artti .cunku suriyeliler cocuk felci asisi olmamisti. burada insanlar sosyal guvenlik primi borcunu odeyemedigi icin hastaneye gidemezken suriyeliler icin tup bebek hala ucretsiz karsilaniyor .esnaf oluyorlar vergi dusuk veya sifir, egitimsizler cetelesiyorlar.kontrolsuz uruyorlar .yardimdi bilmemneydi hala suriyelilere veriliyor biz gelismis yuksek gelirli bir ulke degiliz .kendimiz acken evde nasıl misafir agirlayalim ? suriyede savaş zaten bitti umarim en kisa zamanda ozlem duydugunuz vataniniza geri donersiniz ...
hatta burda aglamak yerine vataniniz icinde vataninizda savaşabilirsiniz.
hatta burda aglamak yerine vataniniz icinde vataninizda savaşabilirsiniz.
devamını gör...
8.
neresinden baksak acaba, muhtemelen arkadaş doğru söylemiyor ama doğru söylediğini varsayalım.
türkiye dünyada en fazla mülteci/göçmen barındıran ülke. muhtemelen kayıtlı olmayan kişilerle birlikte bakarsak bu rakam 6 milyon kişi civarındadır.
ülke nüfusunun %8'i kadar mülteci/göçmen.
en büyük sorunlardan birisi türkiye'nin hala bir göçmen/mülteci geri dönüş politikası olmamasıdır.
dünyanın en fazla mülteci barındıran ikinci ülkesi 2.5 milyon civarında afgan mülteci/göçmen barındıran pakistandır.
pakistanın bir geri dönüş politikası var.
pakistan, afganistan hükümetleri ve birleşmiş milletler ortak projeler üretiyorlar geri dönüş konusunda.
bunlardan bir tanesi geri dönecek kişilere afgan hükümetinin arazi taahhüdü, pakistan hükümetinin ise nakit yardımıdır, tabii paranın kaynağı da bm.
türkiye ise, suriye rejimiyle hiçbir görüşme yapmadan suriyelilerin türkiye denetiminde olan topraklara dönmesini istiyor. doğal olarak kimse de dönmeyi istemiyor.
tüm bunların haricinde, iatanbul dışında suriyelilerin yoğun olarak bulunduğu yerler suriye ile sınırı olan kentler. hatta bazı yerlerde suriyeli nüfusu türk vatandaşı nüfusunu geçmiş durumdadır.
örnek reyhanlı. türk nüfusun 1.5 katı kadar suriyeli yaşamaktadır.
diğer taraftan esad da türkiye'ye gitmiş suriyelileri geri almak için herhangi bir isteğe sahip değildir ve öyle bir amacı da yoktur.
türkiye'ye göç etmiş suriyelilerin kayıtlı olanlarının en az %70'i okuma yazma bilmeyen, okur yazar veya ilkokul mezunu kişilerden oluşmaktadır (dileyen türkiye göç idaresi raporlarından bakabilir).
yani ekonomik olarak da katkıları son derece sınırlı veya yok denecek kadar az olacaktır.
bir diğer unsur ise gettolaşmadır ve ciddi bir tehdit olarak ortadadır. arap kültürü ile türk kültürü çatışır. oysa lübnan ile de sınırı olan suriyeden lübnana gidenler çok azdır ve lübnan suriyeli mültecileri kamplarda tutmuş, büyük ölçüde kentlere yerleşmelerine engel olmuştur. emin olmamakla beraber lübnana gidenlerin büyük kısmı geri dönmüştür.
mesele suriyelilerin büyük nüfus varlığıyla beraber ortada somut bir geri dönüş politikası olmamasıdır. ikide birde suriyelilere 40 milyar dolar harcadık söylemleri de suriyeli nefretini körüklemektedir.
türkiye dünyada en fazla mülteci/göçmen barındıran ülke. muhtemelen kayıtlı olmayan kişilerle birlikte bakarsak bu rakam 6 milyon kişi civarındadır.
ülke nüfusunun %8'i kadar mülteci/göçmen.
en büyük sorunlardan birisi türkiye'nin hala bir göçmen/mülteci geri dönüş politikası olmamasıdır.
dünyanın en fazla mülteci barındıran ikinci ülkesi 2.5 milyon civarında afgan mülteci/göçmen barındıran pakistandır.
pakistanın bir geri dönüş politikası var.
pakistan, afganistan hükümetleri ve birleşmiş milletler ortak projeler üretiyorlar geri dönüş konusunda.
bunlardan bir tanesi geri dönecek kişilere afgan hükümetinin arazi taahhüdü, pakistan hükümetinin ise nakit yardımıdır, tabii paranın kaynağı da bm.
türkiye ise, suriye rejimiyle hiçbir görüşme yapmadan suriyelilerin türkiye denetiminde olan topraklara dönmesini istiyor. doğal olarak kimse de dönmeyi istemiyor.
tüm bunların haricinde, iatanbul dışında suriyelilerin yoğun olarak bulunduğu yerler suriye ile sınırı olan kentler. hatta bazı yerlerde suriyeli nüfusu türk vatandaşı nüfusunu geçmiş durumdadır.
