tartışmanın en ateşli yerinde haksız olduğunu fark etmek
başlık "dünyanıneniyibeşbininciyazarı" tarafından 21.01.2021 15:30 tarihinde açılmıştır.
1.
zamanlaması berbat bir aydınlanma anı. o an için belli etmeyip ses tonunuzu yavaçca azaltın. sonra müsait bir zamanda itiraf edersiniz. kerizliğe gerek yok.
devamını gör...
2.
artık geri dönülemez bir yola girilinilirmistir bile vitesi bir ileri daha atıp biraz da yuzsuzlugu ele alıp allah ne verdiyse devam edilmelidir.
devamını gör...
3.
en fazla tattik değiştirmeme sebep olur, bugüne kadar haksız olduğum hiçbir tartışmadan haksız olarak ayrılmadım. mübalağa etmiyorum sizi bir çay bardağı olduğunuza ikna edebilirim. :)
devamını gör...
4.
önce karşı tarafın fikrinin de mantıklı olduğunu söylenir sonrasında kendi fikrinin aslında mantıksız olduğu itiraf edilir. kabullenilir ve konu kapanır. tabi ki önce haksız olduğunun bilincine varılması gerekir. ne yazık ki bu bilinç çoğu zaman olmaz.
devamını gör...
5.
gayet mutlu olduğum 'an'dır, gerekliyse özür diler ve muhatabımı tebrik ederim.
(bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
(bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
devamını gör...
6.
haksızlığını farkedebilmek önemli daha önemlisi ise bunu dile getirebilmek. en son haksız olduğumda tartışmanın aslında benim kırgınlığımdan çıktığını farkettim, bu yüzden başka bir konuda bu durumdan kaynaklı yanlış şeyler söyledim. hatamı kabullendim haksızdım ama tek hatam bu değilmiş kırılmam da hayatmış , kırılamazmışım.
devamını gör...
7.
aniden bir aydınlanma gelir, ses alçaltılıp naif konuşmalar başlar. ve karşı tarafın haksız olmadığı söylenir.
tam olarak haksızlık kabul edilmese de karşı tarafın haklılığına dair olumlu bir yaklaşım benimsenir.
tam olarak haksızlık kabul edilmese de karşı tarafın haklılığına dair olumlu bir yaklaşım benimsenir.
devamını gör...
8.
oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya.....
öyleyim.
tanım: kabullenmenin zor olduğu, eğitici durum.
öyleyim.
tanım: kabullenmenin zor olduğu, eğitici durum.
devamını gör...
9.
genelde bunu benim karşımdaki insanlar çok yaşar, sorduğum sorulara verdikleri cevaplarla, aslında savundukları şeydeki mantıksızlığı, kendi seslerinden söyletirim, kendi seslerinden duyarlar,
en son bir arkadaşım, artık ben haksızım dan başka söyleyecek hiçbir bahanesi kalmadı, her bulduğunu sabırla çürüttüm, her açıdan her sorunun cevabı ben haksızım doğru söylüyorsun demesi gerekiyor, "sen bu konuda çok iyisin" dedi de sen haklısın demedi, ne yani ben haklı olmakdamı çok iyiyim dedim, yine kabul etmedi ona göre haklı çıkmakda iyiymişim,
ama tartışmanın en ateşli yerinde haksız olduğumu anlarsam, her zamanki gibi sesli düşündüğüm için, hmmm bi dakka, tamam tamam, diye bi uyanma cümlesi çıkar benden, zaten başka birşey söylememe gerek kalmaz, pes ederim, kabul ederim, yazması kolay, yapması çok zor ama, dişimi sıkar, ellerimi kaldırır teslim olurum, doğrusunu öğrendiğim için sevinirim, yani amacım hiçbir zaman üste çıkmak, hep haklı çıkmak değildir, fakat yenilgi ise bu bahsedilen şey, bunu yaşamamak için de olabilir, çok meraklı olduğum için de olabilir, ikna olmadığım bir sürü şey olduğu için olabilir, o kadar çok şey okuyorum ve araştırıyorumki, işte bu pes etme durumunu, artık başka bahane kalmayacak şekilde, herşeyi çürüterek filan, o kadar çok yaşatıyorumki insanlara, bazen aynı kişilere, eskiden sinirleniyordum, şimdi onuda hallettim, sakinliğim daha da eziyor karşımdaki kişiyi onu farkediyorum, hatta bu insanlarla tekrar karşılaştığımda, o anı hatırladıklarını hissediyorum, ve genelde benimle birşey tartışacaklarsa baya bir araştırma yapıyorlar gördüğüm kadarıyla :)
