yazar: melih cevdet anday
yayım yılı: 1975
türk şiirindeki yenilenmeyi garip akımı ile başlatan şairlerden biri olan anday'ın bu şiir kitabı kafiye, ölçü gibi unsurlardan uzak bir şekilde yazılan şiirleri içerisinde barındırıyor.
yayım yılı: 1975
türk şiirindeki yenilenmeyi garip akımı ile başlatan şairlerden biri olan anday'ın bu şiir kitabı kafiye, ölçü gibi unsurlardan uzak bir şekilde yazılan şiirleri içerisinde barındırıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "salyangöz" tarafından 07.12.2020 22:05 tarihinde açılmıştır.
1.
"ruh, şarabı gördü üzümden önce
süt, kan olmak için devinir
tohum bildi herkesten önce ekmeği
gün, denizi salıvermeden batmaz.
ruh, şarabı gördü üzümden önce
ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
denize inmesi nedendir?"
dizelerini barındıran (bkz: melih cevdet anday) şiiri
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
*aynı isimde bir şiir başlığı olduğu için kitap diye belirtilmiştir.
1915/ 2002 yılları arasında yaşamış türk şair ve yazar melih cevdet anday'ın yazmış olduğu eser olup şiir türünde yer alıyor ve 1975 yılında yayınlanmıştır.
kitabımız hakkında konuşmak gerekirse;
şiirleri mükemmel buldum, keza bazı dizeleri okurken irkildim.
teknenin ölümü adına ithafen deniz olgusunun da şiirlerde önemli yer tuttuğu açıkça görülmektedir.
şiirlerin bazıları uzun, bazıları kısaydı.
basit gibi duran ama asla öyle olmayan, altında derin bir anlamın yattığı şiirlerdi.
yaşamın bir dumana benzetilmesi aslında yaşamın insanı boğduğu anlamına gelir gibi.
insanın kendine yabancılaşması, kendini araması, sevdiklerini yitirmesi, hiçlik, her şeyin sona ermeye mâhkum olması, bir tekne gibi yalnız olmak şiirlerde fazlasıyla hissedilen durumlardandı.
parçalanıyordum kimse bilmeden dizesi ise oldukça yıkıcı bir itiraf niteliğindeydi;
zamanı anlamaya çalışmak, zamanı ve şansını kaybetmek, dünyada ne bulduğunu sorgulamak, aşkın insana yaptıkları, yalnız kalmak ve tanrıya duyulan hisler, oldukça keskin bir şekilde şiirlerde kendine yer buluyor.
şiirleri çok sevdim, oldukça keskin ve felsefik dizelerdi.
troya ve deniz temalı dizeler de şiirlerde işleniyor.
etkileyici bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
tekneler ölmez...

çıldırtan bir dumandır yaşam.
benim yabancılığım bitmeyecek.
bu bakışmayı kim öğretti?
bense tanrı gibi, değişmiyorum.
bir şey sona erecek gibi.
bir tekne her zaman düşüncelidir.
bütün ölüler unutulur
yaşayanlar kalır tek başlarına.
zamanı ölçtüm de yitirdim, kaç yıl oldu öleli?
yaşamamak isterdim seni.
1915/ 2002 yılları arasında yaşamış türk şair ve yazar melih cevdet anday'ın yazmış olduğu eser olup şiir türünde yer alıyor ve 1975 yılında yayınlanmıştır.
kitabımız hakkında konuşmak gerekirse;
şiirleri mükemmel buldum, keza bazı dizeleri okurken irkildim.
teknenin ölümü adına ithafen deniz olgusunun da şiirlerde önemli yer tuttuğu açıkça görülmektedir.
şiirlerin bazıları uzun, bazıları kısaydı.
basit gibi duran ama asla öyle olmayan, altında derin bir anlamın yattığı şiirlerdi.
yaşamın bir dumana benzetilmesi aslında yaşamın insanı boğduğu anlamına gelir gibi.
insanın kendine yabancılaşması, kendini araması, sevdiklerini yitirmesi, hiçlik, her şeyin sona ermeye mâhkum olması, bir tekne gibi yalnız olmak şiirlerde fazlasıyla hissedilen durumlardandı.
parçalanıyordum kimse bilmeden dizesi ise oldukça yıkıcı bir itiraf niteliğindeydi;
zamanı anlamaya çalışmak, zamanı ve şansını kaybetmek, dünyada ne bulduğunu sorgulamak, aşkın insana yaptıkları, yalnız kalmak ve tanrıya duyulan hisler, oldukça keskin bir şekilde şiirlerde kendine yer buluyor.
şiirleri çok sevdim, oldukça keskin ve felsefik dizelerdi.
troya ve deniz temalı dizeler de şiirlerde işleniyor.
etkileyici bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
tekneler ölmez...

çıldırtan bir dumandır yaşam.
benim yabancılığım bitmeyecek.
bu bakışmayı kim öğretti?
bense tanrı gibi, değişmiyorum.
bir şey sona erecek gibi.
bir tekne her zaman düşüncelidir.
bütün ölüler unutulur
yaşayanlar kalır tek başlarına.
zamanı ölçtüm de yitirdim, kaç yıl oldu öleli?
yaşamamak isterdim seni.
devamını gör...