örnek reyhanlı. türk nüfusun 1.5 katı kadar suriyeli yaşamaktadır.
diğer taraftan esad da türkiye'ye gitmiş suriyelileri geri almak için herhangi bir isteğe sahip değildir ve öyle bir amacı da yoktur.
türkiye'ye göç etmiş suriyelilerin kayıtlı olanlarının en az %70'i okuma yazma bilmeyen, okur yazar veya ilkokul mezunu kişilerden oluşmaktadır (dileyen türkiye göç idaresi raporlarından bakabilir).
yani ekonomik olarak da katkıları son derece sınırlı veya yok denecek kadar az olacaktır.
bir diğer unsur ise gettolaşmadır ve ciddi bir tehdit olarak ortadadır. arap kültürü ile türk kültürü çatışır. oysa lübnan ile de sınırı olan suriyeden lübnana gidenler çok azdır ve lübnan suriyeli mültecileri kamplarda tutmuş, büyük ölçüde kentlere yerleşmelerine engel olmuştur. emin olmamakla beraber lübnana gidenlerin büyük kısmı geri dönmüştür.
mesele suriyelilerin büyük nüfus varlığıyla beraber ortada somut bir geri dönüş politikası olmamasıdır. ikide birde suriyelilere 40 milyar dolar harcadık söylemleri de suriyeli nefretini körüklemektedir.
devamını gör...
9.
adamlar sığınmacı değil göçmen her yere rahat rahat gidiyorlar, çalışıyorlar, yiyorlar, içiyorlar hiç sığınmacı görmesek inanıcaz.
devamını gör...
10.
hiç böyle bi şeye rastlamamakla beraber suriyelilerin buradaki aşırı ilgiden cozuttuğuna hepimizin şahit olduğu zamanlar olmuştur
devamını gör...
11.
yeni bir azınlık doğuyordu.
devamını gör...
12.
yazarın sayfasına girdim ve şok oldum, her tanımında başka biri. bu sebeple yazdıklarımı sildim, insanlar hakkında hassas konularda bu kadar çıkarcı davranmak yapılabilecek en yanlış davranışlardan. yalan söyleyerek nereye kadar?
devamını gör...
13.
çölüne dön suri. bu kadar ağlayacağına ülkesinde yaşadığın ekmeğini yediğin şamın aslanı mareşal doktor beşar esad'a ihanet etmeyecektin. hem vatan hainisin hem utanmadan tc de artık ne şekilde olduysa üniversiteye girmiş bu ülkenin bir gencinin hakkını yemişsin bide ağlaşıyorsun.
devamını gör...
14.
uff sıktınız artık. sorun suriyeli olmanız değil, sorun ortadoğulu olmanız. ne güzel okutmuş etmiş bu ülke bugünlere getirmiş seni, şimdi kendi ülken için ne yapabilirimi düşünme vakti değil mi sayın suri? imkanı, eğitimi olan türkiye'de de kalmadı zaten, bize çeri çöpü kaldı. birkaç sene sonra bu insanlar oy için kullanılacak. ülkenin sosyal yapısı hepten değişmeye başladı. kendi ülkemize yabancı olduk. gurbetçiler artı suriyelilerin oylarıyla bize uygun gördükleri kaderi yaşayacağız ileride ne kadar güzel.
devamını gör...
15.
sığınmacılıkları mı kaldı? bu nasıl sığınmacılık; her yerde onlar var, hiç öyle ortama uyalım gibi bir çabaları da yok... 1 milyon bebek doğmuş şu ana kadar; bu kadar üremenin sıkıntısını ileride gelecek nesiller çeker demedi demeyin... ümmet kafasıyla gidin siz...
devamını gör...
