telefonu çıkar diyen amcalar

her röportajda vardır 50 60 yaşlarında ekonomi kötü diyince evladım telefonu çıkart diyen amcalardan.

telefonu çıkarıp "gözüne" sokma isteği yaratan amca adı altında ruh emici varlıklardır.

çoğunlukla enine çizgili polo yaka tişört giymiş insan grubu. aha şu:

görselin kaynağı

son yıllarda türemiş olan bu grup analiz yeteneğinden yoksun olduğundan, insanların zenginliğinin ölçütü olarak ceplerindeki telefon markalarını baz alır. o telefonun neden o kadar pahalı olduğu ya da onu kaç sene önce kaç taksitle aldığınız ve hâlâ ödediğiniz gibi konular falan ilgi alanları değildir onların.

açlıktan sokakta fiziksel olarak yerlerde sürünmüyorsanız, üstünüz başınız yırtılıp parçalanmamışsa bu kişilere göre durumunuz harikadır. zamanında alıp giydiğiniz giysiler, zamanında aldığınız ama binbir borcu belki de hâlâ bitmediği halde kullandığınız telefonunuz varsa herhangi bir borcunuz, baş edemediğiniz masraflarınız falan olamaz bu adam(!)lara göre. şöyle bir bakarlar size ve teşhisi koyarlar.

mikrofonlara çemkirdikleri civardaki bir kafede oturan 50 kişi varsa oturamayan 250 kişi umurlarında değildir. kilosu olan insanlar herhangi bir hastalıkları nedeniyle ilaçtan falan dolayı kilo almış olamazlar. mutlaka çok yedikleri, keyifleri keka olduğu için kiloludurlar. kendi ağzıyla, kameralar önünde bunu söylemek belki de utanç verici olsa da söyleyen kişi için, "açım" diyen insana "hayır, değilsin" deme hadsizliğinde bulunmaya bayılırlar.

kendilerinin sahip olduğu şeyler üzerinden değerlendirirler herkesin hayatını. kendi evleri varsa mesela "herkeşin evi var"dır. kendi arabaları varsa "bahele herkeşin kapısında 2 tane araba var"dır. velhasılıkelam kendisi tokken açın halinden anlamayan gruptur bunlar. düşman başına!

durumunu anlamadıkları insanların durumuna düşmeleri ve gerçekten aç gezerken başkaları tarafından anlaşılmamaları dileklerimle...

ne telefonmuş arkadaş. geyiği bitmedi gitti. tabi o amca!! denilen kişilerde de kabahat bulamıyorum. devletçe, milletçe, örf-adetçe, aza kanaat edecek şekilde yetiştirilmişler. bu memleketin insanının özellikle gencinin -ki bende o gençlerden biriyim- iyi teknolojik aletler kullanmaya, güzel kıyafetler giymeye, hoş kokular sürünmeye hakkı yok mu? bir yerlerde oturup insanlarla bir çay kahve içmeye hakları yok mu? öyle insanlar tanıdım parasızlıktan sevdiği kıza sevdasını anlatamamış. sordum neden diye "bir yerde oturup bir çay içecek param bile yok" cevabını aldım. zor gerçekten. mesele durumu kabullenememekten kaynaklanıyor. önce kabullenelim. bizim ekonomimiz hiç mi hiç iyi değil. ha dünde değildi. ama bugün düne göre daha kötü. kabullenelim durumu ve pozisyon alalım. politikalar üretelim raydan çıkmış lokomotifi tekrar rayına oturtalım. bu zor değil sadece reçeteye ihtiyacımız var. reçeteyi belirleyelim ve hep birlikte toplumca ve devletçe üstesinden gelelim. şimdi şuanki iktidar zannediyorki bu ekonomik sıkıntıyı kabullenirsek ve sıkı politikalar uygularsak oy kaybederiz. bana kalırsa yanılıyorlar. çünkü o kadar köhneleşmiş bi muhalefet partileri topluluğu var ki bunların seçim kazanması oldukça zor. ekonomik sıkıntı noktasında ne kadar erken çalışılmaya başlanırsa o kadar iyi olmuş olacak. ne diyelim keşke...

bu tarz insanlara cevap vermeyin, telefon göstermeyin, toplu taşımada yer vermeyin ve hatta bir tık ileri gidip gerektiğinde saygı duymayın.

çokmu kaba oldu?
o yaşlıların hepsi geçmişlerimizdir, bugün içinde bulunduğumuz durum ve şartlar onların eseridir. yaşadığımız hayat onlardan bize kalan mirastır.

hayatımızı,yaşantımız ülke ve toplumu sorgulama sebebimiz çorak kalan zihinleri nin, katı kır kültürünü bize dayatmaları ve onlar gibi devletin uyguladığı her şeye, doğru veya yanlış. mutlak bağlılıkla boyun eğip kabul etmemizi istemelerinden kaynaklıdır.

ama eğri oturup doğru konuşalım telefon argümanı gerçekten işlerin tıkırında olduğunu gösteren bir argüman mıdır?

1 adet akıllı telefona sahip olmak için en az 2 bin tl kazanmış edinmiş ve harcamış olmanız gerekir. basic bir telefonun faturası en az 40 tl olsun yani aylık 40 tl ödeyebilen birinin ne gibi bir sorunu olabilir ki?

akıllı bir telefonun varsa karnında doyuyordur yaşadığına göre daha ne olsun ulan maslowun ihtiyaçlar hiyerarşisindeki bütün görevleri tek itemle tamamlayabilirsin daha ne istiyorsun diye sorguluyor amca. aslında akıllı telefonlar herkesin bulaştığı ortak suçun ortak suç aleti demek istiyor bence cebinde kapitalist düzenin madalyası olan cep telefonunu taşıyorken bana sosyalist heveslerle gelme dünya kıçını açıp kimse bakmasın diye dolaşabileceğin bir yer değil olmasında bir zahmet. şeklinde alıyorum ben kendi adıma o dayı ne zaman bana çıkar telefonu derse utana sıkıla huawei p 24 lite s i çıkarıp şah mat edilmiş olacağımı biliyorum.

birisi ağzına telefon sokmuş ahahaha.

olacağı buydu zaten, normalde yaşlılarımıza karşı saygılı davranırım ama bu biraz olmuş gibi sanki he?*

bir dahaki sefere telefonu g*tüne sokacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın

ne kadar da kötüsünüz sizler.

oradaki amcalar telefonunuz vasıtasıyla bankacılık işlemlerine girip hesabınızda para var mı yok mu diye bakacaklar. ancak fırsat vermiyorsunuz! yıkılsın bu düzen, yıkılsın meyhaneler.*

karşılık olarak: "bundan 5 yıl önce evinde 5 litrelik teneke yağ bulunuyor muydu? ve şimdi bulunuyor mu?" diye sorasım gelen amcalar.