sanırım herhangi birşeyi öğrenme şeklim çok yönlü ve çok detaylı, çünkü bir konuda birisi birşey söylediği zaman, emin olduğum bildiğim bir konu ise röntgenini çizip bırakıyorum oraya, şöyle dişime göre ateşli bir tartışma yaşayamıyorum maalesef, öyle haksızlığını sana farkettirecek konuşmayı yapmak da herkesin kapasitesinin yeteceği birşey değildir, farketmek de aynı şekilde, çünkü bir konuda doğru bilgiyi bulmak, neyi bildiğini, bilmediğini, neyi merak ettiğini, öğrenip öğrenemeyeceğini anlamak bile hem zeka hem vizyon ister, ortalıkta o kadar çok iki üç satır okuduğuyla sana birde ders veren adam varki, bazılarıyla tartışmaya girmek bile gerçekten vakit kaybıymış.
en son bir arkadaşım, artık ben haksızım dan başka söyleyecek hiçbir bahanesi kalmadı, her bulduğunu sabırla çürüttüm, her açıdan her sorunun cevabı ben haksızım doğru söylüyorsun demesi gerekiyor, "sen bu konuda çok iyisin" dedi de sen haklısın demedi, ne yani ben haklı olmakdamı çok iyiyim dedim, yine kabul etmedi ona göre haklı çıkmakda iyiymişim,
ama tartışmanın en ateşli yerinde haksız olduğumu anlarsam, her zamanki gibi sesli düşündüğüm için, hmmm bi dakka, tamam tamam, diye bi uyanma cümlesi çıkar benden, zaten başka birşey söylememe gerek kalmaz, pes ederim, kabul ederim, yazması kolay, yapması çok zor ama, dişimi sıkar, ellerimi kaldırır teslim olurum, doğrusunu öğrendiğim için sevinirim, yani amacım hiçbir zaman üste çıkmak, hep haklı çıkmak değildir, fakat yenilgi ise bu bahsedilen şey, bunu yaşamamak için de olabilir, çok meraklı olduğum için de olabilir, ikna olmadığım bir sürü şey olduğu için olabilir, o kadar çok şey okuyorum ve araştırıyorumki, işte bu pes etme durumunu, artık başka bahane kalmayacak şekilde, herşeyi çürüterek filan, o kadar çok yaşatıyorumki insanlara, bazen aynı kişilere, eskiden sinirleniyordum, şimdi onuda hallettim, sakinliğim daha da eziyor karşımdaki kişiyi onu farkediyorum, hatta bu insanlarla tekrar karşılaştığımda, o anı hatırladıklarını hissediyorum, ve genelde benimle birşey tartışacaklarsa baya bir araştırma yapıyorlar gördüğüm kadarıyla :)
sanırım herhangi birşeyi öğrenme şeklim çok yönlü ve çok detaylı, çünkü bir konuda birisi birşey söylediği zaman, emin olduğum bildiğim bir konu ise röntgenini çizip bırakıyorum oraya, şöyle dişime göre ateşli bir tartışma yaşayamıyorum maalesef, öyle haksızlığını sana farkettirecek konuşmayı yapmak da herkesin kapasitesinin yeteceği birşey değildir, farketmek de aynı şekilde, çünkü bir konuda doğru bilgiyi bulmak, neyi bildiğini, bilmediğini, neyi merak ettiğini, öğrenip öğrenemeyeceğini anlamak bile hem zeka hem vizyon ister, ortalıkta o kadar çok iki üç satır okuduğuyla sana birde ders veren adam varki, bazılarıyla tartışmaya girmek bile gerçekten vakit kaybıymış.
devamını gör...
