tahta kurdu (kitap)

bir layla martinez kitabıdır.

adını ilk kez duyduğum bir yazar layla martinez. tamamen kitabın isminin çekiciliğine kapılıp okumaya karar verdim kitabı. iyi ki de okumuşum. derinden etkilendiğim bir kitap olmasa da okurken keyif aldım açıkçası.

nefret kadar güçlü bir duygu yoktur sanırım dünyada. nefret insanları harekete geçiren bir duygudur. insanların hayatında ve dünyanın gidişatında itici kuvvet genelde nefret olur.

bu kitapta da ya kendi hayatlarını ya da başka insanların hayatlarını mahveden insanların hikayesi var. bazıları kendisine çektirdileri yüzünden nefret ediyor insanlardan kimisi sınıfsal farklılıklar yüzünden. bazısı kıskançlıktan bazısı sıkıntıdan. ama nefret hep var.

bu hikayeyi dönüşümlü dinliyoruz. büyükanne ve torunun ağzından. ölülerle yaşıyor bu iki kadın, büyülerle, intikam isteği ve nefretle. her şey bir çocuğun kaçırılmasına kadar gidiyor. herkes haklı belki ama herkes bir o kadar da haksız.

ölüler ve dirilerin aynı evrende olduğu ya da öyle sanıldığı bir ev. duvarların içinde ölüler, önünde diriler. yatakların altında ölüler, üstünde diriler.

ölüm ve nefret dolu güzel bir kitaptı.