16.
yanlış başlık. aslında başlık da yazarı da ilgimi çekmiyor. bizi bu şekilde etiketlemesinden rahatsız olduğum için yazıyorum yoksa ne başlığı ne de nick altını asla öne çıkarmak istemem. söyleyeceğim şey şu:
sayın yazar, senin yaşadıkların bu ülkenin kendi vatandaşının yaşadıklarının yanında hiç! hepimiz siyasilerin hesaplarına kurban gittik. sen zaten kendi ülkenden vaz geçmişsin. senin de katkılarınla benim ülkem, vatanım olmaktan uzaklaştı. uzun vadede, benim çocuklarımın geleceği size harcandı. sizin uyumsuzluklarınızla ve size tanınan avantajlarla benim toplumum yaralandı. bir arsızlık, bir tamahkarlık, bir beğenmezlik... çekişe çekişe hakkını arama, etiketleme, şikayet etme... keşke kendi ülkenizdeyken de bu kadar duyarlı olsaydınız. ülkemdeki en rahat, umursamaz, gamsız, tanınan sığınmacı grubusunuz. dolayısıyla senin, dertlendiğin şeyler hiç umurumda değil. çocuğumun geleceği önceliğimdir. en basitinden sen, türkleştiğini söylediğin için yazıyorum, yös*e girdin* üniversiteye gitmek için; benim çocuğum iki milyon öğrenciyle birlikte yks'ye girecek ve olmazsa ancak bir yıl sonra telafi edebilecek. tekrar söylüyorum, umurumda değilsin*.
sayın yazar, senin yaşadıkların bu ülkenin kendi vatandaşının yaşadıklarının yanında hiç! hepimiz siyasilerin hesaplarına kurban gittik. sen zaten kendi ülkenden vaz geçmişsin. senin de katkılarınla benim ülkem, vatanım olmaktan uzaklaştı. uzun vadede, benim çocuklarımın geleceği size harcandı. sizin uyumsuzluklarınızla ve size tanınan avantajlarla benim toplumum yaralandı. bir arsızlık, bir tamahkarlık, bir beğenmezlik... çekişe çekişe hakkını arama, etiketleme, şikayet etme... keşke kendi ülkenizdeyken de bu kadar duyarlı olsaydınız. ülkemdeki en rahat, umursamaz, gamsız, tanınan sığınmacı grubusunuz. dolayısıyla senin, dertlendiğin şeyler hiç umurumda değil. çocuğumun geleceği önceliğimdir. en basitinden sen, türkleştiğini söylediğin için yazıyorum, yös*e girdin* üniversiteye gitmek için; benim çocuğum iki milyon öğrenciyle birlikte yks'ye girecek ve olmazsa ancak bir yıl sonra telafi edebilecek. tekrar söylüyorum, umurumda değilsin*.
devamını gör...
17.
işte entry nick uyumu diye buna derim ben.
tanım: kontrollü yıkım için doğru yerlere dinamit yerleştirebilen başarılı bir troll örneğinin, yakmak isteği fitile bir sürü çakmak uzatılmasını sağladığı başlık.
tanım: kontrollü yıkım için doğru yerlere dinamit yerleştirebilen başarılı bir troll örneğinin, yakmak isteği fitile bir sürü çakmak uzatılmasını sağladığı başlık.
devamını gör...
18.
yanlış yere yönlendirilen öfke ve nefretin sonucunda olandır.
ülkemizin sosyokültürel yapısını kalıcı bir şekilde değiştirecek kadar fazla sayıda göçmen aldığımızın farkındayım ama bu onlara yapılan ırkçılığı haklı çıkarmıyor.
öfkenizi, nefretinizi, kısacası olumsuz duygularınızı doğru yerlere kanalize etmelisiniz. sınırlarımızı herkese açık hale getiren, mülteciler konusunda doğru politikaları izle(ye)meyen, küçük çocukların eğitime ulaşmalarına engel olarak suça yönelmelerini sağlayan kim ya da kimlerse, onlardan nefret edin.
ülkemizin sosyokültürel yapısını kalıcı bir şekilde değiştirecek kadar fazla sayıda göçmen aldığımızın farkındayım ama bu onlara yapılan ırkçılığı haklı çıkarmıyor.
öfkenizi, nefretinizi, kısacası olumsuz duygularınızı doğru yerlere kanalize etmelisiniz. sınırlarımızı herkese açık hale getiren, mülteciler konusunda doğru politikaları izle(ye)meyen, küçük çocukların eğitime ulaşmalarına engel olarak suça yönelmelerini sağlayan kim ya da kimlerse, onlardan nefret edin.
devamını gör...
19.
özgürlüğü ve bağımsızlığı için bir çok fedakarlık yapmış bir milletin, vatanlarına sahip çıkamayıp kaçan bir milleti bağrına basması pek mümkün değildir.
hem öyle bir ürüyorsunuz ki 5-6 yıla azınlık biz olucaz.
hem öyle bir ürüyorsunuz ki 5-6 yıla azınlık biz olucaz.
devamını gör...
20.
belkide vicdansızlık ama artık böyle haberlerde üzülemiyorum yani o kadar çok sorun o kadar çok yolunda gitmeyen şeyler var ki hepsi bizim kendi vatandaşlarımız demek ki bu hayat birilerinin mutlu olmaması için kurulu onlar da kendi kaderlerini yaşıyorlar
devamını gör...