10.
tabi tabi, aynen, hayırlısi repliklerini mutaakiben topuk...
devamını gör...
11.
r yapmanın imkansız olduğu noktaya gelinmiştir. mecbur fikrimizi savunmaya devam edeceğiz ne yapalım. karizma mı çizilsin şimdi?
devamını gör...
12.
iyi bir şeydir. hiç farkında olmamaktansa... yanlışı savunduğunu kabul edip, karşıdakine sen haklısın diyebilmek güzel.
yanlış düşündüğünüzü kabul edip doğruda ittifak etmek yerine
haklı çıkabilmek için yanlışta ısrar etmeniz size hiçbir şey kazandırmaz.
yanlış düşündüğünüzü kabul edip doğruda ittifak etmek yerine
haklı çıkabilmek için yanlışta ısrar etmeniz size hiçbir şey kazandırmaz.
devamını gör...
13.
beynin içinde yankılanan o dank sesi.
devamını gör...
14.
çok tatsız bir duygudur.artık tartışma çok şiddetlendiği için,zaten yeterince uzadığı için artık susup hatanı kabullenip sakince sorunu çözmek için geç kalmışsınızdır zira.bu saatten sonra "sen haklısın"desen alacağınız tepki "ulan o zaman biz neyin kavgasini yapıyoruz bunca zamandır,aklın şimdi mi basina geldi,tabii ki ben haklıyım allah'ın belası"şeklinde olacaktır yüksek ihtimal.ve sonra da bu yenilgi size hep hatırlatılacaktır.ego savaşı yapmıyoruz elbette,haksız olmak da bir yenilgi değil aslında ama haksız olduğunuzu kabullenmek için uygun zaman ve ortam bence asla bir tartismanın en atesli ve çoktan sakince konuşulup anlaşılacak noktayı geçtiği an değildir.ancak haksız oldugunuz tartışmayı sürdürmek de zor;insan söyleyecek bir şey bulamıyor ve hatta saçmalıyor.iki ucu...değnek.bence tek çare;soğukkanlılıkla haksız olduğunu vs.itiraf etmeden tartışmayı bitirmek,akıl dağıtmak,konuyu başka yerlere çekmek.sonra müsait bir zamanda itiraf eder;eşşekliginiz için gönül alirsiniz.
devamını gör...
15.
(bkz: telefonun çalması için dua edilen anlar)dan biridir.
sırf bu yüzden telefonunu sessize almıyorum.
sırf bu yüzden telefonunu sessize almıyorum.
devamını gör...
16.
17.
tartışmaları sevmem insanları birbirlerinden uzaklaştırır. haksız olduğum konuda haksızlığımı önceden bilirim.
haklı olduğum konularda tartışmam. neden haklı olduğumu söylerim. anlamlandıramadıkları noktaları açıklığa kavuştururum sonra susarım. gerisi karşıdaki kişinin zeka seviyesine bağlı olan bir şey.
bir delille kırk alimi ikna ettim
kırk delille bir cahili ikna edemedim
gibi bir söz var tam net hatırlayamasam da.
haklı olduğum konularda tartışmam. neden haklı olduğumu söylerim. anlamlandıramadıkları noktaları açıklığa kavuştururum sonra susarım. gerisi karşıdaki kişinin zeka seviyesine bağlı olan bir şey.
bir delille kırk alimi ikna ettim
kırk delille bir cahili ikna edemedim
gibi bir söz var tam net hatırlayamasam da.
devamını gör...