ejderha mızrağı serisinin tatlı mı tatlı zıpır mı zıpır karakteri. mızrak kahramanlarından birisidir. tass ejderha mızrağı kurgusunun olmazsa olmazıdır. onu oradan alıp çıkardığınızda ortada mizah namına bir şey kalmaz. tabi bupu'yu da atlamamak lazım lakin maceranın sürdürülebilir mizah unsuru tass'ın ta kendisidir. özellikle flint fireforge ile kurdukları ilişki biçimi muazzamdır. ikilinin aralarında geçen diyalogların tadı dimağınızda kalır.

tass kender yurdunda doğmuştur. trapspringer amcanın yeğenidir. bu kısım niye önemli? çünkü trapspringer amca kenderler arasında bir halk kahramanı olarak bilinir. ayrıca tass'ın da dilinden hiç düşürmediği bir isimdir. aslında tass onun gibi bir kahraman olmak istemektedir lakin bir türlü şansı yaver gitmez. taa ki alıp başını kender yurdundan ayrılana kadar. kenderler biraz garip yaratıklardır. memleketlerini pek severler lakin memleketlerinde yaşamayı pek sevmezler. yumurta-kabuk ilişkisi gibi bir şey. ama en sonunda asıllarına rücu ederler.

bir de şu noktanın altını çizmek lazım ki durum açıklığa kavuşsun; kenderler asla hırsızlık yapmazlar. çeşitli materyaller onların heybelerine yanlışlıkla girer. asla kötü bir amaçları yoktur. hatta o materyallerin heybelerine nasıl girdiğini dahi bilmezler ve bundan dolayı ziyadesi ile üzgün olurlar, içine düştükleri duruma ise hayıflanırlar.

işte tass kender yurdundan ayrılıp solace'da flint'le karşılaştığında bu tipik kender ritüeli yine onun bilgisi dışında (!) tekrarlanmış, cücenin metalini indira gandiri yapan tass'i,tanis yarım elf fark etmiş ve durum suhuletle çözülerek, mızrak kahramanlığına kadar gidecek olan yol kender için açılmıştır.

tass'in ölüme karşı verdiği tepki ise şöyle olmuştur;


''-öldüm

bir an beklenti içerisinde kaldı...

-öldüm dedi tekrar kendi kendine, allah allah bu öte yaşam olmalı.

biraz daha zaman geçti

-peki, söylenecek bir şey varsa o da gerçekten karanlık olduğu...

birden kaburgalarında ve başında insanın tenini deşen bir ağrı hissetti

- eh doğrusu böyle bir şey beklemiyordum. yani anlatılanlara göre insanın öldükten sonra bir şey hissetmemesi gerekiyordu. (bunu birileri duysun diye yüksek sesle söylemişti.)

-hiç bir şey hissetmemek gerektiğini söyledim...

-tüh be belki de bir karışıklık falan olmuştur, belki de öldüm de daha haberi bedenime ulaşmadı, bur biraz bekleyeyim hele! eğer ölmek dedikleri buysa öyle abartıldığı gibi bir şey değilmiş, sadece ölmekle kalmadım, can sıkıntısından da patladım. ölmek konusunda elimden bir şey gelmez ama canımın sıkıntısı için yapabileceğim şeyler var. belki bir karışıklık oldu, bu konuda birileriyle konuşmam gerek. üstelik öte yaşamda nereye gideceksem oraya kendi başıma yürümemi bekliyorlar, bir ulaşım aracı bile tedarik etmemişler, bu gerçekten de bardağı taşıran son damla.

-hey bakın yetkili her kimse onunla konuşmak istiyorum.''


tass en nihayetinde trapspringer amca kadar meşhur olmuş ve en büyük dileğine kavuşmuştur. son kahramanların mezarlarına kabul edilmiştir. zaten onun ne kadar ünlü olduğunu sonrasında bir çok kenderin, tass amcası olmasından anlarsınız.

kender döndürme kaşığı ise ayrı efsanedir *

ışıklar içerisinde uyu korkusuz kahraman...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim